şimdi bu kışa girişin hüznü müdür o mudur acababu iri iri sevmekler deniz o eski mühür o mudur acaba mavi isterse mavi kalsın ister ölümle değişsin kendiniellerim bu hüzünde her şeye karşı kırgın kaba saba çocuklar vardı çarşıya indiğimde hemen hemen günsonuellerini verdin tuttum tamam ağzım da ver bir daha durup durup yüceltiyorsun şu korkak …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Kalabileceği, gizli bir yeri olmalı
Kalabileceği, gizli bir yeri olmalı,Her insanın.Kimsesi olmadığında gidebileceği. Anılarını değiştirebilmeli,Her insan.Geleceği olmadığında seçebileceği. Rüyalarını unutabilmeli,Her insan.Kimsesi kalmadığında sevebileceği. Bir şiir yazmalı,Her insan.Anlamı kalmadığında okuyabileceği. Uzak bir dağda, bir ağaç dikmeli,Her insan.Kimsesi olmadığında özleyebileceği… Sahir Üzümcü
Şub 23
Genç çocuk ona demeti uzatırken eli kızın serin ve ıslak eline değmişti
Delikanlı, demetini vermek için her zamanki yere geldiği vakit, kızı, kendisini bekler buldu. O da ıslanmıştı. Kim bilir ne zamandan beri, belki de yağmuru, bahçenin çiçekleri kadar hoş karşılatan bir gönül ürpertisi ile buracıkta bekliyordu. Genç çocuk ona demeti uzatırken eli kızın serin ve ıslak eline değmişti. Onların küçük mâcerâlarının büyük vuslatı her zaman bu …
Şub 23
Başarısız oldum..
Ne olabilirdi ki benim başarım, ben o koşullara boyun eğip, toplum içinde bana gösterilen yeri alsaydım? Bir ikiyüzlülük, bir sahtelik, bir aldatmaca olurdu bu ‘başarı’—-ben’im, ben olmadan, hatta benliğimi bir kenara atarak, kişiliğimi çiğneyerek elde ettiğim bir şey. Karşılığında kim olduğumu verdiğim bir ‘kimlik’… Bunu kabul etmedim—Şunu bilmeni istiyorum: Pişman değilim; hiç de pişman olmadım. …
Şub 23
Tahammül mülkünü yıktın Hülâgû Han mısın kâfir
Tahammül mülkünü yıktın Hülâgû Han mısın kâfirAman dünyayı yaktın ateş-i sûzân mısın kâfir Kız oğlân nâzı nâzın şehlevend âvâzı âvâzınBelâsın ben de bilmem kız mısın oğlân mısın kâfir Ne ma’nâ gösterir duşundaki ol âteşin atlasKi ya’ni şule-i cansuz-ı hüsn ü ân mısın kâfir Nedir bu gizli gizli âhlar çâk-i giribânlarAceb bir şûha sende âşık-ı nâlân …
Şub 23
Göz gördü gönül sevdi seni ey yüzü mâhım
Göz gördü gönül sevdi seni ey yüzü mâhımKurbânın olam var mı benim bunda günâhım Âşıklığıma şâhid-i âdil mi değildirEvzâ-i hazînimle garîbâne nigâhım Memnûn-ı visâl eyle beni gel kereminleYansın hased âteşlerine baht-ı siyâhım Ey seng dil etmez mi senin kalbine te’sîrHârâları hâkister eden âteş-i âhım Bir bağrı yanık âşık-ı mihnet-zededir dilAğlatma Nahîfî kulunu cevr ile şâhım …
Şub 23
harf sürüleri dağılmadan gel
ağaca sarıldımbekliyorumgelecekmisin önce meşe ağacınasarıldımsonraselvisöğütılgınve denizin sesi bıraktım hepsinitepelereçıktımrüzgâr daha yukarılarasürükledibeni o en yalnız ağacıbuldumhasretlesarıldımonaağladımseni düşündüm gelecekmisin ey denizlerin sırrıaçan sarı lalelerinıtırlarındağ başındakikardelenlerinvegülünkanımda açan gülünsırrı senin hediyenbenim gelecekmisin ağaca sarıldımbekliyorum hava kararıyoruzaktabir dağ köyündeakşam ezanıokuyorney sesli bir çocuk o ağacın altındanamazaduruyorum alnım toprağın üzerindedua ediyorum ey sevgili gelecekmisin rüzgâr yüzümde geziniyor şimdihafifçeışıklıbir el gibiyüzümedokunmasıylagözlerimden aşağıyaberrakpınarlarboşalıyor …
Şub 23
Eğer maksûd eserse mısra’-ı berceste kâfidir
Acep hayretteyim şol sedd-i İskender hususundaEğer maksud eserse, mısra-ı berceste kafidir ! Koca Ragıp Paşa
Şub 23
Kız Kardeşim İçin
-Anneme- Biz çocuktuk seni gömdülerVefasız kumlara ilgisiz eller;O zamandan beri güçsüz ve özlemleNe zam an kıbleye dönsem kırık gönlümle. Seni bir deve sırtında gidiyorken görürüm;Sonra kumlarda şaşkın görürüm.Bir diken belki işareti mezar yerininDeveler belki ziyaretçilerin; Kim bilir, belki de, altında tozların,.Ne diken var ne gelen var ne de mezann;Ne de sen… Bense bu gün denlimleSeni …