Kategori: Şiir

Evler Evlilik

aşkı ehlileştirir Kuzu kuzu oturur bir kenardakırlent gibi dururo kısa ömürlü vahşi Süreyya Berfe

Kim tartabilir çektiklerimizi

19 Kim tartabilir çektiklerimizibulduklarımızı yitirdiklerimizinasıl hangi tartıyla Biz zorla bedel ödeyenler gnomonuzbilmenin bir yoluyuzsadece yolu Tahta bir çubuk çakmışlar yerezamanı öğreniyorlar bakamayan gözleriylebasarak gölgelerimize Süreyya Berfe

Sen aklıma getirdin sen bitir bunu

37 Sen aklıma getirdinsen bitir bunu “Gözümde tütüyor kırlar, tek ağaç bile. …bellek hiç şaşmadan çalışıyorduburalardan gideli bir yılı geçmemişti sanki. Bütün varlığım İskele’nin yüzüne bağlı.” Süreyya Berfe

Adına Kızan

Dedi ki kuşkonmazDüşte kımıldar gibiÇok kızıyorumAdımı böyle koyanlara ben Ya kuşlar duyarsa bunuYaBile bile konmazlarsa bana – BilmiyorumEllerine ne geçecekNe kazanacaklarAdımı kuşkonmaz koyanlar Fazıl Hüsnü Dağlarca

Güneş Öğretmen

Güneş öğretmenSevdirir kendisini çokOna döner bitkilerin hepsiYoksa oOnun aydınlığına döner hepOlduğu olmadığı başkaYaksa tam tepemizdeykenYandırsa da biziKavursa da yalaz yalazOnun sıcaklığı başka Bütün günler sürerÖğrettikleriGeceleyin bileKaranlıkta dolaşır sözleri onunAydeden yıldızlardan başka Fazıl Hüsnü Dağlarca

Alacakaranlıktaki Ülke

IGöğün karanlık denizlerinde yelkenlerini şişiriyor ayÜlkeme bakıyorum uzayıp giden bir gecedeSuskun ve boynu bükük yalnızlığında bir sokağın.Elimde henüz açmamış bir gül varVe boşanmayı bekleyen bir konuşma isteği dilimdePerdeleri çekilmiş, kapıları sürgülenmiş evlerdeYaşayıp giderken halkım. Rüzgara bırakılmış bir mumun alevi gibiTitriyor bakışlarımda bütün görüntülerTabak, çatal sesleri geliyor çok derinlerdenFısıltılı konuşmalar, ürkek gülüşmeler…Çocuklar, ilk silah sesinde yaşlanacakmışcasınaSıkıca …

Devamını oku

Pâdişâh-ı ‘aşkam u dil defter u dîvân bana

Pâdişâh-ı ‘aşkam u dil defter u dîvân banaDerd u mihnet sözlerin yazdum yeter ‘unvân bana. İnlerem tanbûr-veş bagrum delindi ney gibiBezm-i gamda mesken oldı kûşe-i hicran bana. Buseye bir cân nedür bin cân virürdüm cân ileYarım ağız buse ikrar eylese yârum bana. Öldürür gerçi ki gamzen ‘âşıka virmez amânLeblerün Îsî-nefes her lahza virür cân bana. …

Devamını oku

Birçok

Altını üstüne getirdim de dünyanınİplikte iğneyi kaçırdım, iğnede ipiDediler ki, tabiri caiz değildir, zinharArama boşuna samanı samanlıktaOrada bulduğunu burada kaybetmek var. Karış karış gezdim de dünyayı köşe bucakVaramadım içimde heves denen kuşaTam o anda üstünü parçalamış bir kibirBağlacını arıyor nasipsiz karanlıktaHerkes yerli yerinde, yerinde değil tâbir. Niye geldik dünyaya? Damatlık beğenmeye.Bir esneme esnedik, açtı kepenkleriniBurdayken …

Devamını oku

Mecnun

tüm suçum tam anlamıyla mecnun olmayışım.benden bahsetmeyecek zeytin ağacı,dallarına yağı akıtan benim hâlbuki,yangına maruz kalan sert gövdesi benim. tüm suçum tam anlamıyla mecnun olmayışım.bu ilki dedim önümden her kadın geçişinde.bağlı kaldım elinde oyalandığı miske,korudum hasetçilerimin gözlerinden onu,gerdanlık taktım güvercine. kucağımda bir bakire uyudu, önünde küçük bir çocuk uyuyan,çanlar hezeyanda, yalvarıyor Allah’a,susma orucunda karar kılıyor,büyüyor o …

Devamını oku

Gülmek

körlükle sürmelenmiş bir göz düşlediminceleyenbeni… iki yumuşak el düşledimtopraktaki çukuru gösterenbana… günahlarımı saymaya koyulmuş iki melekkanat çırpıyor etrafımda,çöküyorlar omzuma… çıplaktım, doğduğumdaki gibi.ve bir güneş, küçük bir çocuk gibi tıpışladığımuyusun ve düş görsün diyeönümde. bıyığın üzerine dökülen bir şarap düşledimkadehten değil ama…ve bir deniz, içindeki su çekilenyazı bir sahil beldesinde geçiren. bakire bir Meryem düşledimuzak bir …

Devamını oku