Kategori: Türk Şiiri

Geçmiş Bir Dua Kitabından 1

Nice yazsonlarındaeylül yapraklarınagergeflediğiniz öyküleriniztozlu bahçelerde unutuldu mu hiç? Sonbahar sürgünüdür gidişleriniz. Benekli kedilerin döktüğü sütlereen sessiz adımlarla basıp,kaç izle geçersiniz Sabahlardan birindebenim dediğiniz evlerdenkendiliğinizden çıkmalısınız,vedasız ve kimseyi uyandırmadan. Anılarınızı yıpratabilirler. Ayağa takılabilecek ne varsatoplamalısınız ayrılmadan ve saklamadankırık dökük sevgilerinizi köşe bucağa;bir gün bulupavuçlarında ısıtırlar diyebeklemeden. Onları  –bilin! —  şimdi yalnızeskicilerde satılan taş plaklarınen iç bulandıran …

Devamını oku

Akşam Vakti

Rasgele bir akşam vaktigeçmiş bir dua kitabınınıslak sayfalarını bulanlar oldu-ağlaması çoktan dinmişbir kayanın dibinde… Ahmet Cemal

Annem İçin

Bir günümüz bile sensiz geçmezken   Şimdi mezarına hasretiz anne…        Issız bir mezarlık, kimsesiz bir yerGölgesinde ulu, loş bir mâbedinBir yığın toprakla bir parça mermerSırrıyla haşr olmuş orda ebedin. Bir yığın toprakla bir parça mermer,Üstünde yazılı yaşınla, adın;Baş ucunda matem renkli servilerHüznüyle titreşir sanki hayatın. Seni gömdük anne yıllarca evvelGöz yaşlarımızla bu …

Devamını oku

Bütün Yaz

Ne güzel  geçti bütün yaz,Geceler küçük bahçede…Sen zambaklar kadar beyazVe ürkek bir düşüncede,Sanki mehtaplı gecede,Hülyan, eşiği aşılmazBir saray olmuştu bize;Hapsolmuş gibiydim bense,Bir çözülmez bilmecede.Ne güzel geçti bütün yaz,Geceler küçük bahçede. Ahmet Hamdi Tanpınar

Yirmi birinci yüzyılın insanlarına

Bir Eyüp sabrıyla bekledimSabahı olmayan gecelerde.Gül dalları yerine demir çubuklar vardıMünzevî-münzevî pencerelerde. Dört uzun yıl boyuncaDışarda koskoca bir doğaBaştan çıkaran kokularıyla doldurdu yolları.Her bahar göğün kapılarındaŞarkılar okudu tarla kuşları. Apak bulutlar geçti habersizÂşıklığımdan, şairliğimden,Bahar yağmurları bensiz yağdıEbemkuşağı açtı bensiz. Bir Eyüp sabrıyla bekledimGübreliğinde günlerimin,İnsanlar olmadı farkındaEn küçük hünerimin.Ne de bir kimsenin haberi oldu varlığımla yokluğumdan.Yalnız, …

Devamını oku

Ateşböceklerine bakmaya gidelim

Bir gün de anneninseni emzirirkenkiyüzünü gör düşünde * Ölen arkadaşlarımyaşayanlardan çokSabah ağaçkakan gördümhafifledi acım * Taç yapraklarher geçen yılbiraz daha azalıyor * FırtınaTanıdığım bildiğimbütün kuşların dili tutulmuş * Bir sarılsanistediğin gibi Bütün çiçeklerimi dökerimaçık gizli * Kelebeklercenazelerdeki çelenkleregelmezler * Bahar yağmurunuyalnız bırakmıyorum Soyunup dinmesini bekliyorum * Yaş altmışyediSesini yeni duyduğumbir kuş daha * Bu yaştan …

Devamını oku

Piraye İçin Yazılmış Saat 21-22 Şiirleri

Ne güzel şey hatırlamak seni :ölüm ve zafer haberleri içinden,hapisteve yaşım kırkı geçmiş iken… Ne güzel şey hatırlamak seni :bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elinve saçlarındavakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının…İçimde ikinci bir insan gibidir                                        …

Devamını oku

Unutulan’dan

IUnutulan gölgelerle başlamıştıkAşklar yerinde durmuyor ki, açsanArkabahçeye bakan pencereyiKedi değil çocuk değil, çağırsanYakın bir harabeden. Unutulan gölgelerle unuttukBağdaş kurduğumuz döşekteBaktıkça küçülüyoruz zamanaGün boyu avluya açılan. Unutulan avluda unutulmuşÇamurlu çiçekler, kuşların gagasıGözü kanlı nar ağacı ve benKadim bir şehirde. Artık unutulan çıplaklığınıÇocuk yatağımdan toplamıyorum-Orda mısın? Şuramda duran harabedenBir daha seslensen. Metin Fındıkçı

Suların da bir arkadaşlığı olur diye

Suların da bir arkadaşlığı olur diyeGördüğüm her yağmurun ardından gittimVe en sonunda cebimde bitmemiş şiirlerYollara yakışan birisi oldum çıktım Suların da bir arkadaşlığı olur diyeÇıkarıp adresimi verdim hemen hepsineGidebileceğim yerleri söyledim bir birSonra yüzümü serdim ellerimin içine Suların da bir arkadaşlığı olur diyeYüzümü sadece beyazlığıyla örtebilecekBir mendil istedim gördüğüm herkestenSolgun bir söz de olsa benim …

Devamını oku

Hayat Burcundan

/Donmuş tek karede çığlık/ İnsanlar kimi işsiz güçsüz gelişigüzelKimi kendini bir amaca ayarlamış aceleciGidip geliyorlardıHamallar habire terliyorlardıArabalar yerli yersiz korna çalıyorlardıMartılar çığlık çığlığa savruluyorlardıVapur limana yanaşmıştıBen âvârelikten rıhtımdaydımSen kimseyi beklemediğin halde oradaydınSenden olma çocuk; astsubay babası Cilo DağındaAsla öldürülmemiş gibi dondurmasıyla ilgiliydiSen onun elinden tutmuş denize bakıyordunKimseyi gördüğün yoktu denizde yüzüp duran çöpleriGördüğün yoktu hiçbir …

Devamını oku