Kategori: Türk Şiiri

Kız Kardeşim İçin

-Anneme- Biz çocuktuk seni gömdülerVefasız kumlara ilgisiz eller;O zamandan beri güçsüz ve özlemleNe zam an kıbleye dönsem kırık gönlümle. Seni bir deve sırtında gidiyorken görürüm;Sonra kumlarda şaşkın görürüm.Bir diken belki işareti mezar yerininDeveler belki ziyaretçilerin; Kim bilir, belki de, altında tozların,.Ne diken var ne gelen var ne de mezann;Ne de sen… Bense bu gün denlimleSeni …

Devamını oku

Hemşirem İçin

-Nineme- Biz çocuktuk, seni defneyledilerBî-vefâ kumlara bî-kayd eller.O zamandan beri, müştak’u zebûn.Ne zaman Kıbleye dönsem dil-hûn,Seni bir mafhede pûyân görürüm;Sonra kumlarda perişân görürüm.Bir diken belki delîl-i kabrin.Develer belki ziyaretçilerin; Kim bilir, belki de. pâ-mâl-i gubâr.Ne diken var, ne ziyâret, ne mezâr;Ne de sen… Bense bugün derdimleSeni inletmeye geldim, dinle. Dinle her nerde isen, her ne …

Devamını oku

Ön Niyaz

1şarkı ne kadar bana aitse         dilime inmeden önceondan daha fazla yer buluyordünyanın dile gelipsöylendiği köşesindetelden çıkan ses bana aitnağmesi duyulmadan dahasuçsuzluğun bekçisidir       yaşadığım serüvende toprağın kanı gibi, öyle kibuz, su halini gözlemedekaçırmayacağı ilk fırsatın peşindeyağmurdu doluydu demedeniklimleri dolaşıyor buharı düşlemekletopraktaki buzun özlemi su olmayakaderine razıdır dondurucu havadakızarmış dudaklarla konuşurkenhayatdoluluğa niyet …

Devamını oku

Annesi Çalışan Çocuğun Ağıdı

Attım. Boyalar ne işe yarayabilirYalnızlık için karadan başkaHangi rengi kullanabilirimKuru masa, donuk tavan, somurtuk halıSolgun durmalı resimlerim Pencerem kuşları çekmiyorSoluğu azaldı nergislerinÜç tarak olsa taranmaz Yuku-Lilinin saçlarıBen annesi çalışan bir çocuğum Yollarda damlarda eski yazdan kalmaMavi çizgileri kar gelir kapatırSustum. Sevincin sesleri deBir iki deneyip susacakDuvar diplerinde kedisel çığlıklarBahçelerde çirkin kasımpatları açmalıdır Gülten  Akın

Yol Düşüncesi

Bu def’a farkına vardım ki ihtiyarlamışım.Hayâtı bir camın ardında gösteren tılsımBozulmuş, anlıyorum, çıktığım seyâhatte.Cihan ve ben değiliz artık eski hâlette.Mısır ve Sûriye, pek genç iken, hayâlimdi;O ülkelerde gezerken kayıdsızım şimdi.Bu gözlerim, medeniyetlerin bıraktığını,Beş on yıl önce, görür müydü, böyle taş yığını?Bugünse yeryüzü hep madde, her ufuk maddî.Demek ki alemin artık göründü serhaddi. Ne Akdeniz’de şafaklar, …

Devamını oku

1918

Ölenler öldü, kalanlarla muztarip kaldık.Vatanda hor görülen bir cemâatiz artık.Ölenler en sonu kurtuldular bu dağdağadan.Ve göz kapaklarının arkasında eski vatan,Bizim diyâr olarak kaldı tâ kıyâmete dek. Kalanlar ortada genç, ihtiyar, kadın, erkek,Harâp olup yaşıyor tâli’in azâbıyla,Vatanda düşmanı seyretmek ıztırâbıyla.Vatanda korkulu rü’yâ içindeyiz, gerçek.Fakat bu çok süremez, mutlaka şafak sökecek.Ateş ve kanla siler, bir gün, ordumuz …

Devamını oku

İstinye

İstinye körfezinde bu akşam garipliğiBir mihnetin sonunda teselli kadar iyi. Hulyâ, serinleşen köyü, her an moratıyor;Sessiz gelen saat başı sürdükçe artıyor. Durgunlaşıp bir ayna kadar parlıyan suda,Dünyâ güzel göründü resimleşmiş uykuda. Binlerce lâle serpili yüzlerce bahçedenBeş yüz yılın kadehleridir şimdi yükselen. Eşsiz Boğaz! Şerefli hayâlin derindedir!Senden kalan o levhada her şey yerindedir. Yahya Kemal Beyatlı

Güneş Filizi

Akasya ağaçları söyledi önceDelice kuşlarından yapraklarıylaIrmak boylarında birer tanrı ıslığıYılkılık istasyonlar, kamışların duasıSabah ezanları söyledi, çalgıcı kahveleriGözleri bütün dillerde merhametin gökyüzüKöpekler söyledi sokakların ıssız çanıylaİncinmenin ebruli ipini geçirerek canındanKirpikleri avuçlarında birer kandil ölüsüÇay bardaklarında soğumuş ihtiyarlar söylediEşikleri hayıf terazisi evlerDeniz turnaları, balıkçı rüyalarıArastanın rüzgârsız dükkânları söylediÇerçevesi can çekişen zaman eskileriDeğirmenler, okul kapıları, paslı pulluklarEmekleri yüzlerinde …

Devamını oku

Wernicke – Korsakoff Sendromu

1.unutmak özgürleştirir-şimdi serbest miyim memur bey? 2.radyoda bir şarkı aşktan kimsenin ölmediğini söylüyorölü şarkıcı koyuyorum adınıölümün bir şarkıdan geriye doğru ilerlemesieski gömlek cebinde bulunmuş onluk sevincieski gömlek cebinde bulunmuş onluk gibi işe yaramaz 3.bütün güzel sözler önceden söylenmiştir aşkım,ama bütün kötüsözlerdeğilyeni 4.vazgeçtiğimiz herşeydenartakalanlardan yapılmışızgözlere gelince yetmemiş deri 5.yeni bir kitaba başlamasaydım keşke 6.sıfır yaşında olmak; …

Devamını oku

Düşerken Üstümüze Akbabaların Gölgesi

II/ Tepemizde dönüp duran akbabalaruzak, çok uzak çöllerden gelipdüşürürken gölgelerini üstümüzeher nasılsa aramızda bulunandostlarıyla da buluşup koklaştılarve ölümün sessiz daireleriniçizerlerken başımızdagölgeleriyle konuştularOnlar ki şahinlerle güvercinlerinölüm tüccarlarıydılarhayatı karartarak yaşayabilirlerdi ancak Hayat karartılabilir bir süreBelki dağların uğultusu kesilebilirÇoban ateşleri sönerses gelmez olur koyaklardantürküler bile susabilir belkitükenebilir güneşinaltın testisindeki bengisuÜstelik umudun magması bile soğuyabilirgölgelenebilir umut bile bir anVe …

Devamını oku