Ellerin yüreğin olmakta ellerimdeBir sıcak öyküye yaslanır bu şehrin akşamlarıYarı yaşanmış gün ortasındanKopardığımız bir andır göğsümüzde gürleyen ağrı. Her kaçırdığın bakışında kendime yakalanıyorumUtanıyorum ve saklıyorum ellerimiSaklanıyorum senden, kendimdenİkindi sonrasından ve tevbemden. Kaybettiğim her adres gönlüne çıkarBen hep kaybolduğum şehirlerde bulurum kendimiSoruyorum toplayıp bütün sorularımıBu şehrin kalbi var mıdır senden başka. Gidersem bir ince silüettir hatıraların …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Kalbim Unut Bu Şiiri
Uğuldayan ve hep uğuldayan Bir orman kadar üşüyorum şimdi Yanlış rüzgarlar esiyor dallarımda Yanlış ve zehirli çiçekler açıyor Kanımda kocaman gözleriyle bir cığlık Su ve ses kadar beklediğim Ne kaldı geride, bilmiyorum Uzanıp uyumak istiyorum gölgeme Yine sarılmak o kocaman gozlerin Uğuldayan rüzgarlarına Bir acıyı yaşarım bi zehirden Çicekler üretirim kömür karası Uçurum kadar bir …
Şub 23
Sözcükler IV.
I Bazı sözcükler yaralı doğmuştur. İyileşmez.Akışı uzun gece. II Anlam değildir sözcüklerden beklenen İçiçeriktir. III Sessizlik de üretir sözcükler. Ama kullanmazlar. IV Bazı sözcükler miyop, kısa boylu, kel kafalıdır. Varlıkları kuşkuludur.(Kabalistler kuşlarla konuşabiliyorlardı) V Her şey konuşur evrende. Sözcük sonra gelir. VI Ben nesnelerin tabuluğu gibi sözcüklerin de tabuluğuna bağlıyım. Bu uçurumu hep yaşarım. İlhan …
Şub 23
Kapı Ağzı
adam gibi çek bacaklarını değil yüzünü kaşının altındaki tazecik yarığı çek kaşından taşıma… şu parlak kırmızıyı korkulukta gevşeyen parmakları kırılan tırnakları çek flaşı kapat kız, ay çatlatan ondört şimdi anladın mı bazı sokaklar niçin gözetlenmez bazı kalın enseler, eşkaller seçilmesin diye yaz bunu geçmesin diye bazı plakalar kayıtlara bazı büyük siyah camlı arabalar büyük ve …
Şub 23
Ağır
ilkin onun çocuk gözlerine baktım yıldızlı bir gök dağlara doğru iniyor tembel tembel soluyan deniz sakin karanlıkta beraber yürüdük akşam vakti titrek bir mum ışığı kadar mahzun yarısı kapalı bir pencereden geliyor bir türkü kenara çekilip biraz durduk eskiden o türküden daha mahzunduk nasıl çatlarsa dal uçları arzuyla öyle istekle geçiyor bulutlar kurumuş ağaç kabukları …
Şub 23
Dilek
Mesut olmuş görmek isterdim hepiniziBu bahar gününde, dertliyi, ümitsiziTerfi etmiş memur, sınıf geçmiş öğrenciKadını, erkeği, yaşlısı, genci,Bir bayram sevinciyle, kol kola sokaklardaSevgililer, baş başa, muratlarına ermişÇocuklar el ele, bir halka oluvermişGörmek isterdim camlardan, odalarda oturmuşRadyoyu açmış, küçük sofra kurmuşYol, meydan, dere, tepe, dağ, bayır, kırVapurlar limanlarda yola çıkmaya hazırGazinolar, plajlar, sinemalar açıkHer dilden bir şarkı, …
Şub 23
Bu Şiir 30 Mısralık Bir Sevda Şiiridir
Çok sıcak bir gündeMisafirliğe gittik.Uykudan kalktı, yanımıza geldi:Sıcaktı her yeri.Açık pencereden rüzgâr geliyorduAğır bir öğle faslı çalıyordu radyoda.Çok konuşmadık, yalnız bakıştık.Geçen yazdan daha sevimliydi. Taramıştı saçlarını,Kahverengi elbisesi vardı.Şöyle bir bakışta vücuduna,Altüst ediverdi dünyamı. Biraz da bahçede oturduk,Çocuklar geldi hep beraber.Dalıyordu arada bir,Konuşmuyordu,Halbuki geçmiş günleri hiç açmadık. İnsan yaşlandıkça anlıyorHayatının en güzel günleriniKadınlar öyle kolay anlaşılmıyor.Farkına …