dağ köyünde körbağırsak sancısakonur karnın ağrıyan yanınaalev gibi tuğlalar/ Bir kalbiniz vardır onu tanıyınız.Bir şehir kadar kalabalıktır bazılarıBir dehliz kadar karanlıktır bazılarıKonuşurlarİsterlerSusarlarDinlememişseniz nice yıl kalbiniziEv meslek iş para geçim diyerekDüşünün şimdi bir deŞehirlerde kasaba ve köylerdeBaşını eğmiş kalbiyle söyleşen bir kişi olduğunuzu Cahit Zarifoğlu
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
İstanbul Ufuktaydı
Gurbetten, uzun yolculuk etmiş, dönüyordum.İstanbul ufukta’ydı…Doğrulduğumuz ufka giderken…Sevdâlı yüzüşlerle, yunuslarYol gösteriyordu. İstanbul ufuktan,Sîmâsını göstermeden önce,Kalbimde göründü;Özentili kalbimde bütün çizgileriyle,Binbir kıyı, binbir tepesiyle,Binbir gecesiyle. Yıllarca uzaklarda yaşarken,İstanbul’u hicranla tahayyül, beni yordu.Yer kalmadı beynimde hayâle.İstanbul’a artık bu dönüş son dönüş olsun.Son yıllarım artıkGeçsin o tahayyüllerimin çerçevesinde. Bir saltanat iklîmine benzer bu şehirde,Hulyâ gibi engin gecelerde,Yıldızlara karşı,Cânanla berâber,Allah …
Şub 23
Serçe Ve Kedi
IToprağın altından bağlanıyorartık telefon tellerive bir telaşyüreğini sarıyor serçeleringördükçe kedileri IIAnlar mı serçelerinneden göç etmediğinisobanın kurulmasınıbekleyenkedi IIIYalnızca rüzgar gelirölü bir serçenincenaze törenineve usulcakımıldatır tüylerinikediden önce Sunay Akın
Şub 23
Dağ Yolu
Benden kısadır boyunbir köy otobüsünündağa tırmanmasıgibi uzanırsındudaklarıma katılmaz oldu nicedir yolumuntozu dumanına Sunay Akın
Şub 23
Ticaret
Çocuk hastanesininkarşısındaki oyuncakçıgün geçtikçe artankazancı içinşükreder Tanrı’ya Yem satan ihtiyarınyıllar önce kanatlarınataş attığını bilmedenher sabah aynı meydandatoplanır güvercinler Ve kitapçı tezgahınınen önüne sıralanırbir şairinöldükten sonrabütün kitapları Sunay Akın
Şub 23
Dişi Kuş
Kuru bir otgibi yaşıyorumgözlerden uzakpatika bir yolunkıyısında Tek suçumsap olamamakbaltanınkanlı oyunlarına Ama yine deumut dolu kalbimbelki bir dişi kuştaşır beni diyedaldaki yuvasına Sunay Akın
Şub 23
Ana Oğul
Oğul bakıyor yürümeyi bile göze alamayan yaşlı anayaadım atsın diye koluna giriyorve düşünüyor yıllar öncesini o anda: “Onun gibiydim bir zamanlar ayaklarım güvensiz titrek… Beklerdim uzatsın diye kollarını esirgesin beni yürümeye başlarken…” Aynı ürpertili bekleyiş, aynı sevecen dayanışmayer değiştiriyor şimdi …
Şub 23
Beklemezken
Dalgalar vardı denizdeSevdaya gitmişliğimUmuttan dönmüşlüğümBir vapurun köşesindeGüzeldimKoparılmamış bir meyvenindalındaki hasatsızlıktaydımZamansızlıktaydımAzı karar çoğu zarar derdibekleyenimDalgalar vardı içimdeDüştüm dalımdanBeklemez oldum. Karin Karakaşlı
Şub 23
Kaptan
1eflatun gözlerin olduğunu bilmiyordumgece yarısını yaşamaktan yorgunum ayazın avucunda unutmuştun elleriniönünden geçtiğim halde beni tanımadınben değiştim biliyorum hem sakal bıraktımşiirlerim külrengi kumrular gibi uçuyorlarbakır çalığı göklere katiyen tahammülüm yokhele paris’in gökleri aklımı başımdan alıyorbana seni senden evvelki poitiers’li kızı hatırlatıyor ayazın avucunda unutmuştun ellerini karanlığın arkasında kıvılcım gözlü xxxxxxlargölgelerine yaslanmış evliya gibi bekliyorlar ışıklar kırmızı …
Şub 23
Karin Karakaşlı
en zorlu coğrafya: kalpen zalim terör örgütü: aşken büyük işkence: umuten zorlu taşıma aracı: tabut *** Saç hatırlar bir vakitİçine gömülmüş elleri yüzleriSaç anımsatır şimdi kendinden geçenleri *** Taşa atfedilenleri anımsaYalan söylersen taş yağar başınaTaş kesersin acıdan kavrulduğundaVe taş basarsın yüreğine dermansızsanO yüzden taşın altına bakacaksınKaçarı yokElini taşın altına sokacaksın… *** Evdeki dilbilgisineuymuyor sokaktaki hayatKabahati …