buğulu bir camdan bakar gibisin gözlerinde bu dalgın, bu yorgun bulut yüreğimde güz kıyamet fırtınalar koparan bu dargın bulut yaban bir yağmur sonrası sesin dallarına çekilmiş durgun bir çınar gibi sakin suskunluğu telâşsız sözlere sarıyorsun yüreğim örselenmiş kırık kanatlarıyla düşerken avucuna anlamıyorsun böyle mi biter aşklar gün batımına uçan göçmen bir kuşun yitivermesi gibi bir …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Başkası Gibi
bu gece bırak beni kırılmış dal gibiyim suskun güz birikimi yorgunum savrulmuş harman yeri bitti yitirdim bir şeyleri yitirdim evet içimde parıldayan o ateş söndü kirlendi ellerimin inci gergefi aşklardı yalnızlığın kendine varan sesi aldanışlar boşuna yatağını arayan nehir sürükleyen dünleri hiçbir şey avutamaz beni bu gece yürüdüm o çizgiyi ve bitti kapat geceyi artık …
Şub 23
Her Şey Ne Kadar Yakın Ve Nasıl Uzak Şimdi
bilmem nasıl geçti elime çocukluğumun anı defteri uzun kumral bir saç teli uzanıp eski yıllardan merhaba deyiverdi sanki buldum yeniden o günleri beyaz yakamı, kardeşlerimi omuzlarından çağlayan gibi inen gür ve kumral saçlarıyla yirmi sekizinde annemi ne güzeldi ve ben onu nasıl gizli severdim çalmak mıydı onu biraz kardeşlerimden akşam üstleri uzatıp başını pencereden adımı …
Şub 23
Âb-ı hayât-ı lâ’lüne ser-çeşme-i cân teşnedür
Âb-ı hayât-ı lâ’lüne ser-çeşme-i cân teşnedürSun cür’a-i câm-ı lebün kim âb-ı hayvan teşnedür Can la’lin eyler ârzu yâr içmek ister kanumıYâ Rab ne vadîdür bu kim can teşne cânân teşnedür Âb-ı zülâl-i vasluna muhtâc tenhâ dil degülHâk üzre kalmış huşk-leb deryâ-yı umman teşnedür Bezm-i gamında cân ü dil yandı yakıldı sâkıyâDepret elün sür ayagı meclisde …
Şub 23
Son Aşık
Hasretinle geçiyorken bu gençlik çağımEy sevdiğim, ben ümitsiz değilim geneAk düşünce saçların kumral rengineKollarında son aşıkın ben olacağım. Ey başında şimdi sevda rüzgarları esenBöyle her gün yollarımdan geçsen de süzgünSen benimsin büsbütün terk olunduğun günO mukadder günü, bilmem, düşündün mü sen? Ben bir beyaz saçlı aşık, sen bir ihtiyarO gün bana yaklaşırken ey ilahi yarEsirgeme …
Şub 23
Tedbîrini terk eyle, takdir Hudâ’nındır
Tedbîrini terk eyle, takdir Hudâ’nındırSen yoksun o benlikler hep vehm‐ü gümânındırBirden bire bul aşkı bu tuhfe bulanındırDevrân olalı devrân erbâb‐ı safânındırÂşıkta keder neyler gam halk‐ı cihânındırKoyma kadehi elden söz Pir‐i Mugân’ındır Meyhâneyi seyrettim uşşâka matâf olmuşTeklîf ü tekellüften sükkânı muâf olmuşBir neş’e gelip meclis bîhavf u hilâf olmuşGam sohbeti yâd olmaz, meşrepleri sâf olmuşÂşıkta keder …
Şub 23
Manzara Gülüşlü Kız
öpüşmekte güçlük çeken bir kızdı işteüstelik düşlerimden ödü kopardıne zaman farlar geceyi çizseteni sakallarımda yanardı soruları rahatlatan bir yanıttı belkişimdi evde olsak ne güzelyatıp uyumazdık derdiev türkçesi ışırdı sesindedilime dolaştıkça sözcükleri acıyı andıran bir anı artıkodamın şaşkınlığı bundandüştutan akşam saatlerineusul usul damlıyor zaman gökyüzünde tuhaf bir başdönmesi Enver Ercan
Şub 23
Suhte
söz kesiliyor uzuyor gölgelerbir bilge yalanlarını satıyoradını bilmediğim bir çiçek açıyor ufuktamânasını çözemediğim bulmacalara bırakıyorum kendimiboş zarflar buluyorum posta kutumda sudaki aksime veriyorum bakışlarımıâks uzuyor kesilen gölgemden kanıyor sözbir taş atıp parçalıyorum yansımamıher parçam ayrı dalgalanıyorayrı bir şarkı söylüyor her parçam mevsim kendini gösteriyor serinliğiylebir bulut hatırlatıyor kendinigölgemi topraktan silerekvakit geceye dönüncesudaki aksim de siliniyoreve …
Şub 23
Ecel Meleğine Övgü
kalbi tutsıyır kalbi mekândanmekândan kalbi sıyırzamanı gelincezamanın elini çek elimizdendünya gürültüsünü çekçekilelim kalbi tutcanı çeken canı çek kalabalıktankâfileye gâfil kalmış çocuğubu sıkı örgüden söksıyır beni bizdenbizi benden ayır kalbi tutdikişsiz beyaza bürünelimkalbi tutdevam edelim yolun bittiği yerdenkalbi tut ecel meleğikalbimi tuttutuşsun taa doğumumdaelime tutuşturulan ağrılı tutku ey ecel meleğiey ecelimin meleğiol deyince var edenin bildirdiğini …
Şub 23
Ölüm Noktürünü
seninle karşılaşıp solduğum andı ölüm yüzüne baktığında tutuşup yandı ölüm çoğaldıkça çoğalan bir sevda ülkesinde ellerine dokundun; sana inandı ölüm o efsunlu, yağmurlu, hercai gözlerinden uçan kelebekleri mutluluk sandı ölüm akkor dudaklarından ağı düştü içime yollarında yürürken sanki insandı ölüm viran eylediğin gün yorgun hayallerini ayrılıkla, hüzünle, aşkla sınandı ölüm bir ömür vuslatını bekledi boynu …