Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
  2. DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
  3. Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
  4. Son Hatıra — 2 yorum
  5. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Avuntu

Durdun ya hayata böyleGün gelirBir şiirSeni öpebilir Bir dize belkiAklına eser deResim çektirirSeninle.Yine çıkmazsın bilirimYüzün yok resimlerde. Durmaz avutursun kendiniBiraz buruk söylenirsin:Başka bir ışık çıkmalı Okuyanın gözlerindenGörmek için bende beniŞiirlerde. Ahmet İnam

Balık Sözü

            Nejat Basım Hocama İçimde ıssız balıklarınÇekingen kabarcıklarlaDolandığıMahzun bir akvaryum var. Sallanan bir sandalım daPerişan hafif rüzgârda“Nereye Ahmet?” diyorlar“Ölüme, ölüme” diyorumYalanlıyor balıklar:“Yaşama, yaşamdan yaşama!” Ahmet İnam

Gece Bitti

Gece bitti Ay eriyor doğan günde  Battı batacak sulara  Bu ovada eylül ne kadar diri  Çayırlar yemyeşil  Bahar toprakları sanki güneyde  Bıraktım eşi dostu  Eski bahçelere gittim gizli gizli  Seni anmak için tek başıma  Sen Ay’dan ötelerde bir yerdesin  Burda gün doğarken  Nal sesleri gelirken kaldırımlardan  Salvatore Quasimodo

şiir şiir şiir

Meselâ, şiir nereden başlar? Nerede biter? Nerede bulunur? Peki, nedir şiir? Sadece bir edebî tür mü, yoksa ondan fazla bir şey mi? Elbette şiirîn hikmetinden sual olunmaz. Şiir, uzam ve zamanda yer alan bir nesne gibi bilinemez. Salt bir düşünce de değildir. Derrida’nın deyimle bir “belki” ırmağında bulunur. [1] Belki ırmağında örneğin, “yaşam tiksintisi” [2] …

Devamını oku

manastırlı hilmi beye ikinci mektup

Susmanın su kenarındayız bugün ne kadar sevgiyle konuşsak -konuşuyoruz da-korkuyoruz gözgöze gelince hilmi beykorkuyoruzsanki gözler rakiptir de birbirine -öyle değil mi-ve bir yokuştan iner gibi oluyoruzbir yokuştan bir yokuşa sürekli– nereye?– bilmem ki Ellerimizde alkol sesleri, saçlarımızdaalkol sesleridağlarımızda, içdenizlerimizdeve günler günlerin içinde öyle yavaş kiyerine saplanıyor bir sürahipencereler şaşkınperdeler bir uzak yol kadar uzunve balkonkendi …

Devamını oku

manastırlı hilmi beye üçüncü mektup

Yaşamaya yerleşiyor senihaKendi yaşamına-Güvercinsiz bir avlu mu? olabilirSırları dökülmüş bir ayna?-Oysa çok geçtiYıllar yıllar yıllarHer geçen yıl elinde sankiYıprak, filizî yıllar‘Şey’ sözcüğü gibi bağıntısızAğaççileği gibi durduğu yerde bir ezintiPiyano tuşları -tek tek bakıldığında-Çarçabuk bir göz atıldığında aynntısız -beyaz-YıllarSenihaGözlerinin altı uzun menekşe. Dün korkuttu beni -bazan oluyor-Kocası İzmir’de yaşıyor, Karşıyaka’daSahici bir ayrılığın dikişini dikiyor SenihaMavi maviUsul …

Devamını oku

manastırlı hilmi beye dördüncü mektup

Yıllar geçmedi, yıllar eskidiDokunduğum yerde kalıyorumYaşlı bir kelebek gibi.Yeni bir renk buldum bugün, suyun atkısı rengiOyuğumdan çıktımÇıkmamı duydumBir süre yürüdüm yürüdümHiç kimsenin ağzını dayayıp daSuyunu içmediği bir çeşme gibi durdumDurdum kiÖnce bir elektrik mavisi çöktü içimeSanki bir suya anlatıldım da bilinemedimBenBenzersiz bir geyiği okşar gibiSevgisizliği okşayıp geçtimYol boyunca insanlarınUzak yakınlığınıOkşayıp geçtimSinema girişlerindeki fotoğraflara baktım -bir …

Devamını oku

«Onlara veda etmeme yardım edecek misin, Nikko?»

«Onlara veda etmeme yardım edecek misin, Nikko?»Nikko hafifçe öksürerek boğazını temizledi. «Bunu nasıl yapabilirim efendim?»«Kiraz ağaçları arasında benimle yürüyerek. Sessizliğe dayanamadığım anlarda seninle konuşmama izin vererek.»… Son günü kiraz ağaçları altında daha uzun süre kaldılar. Akşama kadar gezinip durdular. Gökyüzünün rengi kararmaya başlayıp yerden esrarengiz bir ışık yükseliyormuş gibi olunca, dökülen çiçekler alttan aydınlatılıyorlarmış gibi …

Devamını oku

keder atlası

nilüferler niçin suya eğilirve niçinkavruk otlar gibitutuşuro ilk sevdalarsöyleyin banaey kitaplar. bana söyleyinkim var aramızdabiraz ölmedenbir türkü tutturmuş giden. ya kırmızı şapkalıgelincik, senin içingöz açıp kapayıncaya yiter şu baharhemenölüm geliryükselince sular. söyleyin banaey kitaplar var mıkederin atlasındatarçın kokulu bir şehirinmemiş olsun damlarınagözyaşındanyıldızböceklerive tarçınkokulubir aşkhiç ölmeyen. Behçet Aysan

Gecenin Soğuk Caddelerinde

Pişman değilimDüşünürken yenilgiyi, o acı yenilgiyiÇünkü ölüm tepsinin doruğundaÖptüm yazgımın çarmıhınıGecenin soğuk caddelerindeHep tedirgin ayrılıyor çiftlerBirbirlerindenBir tek fısıltı duyuluyor : hoşça kal! Hoşça kal!Gecenin soğuk caddelerinde Pişman değilimZamanın ötesinde akıp gidiyor benim yüreğimYaşam yeniden doğuracak onuYeniden yaşatacak beni rüzgârlarınGöllerinde yüzen haberci gülü Bak, görüyor musunNasıl çatlıyor tenimSüt nasıl oluşuyor mavi damarlarında soğuk memeleriminNasıl filizlenmeyeBaşlıyor kanO …

Devamını oku