Kategori: Türk Şiiri

yolculuk ve hüzün

ne kadar gitsem o kadar uzak;yaşlanınca inceliyor yalnızlık;kurur insan hüznü akşama doğru;kendim için edinilmiş yolculuk… dağ yitiyor, ay seçilmez oldu, su battı;şimdi sahiden her şey bir yorum;o kadar hüzündüm ki, büzüldümve artık kendimle örtüşmüyorum… çok yokuşlar tırmandım, iniş olmadı;kim örüyor, görünmüyor, duvarlar…ey mevsim! vur hançeri de kopsun,beni yazlara bağlayan bağlar… Hilmi Yavuz

Kim İzin Verecek Rüzgara

Sen Mem u Zin’iBen Ferhat ile Şirin’i Sen Cigerhun’u, Otuzüç KurşunuBen Nazım’ı, Cihat’ı, Turgut’u Sen gözleri deprem kızını kara çadırınBen Sürmeli Bey ağıdını Sen Dicle’yi durgun ve nazlıBen Kızılırmak’ı, mağrur ve geniş Sen Siverekli öfkeyi Fransız önündeBen dağların onuru Kamalı Efeyi Sen Cudi’yi uçurum ve dorukBen Konya ovasını beyaz ve tenha Sen düşmanını ağırlayan konukluğuBen …

Devamını oku

Eski Yaram Tazelendi

Eski yârem var idi yürekde açıldı yineYer yüzüne kanlı yaşım yine saçıldı yine Yüreğimin şerha şerha yâreleri bitmediNoldu yine n’oldu yine yâre açıldı yine Yine ayın yenisidir deliliğim depreşir‘Akl u fikrim konağından yine içildi yine Tevbe vermişdi ki zâhid ‘aşk şarâbın içmeyemSındı tevbem dolu dolu yine içildi yine Dediler idi bana kim ‘aşk kitâbın okumaFala …

Devamını oku

Bile Bile Çöle Öle

evlere ve şehirlerekapısından girenlere… ey çoğunluk,azalın!azalın siz çoğaldıkçamuaviyeleşiyorsunuzbirlikputunuz olmuşmerhametten çok cezayı konuşuyorsunuzdaha kendi fethiniz tamamlanmadanatlara bindirilmiş gövdelerinizbiz kendi kalbimizi etmişiz işgaltoprakla son demde haşredilirizinsan korktuğunu sevemez zatensevdiğinden korkar kaybetmemeye…ali kim deyince ‘dördüncü halife’‘hazreti’ dersiniz muaviyeyeilmin kapısına savaş açmış kişiyeashab olanı sakın benzetme efendime muaviye hazretse oğlu imamınızdırhüseynin  kesik başı bizim imanımızdırevlere şehirlere kapılardan girerizalinin yolu …

Devamını oku

Nat-ı Dîger

Günahtan gayri yok bir özge kârım yâ RasûlallahGeçer gafletle her leyl ü nehârım yâ Rasûlallah Serâpâ dolmada defterler a’mâl-i kabîhimleKirâmen Kâtibîn’den şermisârım yâ Rasûlallah Nide pervâz edem uçmağa ferdâ kalmışım âcizKemend-i nefs ü şeytâna şikârım yâ Rasûlallah Eşiğin görmeğe bin cânım olsa eylerim kurbanO rütbe hadden aştı intizârım yâ Rasûlallah Ölür isem gubâr-ı Ravzana yüz …

Devamını oku

Münacaat

rabbim bana bir cümleöğret ki amel edeyimbir cümleyorgunluk şeytanına karşıiçimdeki firavunakulluğumu hatırlatan bir cümlebeş vakit için bir cümlegöğe ok atan nemrudabir sivrisineksana avuç açan bana bir cümlecuma için bir cümlesafları sık tutanboşlukları dolduran cemaat içinbir cümlekurban için bir cümlegurbetten kurtaransana yaklaştıran bir cümlekıble için bir cümleistikâmet ve istikbal içinmücrim gibi bakmamaktitrememek için bir cümlekırkta bir …

Devamını oku

Tahmîs bâ-ıstılâhat-ı zenân der vâdî-i nush ü pend ez dehân-ı vâlide

TAHMÎS (Tahmîs bâ-ıstılâhat-ı zenân dervâdî-i nush ü pend ez dehân-ı vâlide) (Bir annenin kızına öğütleri) Kız dinle nush ü pendimi kavline sâdık olGönle rızâ-yı kaynanayı kul halâyık olKim der sana ki bir çamura var bulaşık olNe kesret ile zâhide ne pek de açık olOlma sokak süpürgesi kadın kadıncık ol Bir nev-civân kocaya varub et dediklerinBeş …

Devamını oku

Ruz-ı mahşerde sorarlarsa nemiz var denecek

Ruz-ı mahşerde sorarlarsa nemiz var denecekBiz bu dünyada günah etmedik insancasına. Yenişehirli Avnî

Terci-i Bend

(Birinci Bend) Ben kimem bir bî-kes ü bî-çâre vü bî-hânmânTâli’üm aşüfte ikbâlüm nigûn bahtum yaman Nemlü eşkümden zemîn memlû ünümden âsmânÂh ü nâlem nâvek ü peyveste ham kaddüm kemân Tîr-i âhum bî-hatâ te’sîr-i nâlem bî-gümânMutassıl gam-hâne-i sînemde yüz gam mîhmân Handa bir gam itse benden istesünler ben zamânYoh bana kayd-ı belâ vü dâm-ı mihnetden emân …

Devamını oku

Meryem’in Dağınık Düşünceleri

Nasıl da yaşlandı ellerimbir çift güvercindioğlumun omuzunda.Oğlum öyle duyumsar hâlâ… Oğlum,o gözleri sonsuza bakan öküzünönünde doğan çocuk.Oğlum,eşeğiminıslak soluğu ısınırken ensemdekucakladığım mucize…Oğlum,yüreğimde büyüyen inanç:“Dünya değişecek, değişmelibu çocuk büyüdükçe…” Tanrım, ne oldu ellerimebiçimleri yitti sanki, lekeler, damarlar.Filizlere değen yel gibiydideğdiğinde toprak yeşerirdiyıllar… Oğlum,nasıl da büyümüş…Kim inanır onu doğurduğuma.Oğlumu kucaklasam, bıraksalar ısıtsamsüt yürüse göğüslerimedoyursam aç bebeklerioğlum… oğlum dirilir …

Devamını oku