kaç kadın çözülüp giderdisaçlarından uzamış kederleriylekaç kadınçekip giderdi yaşamından gizliceve kaç gündüz gecenin yarısıdırinsan sevincesaçları örülmeye muhtaç kız nereyenereye yaşamın ortasına tutturulmuş bu genç gülümsemenereye bozkır yaşamlarıkaç adam çekip giderdi yaşamından gizliceve kaç gece gündüzün yarısıdırinsan terkedilince Yasin Erol
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Düşünen Çocuktur Baba
yıllar önce bir gece babamunutup yorganın altında gözleri çakmak çakmak çocuğu anlattı anneme tane tane dünyada ondan daha güzel başakların olduğunu ertesi gün sofrada annem bir tuhaf bakarken babama anladım onun anneden çok bir kadın olduğunu bir gün toprakta uyurken karıncaların tanrısı kadar sessiz eğilip yeryüzünün en güzel yüzüne dedim anne senden başkasını sevse de …
Şub 23
muhtelif hüzünler geçidi
her kentin bir delisi varher aşkın bir soytarısı sarhoş günaydınlar yol alıyor sabahaiçerden yeni çıkmış bir hüzün bilmiyor nasıl yer bulacağınıarta kalan kırıntıları topluyor güvercinler bu şehrin güvercinlerini acı kırıntıları doyuruyor kurtuluş sokaklarında rüzgâra karşı çıkan saçlarımdolapdere’ye düşen bir yalnızlığa dönüşüyorçıplak mankenler karşılıyor beni sabahlarıve işçilerin mazot karası elleri ceplerinde şeker olmayan tulumları onların bakkalın …
Şub 23
Çığ
Her şey giz içindeGiz içinde herkesçe bilinen bir geceCinlerin cadıların mekanıdır sessiz bir ormanBaşkaları duyacağı kadar duysunSen bağırÇığ düşürecek dağlar benim içimde Tek başına bir çiçek ne kadar anlar sevildiğiniAh kim öğretti aşkı sana böyleKim gösterdi erken olan çiçekleriYa kimindi bu bölüştüğümüz yalnızlık Herşey giz içindeGiz içinde herkesçe bilinen bir geceCinlerin cadıların mekanıdır sessiz bir …
Şub 23
Suna’ya Şiirler
I Zaten olup olacağı belli:Her aşktan–Kütür kütür olsa da her erikten–Bir kuru çekirdek kalır II Külü ezsem deGülü ezemem bilmelisinErik öpülür ancakVe olsa olsa ısırılır III Bir zamanlar alevlenmişBir gül cesedi kalsın istemem bu aşktanAnı, anılarBir kül kadar temiz olmalı IV Sen mektubundan çıkan yaprak kadar narin–Benim dudaklarım kadar hırçın–Çiçek tozları kadar uçucuBir ağaç gibi …
Şub 23
Olmadık Yerde Biten Rakının Ardından Yazılan Şiirdir
İrtifa kaybedip, kazanacağım yerdeAlkolün ve kalabalığın verdiği esenlikleGülümseyerek düşündüm seni, kendimi bir şey zannedipOradayken sen ve ben buradaykenİp gerip aramıza yanına gelirim zannederkenHop! dedi dış ses, kalkalım, rakı bitti!O an hayvan gibi sövdüm Hegel’e ve Heideggere’eSikerim ulan dedim tin’i de ontolojiyi deBana ne ulan, bana ne, bana ne, niye?Niye oradasın sen, neden ben buradayım?Neden burda …
Şub 23
Hallaca
Durdum dükkânının sırrıyla önündeHallacımSevgilimO kadar girmiş ki içim birbirineTift beni. Ahmet İnam
Şub 23
Melankoli
Yaşananın hakkını teslim etmiş bir gülümsemedir bende melankoli.Sızıyla gelen, sızıyla ölen bir insanın açtığı çiçektir bende melankoli.Sevip de diyememenin, deyip de yaşayamamanın, yaşayıp da doyamamanın adıdır bende melankoli.Melankoli yârimdir. Bana “ölme emi” demiştir. Neden ölmediğimdir bende melankoli.Sabah gözlerinde bir çağlayanla uçurumlarıma boşalan bir sevgili bakışıdır bende melankoli.Dokunup da çaresiz yaşamımı sevince dönüştüren mahzun bir ney …
Şub 23
Bir Şiirin İzini Sürmek
Ustaca başlamıştık aşkaBir yanımızda genç ağaçlarBir yanımızda alkış kokan elleriyle insanlarBiraz daha arasaydık Kendi başına üşüyen o ağustosu da bulurduk Senin fal kandırmayan avuçların varSenin kırmızı şaraba alışkın dudaklarınVe kapılardan önce vardığın insanlar Benimse üşüyen ellerin için sadece cebim Seni birgün sokak lambaları ürkek toplanınca necatibey’eKapı aralığı gözlere sahip insanlar olsa da yanındaHaritalara sığmadığı için …