TAHMÎS (Tahmîs bâ-ıstılâhat-ı zenân dervâdî-i nush ü pend ez dehân-ı vâlide) (Bir annenin kızına öğütleri) Kız dinle nush ü pendimi kavline sâdık olGönle rızâ-yı kaynanayı kul halâyık olKim der sana ki bir çamura var bulaşık olNe kesret ile zâhide ne pek de açık olOlma sokak süpürgesi kadın kadıncık ol Bir nev-civân kocaya varub et dediklerinBeş …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Ruz-ı mahşerde sorarlarsa nemiz var denecek
Ruz-ı mahşerde sorarlarsa nemiz var denecekBiz bu dünyada günah etmedik insancasına. Yenişehirli Avnî
Şub 23
Terci-i Bend
(Birinci Bend) Ben kimem bir bî-kes ü bî-çâre vü bî-hânmânTâli’üm aşüfte ikbâlüm nigûn bahtum yaman Nemlü eşkümden zemîn memlû ünümden âsmânÂh ü nâlem nâvek ü peyveste ham kaddüm kemân Tîr-i âhum bî-hatâ te’sîr-i nâlem bî-gümânMutassıl gam-hâne-i sînemde yüz gam mîhmân Handa bir gam itse benden istesünler ben zamânYoh bana kayd-ı belâ vü dâm-ı mihnetden emân …
Şub 23
Meryem’in Dağınık Düşünceleri
Nasıl da yaşlandı ellerimbir çift güvercindioğlumun omuzunda.Oğlum öyle duyumsar hâlâ… Oğlum,o gözleri sonsuza bakan öküzünönünde doğan çocuk.Oğlum,eşeğiminıslak soluğu ısınırken ensemdekucakladığım mucize…Oğlum,yüreğimde büyüyen inanç:“Dünya değişecek, değişmelibu çocuk büyüdükçe…” Tanrım, ne oldu ellerimebiçimleri yitti sanki, lekeler, damarlar.Filizlere değen yel gibiydideğdiğinde toprak yeşerirdiyıllar… Oğlum,nasıl da büyümüş…Kim inanır onu doğurduğuma.Oğlumu kucaklasam, bıraksalar ısıtsamsüt yürüse göğüslerimedoyursam aç bebeklerioğlum… oğlum dirilir …
Şub 23
Yağmurlu göz şiire bakıyor
1Yağmuru mırıldanıyorsun, eskiyorbardakta unutulmuş su gibi yarımve söylenmeden kalan sözlerin tadı,yeni sözlerinse bir yağmurluk ömrü varne yağdım onlarla ne de ıslandım Susacak kadar büyütürüz ya çok şeyiben en çok yoksulluğumuzdan korkarımnasıl da yoksuluz sessizliğin karşısındakorkuyoruz kelimelerin de bunca yükselmesindenya düşerlerse aramıza! Harflerden kumuüfleyince çöl görünür mü bilinmez, fakatsözler kaybolunca görünen ufukta, hayatherkesi ıssız adasına indiren …
Şub 23
Şevki Yok
Gül hazîn… sünbül perîşan… Bâğzârın şevki yok.. Derdnâk olmuş hezâr-ı nağmekârın şevki yok.. Başka bir hâletle çağlar cûybârın şevki yok.. Âh eder, inler nesîm-i bî-karârın şevki yok.. Geldi ammâ n’eyleyim sensiz bahârın şevki yok! Farkı yoktur giryeden rûy-ı çemende jâlenin. Hûn-ı hasretle dolar câm-ı safâsı lâlenin. Meh bile gayretle âğûşunda ağlar hâlenin! Gönlüme te’siri olmaz …
Şub 23
Ihlamurlar
Unutmaya başladım oralarınıdenize inen yol siliniyoryokuşun başındaki evyoğurtçunun üstündeki top ağaçbalıkçı tezgahları çarşıdasoluyor önce sonra siliniyor hızla giden bir araçtanbakıyormuşum gibi görünümuzaklaşıyor önce sonra siliniyor uçuyor gün geçtikçe resim eksilmeyen bitmeyen sadecegittikçe daha baygın daha dirençlikokusu mayısta ıhlamurların. Oktay Rıfat
Şub 23
Nara Benzerdin
Nara benzerdin bir zamanlar, çoktun! N’olduSana! Kırk atlı çıkardın dağa, yüz atlıİnerdin dağdan. Kurşun bitmez tabancanda,Atın şahlanır, kırbacın ıslık çalardı.Miçoydun isteyince, kaptandın, korsandın;Martıydı, buluttu, engindi yamacında.Şarap fıçılarına yaslanır limanda,Doğudan batıya usulca kayıp gidenMavna dizilerine bakardın Zaman’ın.Avcıydın, eski taşlara sinmiş günleri,Tavşan yakalar gibi, çeker çıkarırdınKulağından. Bizans surları doruğundanBir Osmanlı vakti düşerdi ellerine.Aşınmış tahtalara sürerdin yüzünü.Hani paslı …