Kategori: Türk Şiiri

mesela işte…

bazen şöyle hayaller de kurmuyor değilim… sakıncası yoksa… mesela…fatih camiinin avlusuna kedileri ziyarete gidiyoruz ali ve ömerle. bir tas su ve bir tas yemek elimizde. kuşları da unutmuyoruz, güvercinlerin en çok sevdiklerinden avuçlarımıza ceplerimize dolduruyoruz. önce kedilerin yanına gidiyoruz,ali ve ömer elleriyle bir yavru kediyi besliyor. mesela işte… o yavru kedi de bizimle birlikte güvercinlere …

Devamını oku

Vaha

Bir adam bilirim;Ağlıyordu.Ve dingin maviliklerinde bir rüzgar,Fırtınalar yaratıyordu.Bir adam bilirim;Aşıktı, düpedüz aşık.Farkında değildi hem,Bir sevi masalının,Esrik kahramanı olduğunun… Bir de kadın bilirim;Yoktur acıması.Ve kavruk, ölüm kokan çöllerinde,Bir vahaya ulaşmaktı, amacı.Bir kadın bilirim;Aptaldı, oldukça aptal.Farkında değildi, yanıbaşında olduğumun… Ah sevdiğim kaktüs!Bir kendimi biliyorum; mecnun misali,Bir de düşlediğim seni. Fikret Özdal

Farkında Olmalı İnsan

Farkında olmalı insan,Kendisinin, hayatın olayların, gidişatın farkında olmalı. Farkı fark etmeli, fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen…Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli.Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli.Şu çok geniş görünen dünyanın, ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu fark etmeli.Henüz bebekken ‘Dünya …

Devamını oku

7 Tane Erik Ağacı

Boş ver kafiyelere ReyisBoş ver şiir yazmaya evlatOtur da doğru dürüst7 tane erik ağacının hikayesini anlatEvimiz deniz kenarındadır Fındıklı’daEkmek paramız Beyoğlu’nda çıkarBeyoğlu’na bir yokuştan çıkarız yirmi senedirYokuşun ortasında bir arsaArsanın ortasında yedi tane erik ağacıSaydım yedi tanedirNe zaman yolum düşseErik ağaçlarını arar gözümYa kedi yavruları gibi sırıl sıklamYa buram buram bahar içredirlerYa bütün dalları kırılıp …

Devamını oku

Açık Deniz

Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum;Her lâhza bir alev gibi hasretti duyduğum.Kalbimde vardı “Byron”u bedbaht eden melâlGezdim o yaşta dağları, hulyâm içinde lâl,Aldım Rakofça kırlarının hür havâsını,Duydum akıncı cedlerimin ihtirâsını,Her yaz, şimâle doğru asırlarca bir koşu,Bağrımda bir akis gibi kalmış uğultulu…Maplûpken ordu, yaslı dururken bütün vatan,Rü’yâma girdi her gece bir fâtihâne zan.Hicretlerin bakıyyesi hicranlı duygular,Mahzun hudutların ötesinden …

Devamını oku

Oğluma

Biliyorsun ki, oğlum, ortada ne sen varsın,Ne seni yeryüzüne getirecek bir anne:Bir gün cihâna gelmen mukadderse, anlarsın,Bu gelişten gözümü, göynümü yıldıran ne? Her gün saban başında topladığın kederlerSeni yorgun çıkarır sabahın altısınaÇalışkan ellerine bakanlar kirli derler,Leke derler alnında güneş karaltısına. İnce belin bükülmez zamanın dizlerinde,Öpülen eteklere ayağını silersin.Yoksulluğun yüzerek sonsuz denizlerindeGördüğün her kıt’aya açıktan diş …

Devamını oku

İsyanlı Sükut

Gitmişti makama arz-ı hal için,“Bey” dedi, yutkundu, eğdi başını.Bir azar yedi ki oldu o biçim…“Şey” dedi, yutkundu,eğdi başını. Kapıdan dört büklüm çıktı dışarı,Gözler çakmak çakmak, benzi sapsarı…Bir baktı konağa alttan yukarı.“Vay” dedi, yutkundu, eğdi başını. Çekti ayakları kahveye vardı,Açtı tabakasın, sigara sardı.Daldı..neden sonra garsonu gördü,“Çay” dedi, yutkundu, eğdi başını. İçmedi masada unuttu çayı;Kalktı ki garsona …

Devamını oku

Beşinci Cemre

Düştü can evime dördüncü cemreDünyayı üçüncü gözümle gördüm.Dört yüz seksen beş gün çekti bir seneOn altıncı aya takvimsiz girdim. Aynalara baktım korku gösterdiSaatler her sabah kırkı gösterdiNamlular nişanlar Türk’ü gösterdiHayatım boyunca hedefte durdum. Gül sundum yediler, koklamadılarArmağan can verdim saklamadılarGittim…gelir diye beklemedilerKaybolan gölgemi yollara sordum. Getirdim yanıma ay’ı bir karışÖlçtüm ki dağların boyu bir karışŞehiri …

Devamını oku

Unutursun

“Unutmak kolay mı?” deme,Unutursun Mihriban’ım.Oğlun, kızın olsun hele,Unutursun Mihriban’ım. Zaman erir kelep kelep..Meyve dalında kalmaz hep.Unutturur bir çok sebep,Unutursun Mihriban’ım. Yıllar sineye yaslanır;Hatıraların paslanır.Bu deli gönlün uslanır…Unutursun Mihriban’ım. Süt emerdin gündüz-gece,Unuttun ya, büyüyünce…Ha işte tıpkı öyleceUnutursun Mihriban’ım. Gün geçer, azalır sevgi;Değişir her şeyin rengi.Bugün değil, yarın belki,Unutursun Mihriban’ım. Düzen böyle bu gemide;Eskiler yiter yenide.Beni değil, …

Devamını oku

Hazin Kurallar

Kurgusu değişince hayatın,Şirin görünür ölüm; bu kuraldır.Sanırım ki korkumuzdan,Öyle bir duruma düşmüşüz…Düşler bile düz, mâcerasız;Duygular nehri mecrâsız,Yürek vadisi nehirsiz,Zehirsiz ve panzehirsiz,Bir ömür.Sözde özgür…Coşkudan uzak ve yavanGök yerine bir basık tavan,Güneş yerine bir kandil.Bunun farkına varılıncaArkada tek geçit, bin menzilÖnümüzde yolun sonu görünür;Bu da kuraldır. Hüsrev Hatemi