yorgun atlar gibi geliyoryaralı orman ağulu dağkar yüklenmiş dallar gibi geliyor beni diyor, taşların arasındabir su sesi gibi sakla rüzgâr yemiş otlar gibi geliyoraçık kitap sararmış ekinateşe verilmiş tarlalar gibi geliyor en güzel akşamı kuruyoren güzel ay’aen dar odayıen geniş sokağaen uzun nehrien derin uçuruma uzun sürmüş savaşlar gibi geliyorkırık kemik, kesik kol, kınınasığmayan hayat …
Kategori: Şiir
Şub 23
Ormandaki Vaaz
kendime diyorum bazen seni buldumçekerken ağları sudansuyu bulursun öyle oldumsana baktım bir bulutlar, davullarşiirlerde gezdirdiğin çocuklar ve öğleleratlar için sular soğuttuğumorman büyük ve karanlıkmış, böcekler ateşliymiş, olsungüç verir bana seni aramak için uzaklaşmakorman yolu mutluluk veriyor’u çalarım ıslıklaiçinden geçerken dikenlerin gövdemi dinlerimyaban meyvalarını burnuyla iten ceylanları bir mısrada severimbunda ne var ki seni bulurumdefne yaprağı …
Şub 23
Gölgedeki Kadının Şarkısı
Sessiz biri gelir de başını vurur lalelerin:Kim kazanır?Kim kaybeder?Kim koşar pencereye? Kim o kadının adını en önce söyler? Adam saçlarımı bürünendir.Adam bürünür saçlarımı başının üstünde ölüler gibi.Adam bürünür saçlarımı göklerin bürüdüğünce o yıl aşk içreyken ben.Adam bürünür saçlarımı kendini beğenmişlikle. Birisi ki kazanır.Kaybetmez.Koşmaz pencereye. Söylemez o kadının adını. Adam gözlerimi edinendir.Edinendir gözlerimi kapandığı an kapılar.Bürünür …
Şub 23
Bir Gün İcadiye’de
Bir gün İcadiye`de veya Sultantepe`de, Bir beste kanatlanır, birden olduğun yerde Bir kainat açılır, geniş, sonsuz, büyülü, Bu günün rüzgarında yıkanan mazi gülü Dağılır yaprak yaprak hayalindeki suya Bir başka gözle bakarsın ömür denen uykuya. Belki en hulyalısı duyduğun masalların O şafak saltanatı korularda dalların Her ufku tek başına bekleyen eski camlar Bir sır gibi …
Şub 23
Kav
Bütün yazdıklarım sonsuzluğu içerir Ölümün tırnak içine aldığı sonsuzluğu mu?Burada uzun bir kış gecesini yitirmemeye çalışıyoruzLeonard Cohen’le açılıyoruz beyazın merhametineYalnızlık kokularına onulmaz aşk odalarınaKendimi kapattığım bir yazıdan yalımlar yükselsin istiyoruzBütün yazdıklarım şimdi yanı başımdaBaşka bir dile yüklüyoruz onları Hiç unutmam diye başlayan sözlerim yokOlsaydı kabaran kalp ağrılarına eklerdim onları daYaşamak cehennem gibiydi dediğimi hatırlamamPerdelere sığınan …
Şub 23
Büyük Olsun
Ben büyük şarkıları severim; büyük olsun,Deniz gibi, gökyüzü gibi her şey ve mahzun.Seviyorsam seni aşk ölümsüzdür gönlümce,Âşıksam kadınım değil tanrıçasın, ece.Denizler yolculuğa çağırır durur da beniGitmem düşünerek geri döneceğim günü.Ben büyük rüzgârları severim; büyük olsunAşkım da, özlemim de hepsi, her şey ve mahzun.İnsan bir yanınca Kerem misali yanmalı,Uykudan bile mahşer gününde uyanmalı. Ahmet Muhip Dıranas
Şub 23
Yüzüyor ve Ağlıyorum
Sırılsıklam ıslanmış, ıslak bavullardan kişiler seçiyordum.Eğri bir düzlükte durduklarını görüyorum, rüzgara yaslanmış,eğri yağmur altında, belirsiz uçurumun kenarında.Hayır, ikinci bir yüz değil. Havanın suçuböyle solgun oluşları. Uyarıyorum onları sesleniyorumörneğin;yol eğri bayanlar, uçurumun kenarındasınız. Onlar,doğal olarak,soğukça gülüp, cesurca karşı bağırışa geçiyorlar:Teşekkür ederiz size deGerçekten de bir kaç düzine olup olmadıklarını soruyorumkendi kendimeyoksa tüm insan soyu muydu orada …
Şub 23
Taha’nın Gül Muştusu
-Kav 2- 34 Günaydın bana geri gelen şiirBana geri gelen anıtBana geri gelen kalbimBana geri gelen kalbimin ayışığıGözleriyle iyileştiren yaralarımıKalbim güneşim efendimGünaydın yüreğimin kuşluğuSürekli kuşluğuGünaydın alacakaranlıkAma nasıl alacakaranlıkBizi yataklardan koparanDağlara yaklaştıranDağlara doğru fırlatanGrevlerden grevlere koşturanYanardağAlacasıyla anne karanlığıyla babaLoşluğuyla kardeş aydınlıyla ablaKırmızı kırmızı bir karasevdaSiyah siyah bir kuş lambaHız kazanmış kristal camlarlaGelen ve gidenİçimizde ve dışımızdaSon …
Şub 23
Labirent
Zeus bile dolambaçla örülü, bu boğucutaş ağı çözüp bir yol bulamaz. Ben geçmişimive tüm kimliklerimi unuttum; İç sıkıcıduvarları çınlayan dolambaçları izlemekyazgımdır benim. Geçen yılların sonundahangi gizil bükeyler büküntülerşiddetin galerileridir ki. Zamanıntefecileridir bu çatlak köhne duvarlar.Süprüntüler içindeki solgun işaretlerinayrımındayım. Büklümlü gecebana doğru kükrüyor ve deıssız ulumaların yankısını taşıyor.Ben gölgelerden bilirim ki Öteki hep orada,nasıl bir alınyazısı …
Şub 23
Senin Gidişine
Senin gidişine benden çok çöplükdeki kediler ağladı, meleklerin kırıldı kanadı, düştüler gökten. Duvarlar sıktı beni, beraber dolaştığımız sokaklar haykırdı üstüme. Korktum ki, güneş batıdan doğar, kıyamet kopar, Hiçbir şey olmadı. Masuma Ahadova