Güneş karşı dağlardan çıkarken yavaş yavaşKöprüde görülüyor hararetli bir telaşKemerlerden geçerken zerzevat kayıklarıSislere gömülüyor Marmara açıkları. Yeni gelen bir vapur çalıyor tiz bir düdükYanaşarak köprüye alıyor bir öpücükKöprü yangınlığıyla bu hoyratça buseninİnliyor tatlı tatlı… İnliyor derin derin… Ufacık bir istimbot ötüyor canavarca,Bu sesle sarsılıyor köprü dakikalarca…Artık o da uykunun zincirini kırıyor… Bu ihtiyar haliyle köprü …
Kategori: Şiir
Şub 23
Üç Ağaç
Üç devrilmiş ağaçpatika kenarında kalakalmışunutmuş oduncu; söyleşiyorlarüç kör gibi, aşkla sarmaş dolaş. Veriyor kıpkızıl güneşsıcacık kanını budaklı odunlarave apaçık bağrındankokular karışıyor rüzgara Biri kıvrık, sarılmış ötekine, uzatıyorkocaman kolunu, titrek yapraklarını,ve üstündeki yaralaryalvarıp duran iki göz sanki. Unutmuş onları oduncuGidip birlikte olacağım, bu gece.Tatlı reçineleri sokacağım içime.Onlar ısıtacak bedenimi.Ve suskun ve sarmaş dolaş bulacak biziGüneş, bir …
Şub 23
Yel Değirmenleri
Yaşamak azaptır çok zaman,Dualara açıldı ağız.Tükendi dizlerde dermanAkşamı bulamayacağız. Sürülerini götürdü BeniisrailGitmek düştü adamlara.İmdada yetişti Ebabil,Kuşlar vurdu camlara. Geceye, göklere minnettarım,Mütarekenin verdiği haz.……………………………………..Gün doğarken bozuldu tılsım,Sokakların çağrısı sabah olur olmaz. Beni kurtaracak biri yok hazırda,Ölümün takibi henüz çok geriden.Mihneti esvap gibi geçirip sırta,Yel değirmenlerine hücum yeniden. Behçet Necatigil Sonraki yıllarda, ilk şiirindeki “azap” için şunları …
Şub 23
Duruş
Ki bazı sözlerin anlamıO sözlerin söylenişindedir Yılların sayısına girmediyse SenihaNereden zaman almıştır Ki bazı durumlara söz yokturHem neden olsunHer durumun dili daha başka durumlardır Ben bu derinliği bu kadarNerden bulayımKi herkes nerden bulsunBulmanın dili aramaktır. Edip Cansever
Şub 23
Her Harf Bir Melek
“Şiir bir yolculuktur”Demiştim bir gün anneme.“Hayatın düşselliğiVe derin gerçeği aşkın,Eğer beni çağırırsa,Kaçınılmaz bir yolculuk olur hem de.”Annem gülümsemiş, “Önce doğanın dilini öğren,Bir harita gibiGöstersin sana gizli yollarıYazıya giden”Diyerek, Yaşlı incir ağacınınAlçak bir dalınıKendine doğru eğmişti.Ağır bir ayrılık düşüncesi,Artık gölge gibiVurmaktaydı yüzüne.Elinizdeki kavak inciriyleŞaşkın ve kararsızKalakalmıştı,Hüznü bir güz ikindisinde…Bense,Annesinin elini bırakıp kaçanKüçük bir çocuğun merakıyla,Nereye varacağımı bilmeden,Olanca gücümleUzaklaşmak …
Şub 23
Konuşmalar
Söz,şiire dönüşürken,bir çocuk kâkülü gibikısacık mı kesilmelidir ille de?Hayır!Şiir annem gibiuzun uzun seslenmelidiruykusunda,olmayan sevgiliye. Durgun,derin soluklu,içine kapanık olmalı,belki de bütün günuzanmalıdır koltuğunda.Bir sanduka kadar heybetlive düşünceler kadar ağırçantası da,durmalı ayakucunda.Ama,kendini ölümsüz sananve her sabahbir umut çiçeği açanyüreciği,hiç durmadan kıpırdamalıdıryün yeleğinin altında. Perde inmiş gözlerindeoynaşan bin bir hayalve beyaz dudaklarından dökülenkırık dökük anılar,kimselerin okuyamadığıeski yazı bir …
Şub 23
Kadın Bedeni
Kadın bedeni, ak tepeler, ak baldırlar,bir dünyadır açık kasığın senin.Benim hoyrat çiftçi bedenim kazar senive fırlatır oğulunu toprağın derininden. Bir tünel gibi yalnızdım. Kaçardı kuşlar benden,ve gece alırdı kudretli kucağına beni.Yaşayabilmek için silâh gibi biçimledim seni,yayımdaki ok gibi, bir taş gibi sapanımdaki. Ne ki sonu vardır öç saatinin, ve severim seni.Tenden ve yosundan senin bedenin, …
Şub 23
Her Şey Bildiğin Gibi
Bildiğin şeyler oluyor hepbildiğin, ama sana faydası olmayan şeylerokuduğum kitaplardan geriye kalanhep sen oluyorsunyazdığım yazıların “ana” fikri senşiirler seni söylüyorşarkılar seni… Sıcak bir ekmeğin buharında hep sen oluyorsunsen oluyorsun içtiğim soğuk çaylardaönünden yürüdüğüm vitrinlerdeki manken kızlar sensen, sen, senher yer, herkes senşimdi ne çok sen var bir bilsen… Önce işgal, sonra târümâr edilmiş ülkeler gibiyim, …