Bir gün geleceksinböyle mavilikler içindegüneş sularda erinip duracaktı.Ağlayacağım,hep bir geçmişi yaşadımburada / denizin derinliklerinde.Halkidikya neredeİyonya’da geçti mi hiç günlerinartık sormayacaksın bana…Ağlayacağım bir kez dahaşurada, yosunların dibindeyan yana, koyun koyuna.Yaşlı Diyonizos gelip çalacak kapımıbir sevda elçisiydiiyi zamanlarda.Ama ben çıkmayacağım kulübemdenıraklardan gelen o kırmızı balıklargirene dek cennet bahçeyeağzımı bıçak açmayacak.Rüzgârlar uğuldayıp,denizin sesi,gürlese de göğsümdedalgalar okşayıpyalasa da saçımıGitmeyeceğim …
Kategori: Şiir
Şub 23
Bir Küçük Burjuvanın Süperakademikrealistik Şiiri
Genç kadınları kültürümüzle etkiledikten sonra, Vesta kızlarına ve utangaç rahibelere saldırdıktan sonra, leylakları yaktıktan, bulutları gömdükten, tapınakları ateşe verdikten sonra, kutsal inekleri boğazladıktan, tanrıları öldürdükten sonra, güle ve İsveç Kralı Gustave’a sövüp saydıktan sonra, müzeleri havaya uçurduktan, mezarlıklarda dansettikten sonra, ün peşinde koştuktan ve o kadınla yattığımızı düşledikten sonra, ejderhalarla, imparatorluklarla, devlerle savaştıktan sonra, gazetelere …
Şub 23
Kommageneli Ozan Iason Kleander’in Üzüntüsü
Bedenimin ve yüzümün yaşlanması korkunç bir hançerin yarasıdayanılır gibi değil.Sana dönüyorum, ey Şiir Sanatı,merhemlerden az çok anlayan,düşlerle,sözcüklerle avutmasını bilen.Korkunç bir hançerin yarası.Getir merhemlerini, ey Şiir Sanatı,hiç değilse bir süre sızıları dindiren. Konstantinos Kavafis
Şub 23
Tırmanış
Ne büyük mutluluk dağın kutsal yalnızlığına tırmanmak tek başına, o temiz dağ havasında, ağzında bir defne dalı, kanının topuklarından hızla dizlerine, beline yükseldiğini, oradan boğazına ulaşıp bir ırmak gibi yayılmasını ve aklının köklerini yıkamasını duymak! “Sağa gideyim,” “Sola gideyim,” demeyi düşünmeden aklının yol kavşağında dört rüzgârı birden estirmek, ve tırmandıkça heryerde Tanrı’nın soluduğunu, yanıbaşında güldüğünü, …
Şub 23
Yeniden
Anladım bir yeryüzü sürgünü olduğumu yeniden Neresinden tutacağımı bilemediğim bu hayat hoyrat insanların tornasında eğilen, bükülen Acıyla, elemle herkesin birbirini ve beni yemesini seyreden, yeniden ve yeniden… Anladım iflah olmaz biri olduğumu, yeniden Beynime çevrilmiş silah, göğsüme dayanmış hançer, kalbime sokulmuş dinamit; binbir söz, binbir yüz Anladım, ağaçta kızaran elma, tarlada büyüyen buğday, saksıda yeşil …
Şub 23
Sarmaşık
yorgun atlar gibi geliyoryaralı orman ağulu dağkar yüklenmiş dallar gibi geliyor beni diyor, taşların arasındabir su sesi gibi sakla rüzgâr yemiş otlar gibi geliyoraçık kitap sararmış ekinateşe verilmiş tarlalar gibi geliyor en güzel akşamı kuruyoren güzel ay’aen dar odayıen geniş sokağaen uzun nehrien derin uçuruma uzun sürmüş savaşlar gibi geliyorkırık kemik, kesik kol, kınınasığmayan hayat …
Şub 23
Ormandaki Vaaz
kendime diyorum bazen seni buldumçekerken ağları sudansuyu bulursun öyle oldumsana baktım bir bulutlar, davullarşiirlerde gezdirdiğin çocuklar ve öğleleratlar için sular soğuttuğumorman büyük ve karanlıkmış, böcekler ateşliymiş, olsungüç verir bana seni aramak için uzaklaşmakorman yolu mutluluk veriyor’u çalarım ıslıklaiçinden geçerken dikenlerin gövdemi dinlerimyaban meyvalarını burnuyla iten ceylanları bir mısrada severimbunda ne var ki seni bulurumdefne yaprağı …
Şub 23
Gölgedeki Kadının Şarkısı
Sessiz biri gelir de başını vurur lalelerin:Kim kazanır?Kim kaybeder?Kim koşar pencereye? Kim o kadının adını en önce söyler? Adam saçlarımı bürünendir.Adam bürünür saçlarımı başının üstünde ölüler gibi.Adam bürünür saçlarımı göklerin bürüdüğünce o yıl aşk içreyken ben.Adam bürünür saçlarımı kendini beğenmişlikle. Birisi ki kazanır.Kaybetmez.Koşmaz pencereye. Söylemez o kadının adını. Adam gözlerimi edinendir.Edinendir gözlerimi kapandığı an kapılar.Bürünür …
Şub 23
Bir Gün İcadiye’de
Bir gün İcadiye`de veya Sultantepe`de, Bir beste kanatlanır, birden olduğun yerde Bir kainat açılır, geniş, sonsuz, büyülü, Bu günün rüzgarında yıkanan mazi gülü Dağılır yaprak yaprak hayalindeki suya Bir başka gözle bakarsın ömür denen uykuya. Belki en hulyalısı duyduğun masalların O şafak saltanatı korularda dalların Her ufku tek başına bekleyen eski camlar Bir sır gibi …
Şub 23
Kav
Bütün yazdıklarım sonsuzluğu içerir Ölümün tırnak içine aldığı sonsuzluğu mu?Burada uzun bir kış gecesini yitirmemeye çalışıyoruzLeonard Cohen’le açılıyoruz beyazın merhametineYalnızlık kokularına onulmaz aşk odalarınaKendimi kapattığım bir yazıdan yalımlar yükselsin istiyoruzBütün yazdıklarım şimdi yanı başımdaBaşka bir dile yüklüyoruz onları Hiç unutmam diye başlayan sözlerim yokOlsaydı kabaran kalp ağrılarına eklerdim onları daYaşamak cehennem gibiydi dediğimi hatırlamamPerdelere sığınan …