Usul usul konuşuyorlar aralarında 
Denize bakıyorlar bazen – çatalını gezdiriyor biri tabağında – 
Gölgesi bir kuş ölüsü 
Karşıda yeni budanmış ağacın 
– Olsa, başlangıçlar sona kalsa – 
Kolyesiyle oynuyor kadın – tabağımda soyulmuş elma – 
Saatime bakıyorum sık sık 
Kapıyı gözlüyorum arada 
Biraz soğuk mu geliyor ne – kapatır mısın – 
Sinirli bir kırmızılık suya batıyor 
Düşünüyorum, ansızın bir dost yüzü 
Görmemiştim de yıllarca. 
Gelse 
Değişmiş çok, yaşlanmış da 
Sigaramı yakıyor durmadan 
İstemem diyemiyorum – ama yakmasa – 
Konuşuyoruz -konuşuyor muyuz – 
Yazmayı bırakmış çoktan 
Gerçi bir roman taslağı varmış kafasında 
“Bir elimde elma elmada bir el” 
Diyorum 
Hayretle bakıyor yüzüme 
Bir bardak bira içiyor, çekip gidiyor az sonra. 
Kadranı kırmızı saat 
Plasterle tutturulmuş kırık cam 
Şurda burda plastik çiçekler 
Evet, aralık kapıdan soğuk geliyor 
Tam kalbimin üzerine bu akşam. 
Ölüm 
Sen en güzelsin bu saatlerde 
Büyütmüş yetiştirmişsin beni 
Söyler miyim hiç sana hayran olmasam. 
Bugün de ince, bugün de kırıldı kırılacak 
Bugün de 
Tam nerede kalmışsam.
Edip Cansever
 
                
                                                                











