Uğrayın arada bir – beni sevindirirsiniz. Günlerbir türlü geçmiyor burada. Artık ne gelen var, ne giden,eşyanın, çatıdaki kirişlerin, döşemenin, merdivenlerin,sıvaların, kapkacağın, perdelerin, menteşelerino bilinen eskimesinden başka – yavaş bir çürüme,sessiz bir paslanma, özellikle ellerde ve yüzlerde.Büyük duvar saatleri durmuş – kimsenin kurduğu yok onları,ben de bazen önlerinde duruyorsam, saate değil,camlarında yansıyan yüzüme bakmak için …
Kategori: Şiir
Şub 23
Söze İlahi’den
Bilgeler buğday eler gibi elediler sözleri..Dost o zaman öğrendi dostluğun ne olduğunuVarlıklar sisteydiler,Bilen yoktu güzellikleriniAdları konuncaya kadar.Herkese vermez kendini Söz,Bir kadın gibi nazlıdır,Şair ister, bilge ister. Dostlar havuza benzer,Kiminin suyu çok, kiminin az.Kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya,Kiminde elleriniz ıslanır.Kimi paçavra dokur kelimelerleKimi şal.Kiminin dudaklarında zehirdir söz,Kiminin dudaklarında bal. Rig-Veda
Şub 23
Muhayyer Münacat
Allahım biraz konuşabilir miyim bağışlaKonuşuyorsun sen, duymuyorum ben ah bağışlaBen de konuştum çok, çoğu boş, boşlukları doldurdumYarım kalmış bir çay gibi soğuttum kendimi,İçime şeker attın, tatlanmadım yineSeni anlayamadım, tişört yazıları, sokak isimleri,Plaka harfleri, medet umdum tümünden, bir tıkız idrakle tıkandım,Yağmurları anlamadım, karlarda üşüdüm, bilirsinŞemsiyeseverim, o uçarı, o gizemli şiirseverler aksineLodosta başım ağrır, malum sinüzit, alerjim …
Şub 23
İstanbul Ufuktaydı
Gurbetten, uzun yolculuk etmiş, dönüyordum.İstanbul ufukta’ydı…Doğrulduğumuz ufka giderken…Sevdâlı yüzüşlerle, yunuslarYol gösteriyordu. İstanbul ufuktan,Sîmâsını göstermeden önce,Kalbimde göründü;Özentili kalbimde bütün çizgileriyle,Binbir kıyı, binbir tepesiyle,Binbir gecesiyle. Yıllarca uzaklarda yaşarken,İstanbul’u hicranla tahayyül, beni yordu.Yer kalmadı beynimde hayâle.İstanbul’a artık bu dönüş son dönüş olsun.Son yıllarım artıkGeçsin o tahayyüllerimin çerçevesinde. Bir saltanat iklîmine benzer bu şehirde,Hulyâ gibi engin gecelerde,Yıldızlara karşı,Cânanla berâber,Allah …
Şub 23
Serçe Ve Kedi
IToprağın altından bağlanıyorartık telefon tellerive bir telaşyüreğini sarıyor serçeleringördükçe kedileri IIAnlar mı serçelerinneden göç etmediğinisobanın kurulmasınıbekleyenkedi IIIYalnızca rüzgar gelirölü bir serçenincenaze törenineve usulcakımıldatır tüylerinikediden önce Sunay Akın
Şub 23
Dağ Yolu
Benden kısadır boyunbir köy otobüsünündağa tırmanmasıgibi uzanırsındudaklarıma katılmaz oldu nicedir yolumuntozu dumanına Sunay Akın
Şub 23
Ticaret
Çocuk hastanesininkarşısındaki oyuncakçıgün geçtikçe artankazancı içinşükreder Tanrı’ya Yem satan ihtiyarınyıllar önce kanatlarınataş attığını bilmedenher sabah aynı meydandatoplanır güvercinler Ve kitapçı tezgahınınen önüne sıralanırbir şairinöldükten sonrabütün kitapları Sunay Akın
Şub 23
Dişi Kuş
Kuru bir otgibi yaşıyorumgözlerden uzakpatika bir yolunkıyısında Tek suçumsap olamamakbaltanınkanlı oyunlarına Ama yine deumut dolu kalbimbelki bir dişi kuştaşır beni diyedaldaki yuvasına Sunay Akın
Şub 23
Ana Oğul
Oğul bakıyor yürümeyi bile göze alamayan yaşlı anayaadım atsın diye koluna giriyorve düşünüyor yıllar öncesini o anda: “Onun gibiydim bir zamanlar ayaklarım güvensiz titrek… Beklerdim uzatsın diye kollarını esirgesin beni yürümeye başlarken…” Aynı ürpertili bekleyiş, aynı sevecen dayanışmayer değiştiriyor şimdi …
Şub 23
Beklemezken
Dalgalar vardı denizdeSevdaya gitmişliğimUmuttan dönmüşlüğümBir vapurun köşesindeGüzeldimKoparılmamış bir meyvenindalındaki hasatsızlıktaydımZamansızlıktaydımAzı karar çoğu zarar derdibekleyenimDalgalar vardı içimdeDüştüm dalımdanBeklemez oldum. Karin Karakaşlı