Kategori: Türk Şiiri

Yalnızlık Kayzer’den Daha Güçlüdür

Yalnızlık Kayzer’den daha güçlüdürVe Roma’dan daha uğultulu Yastığa gömebilir misin onu?Duvara asabilir misin?Bir âyin elbisesiYa da bir geyik postu gibi? Ruhundan sızarak seninve belkemiğindenOdanı dolduracakbelki de dünyanıVe üstüne çıkaracaktekneni, dalgaların Yalnızlık…Bitişik yataktaki hasta:Başının altında elleriVe gözleri tavanda – sabaha kadarAlçak sesleTanrı’yla konuşuyorVe bazen de seninle. Cahit Koytak

ahmet ağbi

ahmet ağbi, işe rakı karışınca uyuyor yollar, sohbetlerbir mektup, hasretlik sözler,yanında promosyonu yalvar yakarsesimiz de uzuyor ne olacak bu hâlimiz diye başlayıpuzayan zafer günlerimiz git git yaklaşmıyor ne zaman yeneceğiz,ne zaman göğe duracak başımız bilmem…ahmet ağbi, zaman kavramı silinen bir resim gibi buğulu camlardayaptığımız resimler gözyaşına bata çıka hayatın albümünde. içelim Ahmet ağbi,hayat bize gülmedi,Yılmaz …

Devamını oku

Birini sevsem dimek lâzım gelür nâ-çâr şi’r

Kim bakardı kalbi sâfi olmasa âyîneyeSûrete gelmezdi ger olmasa ma’nîdâr şi’r Şi’re tevbe nice olur çâr-ebrû dilberünBirini sevsem dimek lâzım gelür nâ-çâr şi’r Çekdüğüm derdi bilürdi nâlemi gûş eyleseHalüme vâkıf olurdı okusa dildâr şi’r Şi’ri cihânsûzımı hayli beğendi habîbSöyledeni gör beğüm söyleyeni ko dedi Üsküplü İshâk Çelebi

Bitişik Nizam

odalarda bunca eşyatanrım nasıl da yoruyorlar evleriyer kalmadı oturup göz göze gelmeyehatta yalnızlığı bile sözgelimi sandalyenin arkasında yorgun bir ovatozdan yapılmış biblolaryüz yıldır bakıyorlar oraya sırtımı deliyor bir alçı kedinin köşeli gözlerioradan süzüle küçüle bir fil kafilesiiniyor konsolun üzerindeki tahta dağlarabeni bir kireç kuyusundan baş aşağı sarkıtarakiniyor uzun geçmişime terli bir mızrak evlerde bunca eşyatanrımkalbime …

Devamını oku

Hiç

Gözyaşı tufanıyla taşıp gidiyor ovalar.“Nereye bu göç?” diye sesleniyorum kuşlara.Bakıp bakıp arada açan geçen güneşlere,Karım bana soruyor: ” Sana ne oldu? Neyin Var?”“Hiç” diye susuyorum. Ama bir hoşum, avara. Ahmet Muhip Dıranas

Sır

içimin Babil Kulesi yıkıldısır kapılarından geçtikalacakaranlığın şehirleriydigölgelerin yıldızı ışıktı, aşktı, yaşamdı keşke en büyük savaşrahmini öperek vedalaşıp teninle-ganimeti süt, sevgi, kucak ve şefkat-bilinmezliğin dünyasından nefes almak olsaydı anne ailem dedim o sararmış resimden baktım geçmişeikiniz yan yanasınız, kucağınızda kırılgan çocukluğumbabam genç bir gülüşle süslemiş yüzünüsen, ciddi duruşla bezgin bakış arasında med cezirbölünen evlilik, çatlayan evren, …

Devamını oku

Sana Bunca Yangından

geceler kör ve sağır/ses vermeyen bir kuyuhaklı kılar uykuyu ve uyuşturucuyu ağzındır çiçek açan erguvan gökteyeşertir bir aşkı ve küçücük bambuyu anka’ya işmar eder zümrüt ve yakutçıldırtmak için serkeş bir kuyumcuyu bu yüzden kana boyar aklının saçağındatüneyen tahta kuşlar bütün ortadoğu’yu ne kadar içsen de kandırmaz artık seniyaranı azdıran o bengisuyu yürek bir mermi gibi …

Devamını oku

Boğaziçi’nde Sonbahar Düştü

SonbaharlarınSarı, ılık bulutlu güneşiVe nemli gülümseyişi,Bahçelerde, sahillerde,Puslu, sisli tepelerde,Yakıcı olmayan ışınlarıylaİçimizi ürpertirken;Boğaziçi’nde dökülenSavrulan yapraklar,Yollar-kaldırımlar boyunca,Hışırtılı kuruluğunca,Birbirine kenetlenirkenVe sessizce öpüşürken;Yılların ötesindenSeni anımsadım;Vapurlar gözlerden uzaklaşırken,Akşamları iskeleler tenhalaşırkenGeçmiş anıları kucakladım… SonbaharlardaBulduğum-yitirdiğim;Çılgınca sevdiğim-sevildiğim,Gözlerinin derinliklerindekiFiliziliklerinde eridiğim,En güzel renkli düşleriYakaladığım-paylaştığımSihirli Boğaziçi’ni,Nasıl unutabilirim ki? Ağaçlardan-dallardanEtrafa saçılan,Adımlarımızı kuşatanEzilmiş yaprakların eşliğinde,Sabahların uykulu sessizliğindeYeniden dünya’ya gelmişçesineBu cennet kıyıları dolaştım;Tüm üzüntülerden arındım. Maviliklerin-griliklerinDerinliğinde-esintisinde,Beylerbeyi’nin rıhtımında yakaladımÇatanaların-motorların,Çığlık çığlığa …

Devamını oku

Tutuşmak Üzere Yeniden

Sızıyor sessizce kendi derinineÇıkışını bulamayan sular. İnsan aynı türküyü aynı içtenlikle Söyleyemiyor ki uzun zaman Böyle karşılıksız yankısız Değişiyor usul usul eski duygular. Biliyor musun kalbim artık Bir kuş gibi çırpınarak pencere önlerinde Titrek kanatlarıyla umudun Düşmüyor bekleyişin hayal camlarına Gelmene yakın saatlerde. Hayat dolduruyor hey boşluğu kendince Bir başka başlangıçla Tutuşmak üzere yeniden Pembe …

Devamını oku

Kurşun Gazeli

Savaşa girdin kalbim bin yara aldı beniNe denli acı varsa aradı buldu beni Seni bir bomba gibi taşımak bu göğüsteBir Ebubekir kıldı bir Ömer kıldı beni Kurmak bize düştü bu kalbi sökülmüş çağıBuyruk en ağır yükün altına saldı beni Atıldık kurşun gibi kentin alanlarınaBir kaç put ve taş gördü birden irkildi beni Parça parça bir …

Devamını oku