bana bir şimşek çakortalık fena karanlıkyüreğim örtülüyorağır bir dalgınlığa genişliyorumdurmadan değişen o mevsimdedağlarda kalınomuz omuza bulutlarçok fena kalabalıkellerim çıplakbana bir şimşek çakkötü bir tuzaktayımbilmem ne yapsakaklımda fikrimde onlaryaşlı ve gençerkek ve kadınkorkularıma tutsak bana bir şimşek çakiçim içime sığmıyor artıkvahim bir çağrışımdandaha vahimine atlamaktayımbana bir şimşek çakbelki fena haldeyanılmaktayımo ince kız çocuğugün doğmadan her sabahbir …
Kategori: Şiir
Şub 23
Kime gönül verir isem benim ile yâr olmadı
Kime gönül verir isem benim ile yâr olmadıHâlim bilip derdim sorup bana vefâdâr olmadı Hak’dan meğer takdîr idi gönül sana âşık idiHiç kimsene bencileyin derde giriftâr olmadı Aşkdan değil şikâyetim kendi tâli’imden dururKendi yolun aramayan câhildir ol er olmadı Aşk bir ulu hil’at durur bir niçeye verdi ÇalapBir niçeler mahrûm kalıp aşktan haberdâr olmadı Aşk …
Şub 23
Kül Rengi
martılar karalardan denizlere dönüyordenizlerde dalgalar yosunlar ve köpüklerkimsesiz günlerimizin kırılmış gönüllerisizi bekleyen vardır aynı düzen içindefırtına sonrasının durulmuş denizleri bir göç var uzaklara yorulmuş kanatlarlayarı yolda ölmenin korkusu içimizde mavi denizler vardı sokakların sonundabu kentin kederindenbizi çekip götürenmavi denizler vardı sokakların sonunda çok eski yıllardan için için duyduğubir özlemdin artık sençok eski yıllardan için için …
Şub 23
Leyal-i Sahiriyyet
—Sahir, benimle gel, gecenin hâli pek güzel.Çamlıkta nefti gölgelerin raksı pek şiir;Bak kollarım nasıl mütehâlik, küşadedir,Gel aşkımızla mezcedelim şiiri, haydi gel! Geldim; rükûd-i leyl-i perişan eden sesin.Hulyalarımla titredi, ah isterim ben.Çıksın o ses semaya, bir ilham-i yasemenYüksekliğiyle sine-i encümde titresin. Geldim, seninle kolkola…—yok…—leb belep.—hayır…—aguşuna gömülse vücudum pür iştiyak,Gaşyolarak öyle çamların altında bir asır, İster misin?—ve …
Şub 23
Heykel
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymışBu eski heykelin yanaklarında.Yapraktan saçını yerlere yaymış,Sonbahar ağlıyor ayaklarında.Süzüyor ufukta bir kızıl yeriİçi karanlıkla dolu gözleri.Alnında akşamın ince kederi,Sessizliğin sırrı dudaklarında. Yanan bir kağıtta nasıl bir satırKaybolursa, akşam onu karaltır.Artık o silinen bir hatıradırBir ıssız bahçenin uzaklarında. Necip Fazıl Kısakürek
Şub 23
Çiçek
Kurumuş, kokusuz bir çiçek gördüm,Unutulmuş bir kitabın sayfaları arasında;Ve bu çiçek tuhaf hayallerle,Doldurdu ruhumu ansızın: Nerede açtın, ne zaman, hangi baharda?Çok mu yaşadın, kim seni koparan?Tanıdık mı, yabancı bir el mi?Ve neden seni böyle bırakıp gittiler? Sevecen bir buluşmanın mı,Yoksa ölümcül ayrılıkların anısına mı,Ya da ıssız kırlarda, orman gölgelerinde yapılmış,Bir yalnız yürüyüşün ardından mı buradasın? …
Şub 23
Ayşa Hanıma Mektuplar IX
“Comptine D’un Autre Ete” Zannediyorum gülüyordunBiz oturuyor sol dizimizi kalbimize çekerekResimleri seyrediyorduk görmüş kadar olarakResimlerde dağlara bakıyordunDağlarda yüzün yankılanıyorduBiraz durdun. SankiYıllarca duruyordunSen dururken her şeyin durduğunuHavanın düşüp buzla tuz olduğunu görüyordukEllerimiz duruyordu. Parmak uçlarımızdaSuratlarımız. Tenimiz ve kokumuz durup düşüyorduHatırlıyor musun? Bekliyordun. Beklemek eskiyorduBir insan sankiGiden yol değil. İçimden bir ömür geçiyorSayıklar gibi Sayıklar. Göğü ellerine …
Şub 23
Avlular Gazeli
ev ne, duvar! Avlu bir gülümsemegöz kırparsan taşın bile kalbi var! ev ne, zaman! Avlu haziran gibi iyisudan işlek, gökyüzünden çalışkan ev ne, karanlık! Avlu fenerli denizzeytin ağacından ada, gölgesinde yunuslar ev ne, vatan! Avluda atlas açıkovaları sevindir, hisli dağlara da çık! ev ne, büyük! Avlu gezgin lunaparkgıcırdasın ahşap sesli dönme dolap ev ne, cümle! …
Şub 23
Doğu-Batı Divanı’ndan Seçmeler
Ne çok taşındık! Nasıl dolaştırdıkbunca umudu, terkedilişi, kaybetmeve kaybolma duygusunu? (s.15) Gerçekten de bir yanlışı bir başka yanlışladüzeltircesine, telâşla savrulmuştuk oradanoraya: Kimi getirsek gözümüzün önüne kırıkdökük eşyaları çağrıştıracaktı. Yitirilen bunca saf hedef, geridönüşsüz kararların yıprattığı uykular, sabah uyanınca yüzümüzde patlayan yalnızlık damarı ya da yanımızda yatan yabancınınbir akıntıda hızla uzaklaşan gövdesi: İçimizde toplananlar çapraz sağlamada bulduğumuz şaşkınbir eksiği kapatmaya …
Şub 23
Geri gelmeyecek Şeyler vardır, çeşitlidir-
Geri gelmeyecek Şeyler vardır, çeşitlidir-Çocukluk – bazı Umut şekilleri – Ölmüş olanlar –Ama Sevinçler – İnsanlar gibi – bazen Yolculuk yaparlar ya –Yine de kalırlar –Arkasından ağlamayız Yolcunun – ya da Denizcinin –Hoştur rotaları –Bize uzun uzun anlatacaklarını düşünürüzBuraya döndüklerinde –“Burası!” Tipik “Buralar” vardır –Belirlenmiş Mevkiler –Yerinde durmaz ki Ruh –Dormaz O – kaç Kulaçta …