Akşamı güneşleyen su,aşk ve güvendir çatışıp durduğumuz…durmadan bir iç çekiş bedenle ruh arasındapaslı çivilere asılmış kalabalıklardansavaş alfabesidir dudakları upuzunküçük kalpli adamlar. Taş ve rutubet birbirini uyurken,seni sevdiğim bütün yerlerde cam ve ateşmerhametim de yanıltıyor beni, aynı seslerdenbinlerce bedende geziniyorum içimikendi teninde bir bıçakla oynaşıyor rüzgârım vekaba bir yağmurun elleri kalıyor içimdeki kasabadataş toza dönüşüyor. Aşk …
Kategori: Şiir
Şub 23
Green
İşte yemişler, çiçekler, yapraklar ve dallar!İşte kalbim, çarpıntısı yalnız senin için!O bembeyaz ellerin kalbimi kırmasalar!Bu küçük armağanı dilerim hoş göresin. Ben geldim işte, çiğlerle bezenmiş olarak;Alnımda seher yelinin dondurduğu çiğler.Yorgunluğumu alsam ayak ucunda bırak!Hayâl etsem o tatlı demleri birer birer. Bırak unutayım başımı taze göğsünde!Hâlâ aklımda lezzeti son öpüşlerinin.Hayırlı fırtınadan sonra sâkîn, âsûde,Uyusam biraz, mâdem …
Şub 23
Sihirli Değnek
Bir sihirli değneğim olsa; vurduğum yerde güller açılsa, Uçan güller… Bir sihirli değneğim olsa; vursam bir nar ağacına, narlar çatlasa kahkahadan… Ve bebek yüzlü kızlar, uzatsa başlarını tane tane dallardan… Onları ceplerime doldursam, bir masal ömrü sürmek için götürsem billûr sarayıma! Ercüment Behzad LÂV
Şub 23
gün kavuşsun
gün kavuşsun diyerek diniyormuş, anladıkyüzümüze ham güller bulaştıran sonbaharne de ince yaralı, ne çapkınca ayrıldık:suda bir kalem gibi kırdı bizi intihar ah neyi diriltirdi avucunu hohlayışınneleri kıracaktın sütkesiği dişindebulurdu beni oysa ıpıssız ağlayışınbir şahmaran uyurdu sevgilim deyişinde yaşamak böyle soğuk ve böyle çürümüşkenyetmiyor aynaların fısıldadığı masalgel omzuna abanmış yaralarla övüngengel içimde biriken encamını geri al …
Şub 23
Aşk-ı Lal
I ateşe koşan kelebekler gibi koştum sanatüm şehir gördü beni,bir tek sen görmedin II şiir kokan ellerimi tuttunbedenimdeki arzuyla seviştintörpüledin korkularımıgözlerimin kahvesinden içtinhatırlıyor musun..?sevdiğin o kadın bendim III Rabih dinlemiyorum artık../..heyecanlarını anımsatıyorEzginin Günlüğü../..beni sevdiğin günleriDüş Sokağı../..sevişmelerimizibenim için sen dinle,temizlensin kırgınlıklarımın acıyan gülüşleri IV ah more!../..bilmiyorumben minnacık Giritli bir kadınımşimdi söyle bana,ben bu sevdayı hangi denize …
Şub 23
azize “ yerlilerin şarkısı”
I. bizi iyi sakla tanrım gidiyor hayatbizi yokla bize yeni bir keder yarat çünkü bizdik dökülenhayat hırpalanırken büyülü çanaklardaağır bir dua altında kırılırken yalanlargömülen bizdik azize göğsündeki iksireağaran dünya ve kirpiklerimizden artakalan ne varsane varsa bilinmeyenmevsimleri dolduran yalnızlıklardantütün kâretmez yaralardan arta kalan ne varsadizdik yanaklarımızasüzülsünbirazdan başlarızazizeyani iyi bir kederinyani yerlilerin şarkısına çünkü bizen eski yerlilerizgideriz …
Şub 23
Belki Yine Gelirim
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdirher sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünküBir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasabitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitseama bir tufan az mı gelir yoksa, yine deyırtılan ve parçalanan birşeyler olmalı mutlakahiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeylerOysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kentne kadar dingin görünüyor bana şimdi …
Şub 23
Ardıç Kuşu ve Sevda
Yüzünü biriktiriyorum şimdi çünkü ben, bir ardıç kuşu gibikendi ölümüyle beslenengüncesi ayrılıklarla doluve teni her yazayrı güneşlerde yanan bir çocuğum. Ne kadar alışkınım bilsenyazılmayacak mektuplar için adresler alıp-vermeyeyılların yorgunluğuyla sararansilik, umarsız, gizini saklı tutanve bir daha yaşanmayan resimlere. Yüzünü biriktiriyorum. Çünkü yüzünbir sevda tohumu şimdi. Geçerken ürpertilerle karanlıklar içindentutsak ve ağzımıza sığmayan dillerimizlegeçerken gecenin pususunda …
Şub 23
Ayrılık Ayracı
Bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğunBir şey vardı yine de, çiçekleri sulamadınGökyüzü sarardı o zaman bulutlar kirlendiVe ne kadar az konuşur olduk günboyuBirden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyorTam da susuşların birbirine eklendiği yerde Ezberlenecek hiçbir şey yok bu dünyadaKirletilmemiş bir bulut bile yok artıkBöyle diyorsun her yolculuğa çıkışımdaYaşadığın kent de sana benziyor gitgideNe zaman dönmeyi düşünsem …
Şub 23
Gidiş
Senin gözlerin benim gerçeğim (sendeki telaşa onlarla inandım)bakmıyor bana,benden uzakta. Aramızdaki mesafede gerilenbir teli inletiyorum seninlesesi ben duyuyorum tek,birşey duyduğu yok kimseninbenden başka. Bir hülyanın hatırasındakasıp kavuruyorum kendimidiyorlar ki, hayat yalandır,aşk da.Nasıl inanırım,o;olmak istemiş de olmamışbir yarım nefes gibi şuramda. Sana dokunamayacak kadarürkek kalmış olduğum bu mesafedendön/erken senönce ayaklarının gerçekliğine inandır beni, inanmak istesem desenin …