Kategori: Türk Şiiri

Ruz-ı mahşerde sorarlarsa nemiz var denecek

Ruz-ı mahşerde sorarlarsa nemiz var denecekBiz bu dünyada günah etmedik insancasına. Yenişehirli Avnî

Terci-i Bend

(Birinci Bend) Ben kimem bir bî-kes ü bî-çâre vü bî-hânmânTâli’üm aşüfte ikbâlüm nigûn bahtum yaman Nemlü eşkümden zemîn memlû ünümden âsmânÂh ü nâlem nâvek ü peyveste ham kaddüm kemân Tîr-i âhum bî-hatâ te’sîr-i nâlem bî-gümânMutassıl gam-hâne-i sînemde yüz gam mîhmân Handa bir gam itse benden istesünler ben zamânYoh bana kayd-ı belâ vü dâm-ı mihnetden emân …

Devamını oku

Meryem’in Dağınık Düşünceleri

Nasıl da yaşlandı ellerimbir çift güvercindioğlumun omuzunda.Oğlum öyle duyumsar hâlâ… Oğlum,o gözleri sonsuza bakan öküzünönünde doğan çocuk.Oğlum,eşeğiminıslak soluğu ısınırken ensemdekucakladığım mucize…Oğlum,yüreğimde büyüyen inanç:“Dünya değişecek, değişmelibu çocuk büyüdükçe…” Tanrım, ne oldu ellerimebiçimleri yitti sanki, lekeler, damarlar.Filizlere değen yel gibiydideğdiğinde toprak yeşerirdiyıllar… Oğlum,nasıl da büyümüş…Kim inanır onu doğurduğuma.Oğlumu kucaklasam, bıraksalar ısıtsamsüt yürüse göğüslerimedoyursam aç bebeklerioğlum… oğlum dirilir …

Devamını oku

Ihlamurlar

Unutmaya başladım oralarınıdenize inen yol siliniyoryokuşun başındaki evyoğurtçunun üstündeki top ağaçbalıkçı tezgahları çarşıdasoluyor önce sonra siliniyor hızla giden bir araçtanbakıyormuşum gibi görünümuzaklaşıyor önce sonra siliniyor uçuyor gün geçtikçe resim eksilmeyen bitmeyen sadecegittikçe daha baygın daha dirençlikokusu mayısta ıhlamurların. Oktay Rıfat

Nara Benzerdin

Nara benzerdin bir zamanlar, çoktun! N’olduSana! Kırk atlı çıkardın dağa, yüz atlıİnerdin dağdan. Kurşun bitmez tabancanda,Atın şahlanır, kırbacın ıslık çalardı.Miçoydun isteyince, kaptandın, korsandın;Martıydı, buluttu, engindi yamacında.Şarap fıçılarına yaslanır limanda,Doğudan batıya usulca kayıp gidenMavna dizilerine bakardın Zaman’ın.Avcıydın, eski taşlara sinmiş günleri,Tavşan yakalar gibi, çeker çıkarırdınKulağından. Bizans surları doruğundanBir Osmanlı vakti düşerdi ellerine.Aşınmış tahtalara sürerdin yüzünü.Hani paslı …

Devamını oku

Yüzün

Eskimiş bir konsolunÇatlak aynasında durmadan,Bir buluttur mehtabı inatla kovalayan.Bir hüznü yansıtan alnının ortasında,Yüzün müdür acaba yolumu dolaştıran?Acının bu solgun haritasında,Kendime yeni duraklar bulduğum.Ulaştığım ıssız dağ doruklarındaYüzün müdür hep sorular sorduğum,Bakışının titrek aydınlığında? Aslında ne bulunur bir gezginin yanındaKendi yüzünden başka,Hüzünle bileyen direncini.Bir suyun ürpermiş aynasındaApansız gözgöze geldiğim.Ayakları ayaklarıma bitişikKımıltısız bir gövdeyle rüzgârın sildiği.Bir bulup bir …

Devamını oku

Muska

Üstümde bu ütüsüz gökyüzü,Altımdaki tarazlanmış yol benimHep yanımdaydı zaten,Kendimi bildim bileli.Zaman zaman katlayıp bazen açardım,Cebimde taşıdığım bir mendil gibi. Yani bilirdim bir kamyon şoförününGöğsündeki motor sesini,Uykuda bile dinlediğini.Yüzünde hasret belirtileri bulunan biri,Koynunda taşırdı bir aşk hikâyesiniKabuk bağlamış muska gibi. Ama yine de yaralıyor beni,Yüzümün gölgesinde kırılan bu dal sesi;Ürkütüyor bir şiirin içinden,Göçebe kuş sürüleriniVe ben …

Devamını oku

Bin Mısra Kaçak Sonbahar Ele Geçirildi

BİN MISRA KAÇAK SONBAHAR ELE GEÇİRİLDİ iki sonbahar kaçakçısı dün izmir’de yakalandı şair olduğunu ileri süren sanık ve italyan sevgilisi ilk sorgularından sonra tutuklandılar                                                               …

Devamını oku

Sera Oteli

I Üç çiçekten birini sevdiriyorum yakama: ZakkumÜç sokaktan birini seçiyorum kendime: ŞunuÜç alandan hangisini mi: İşteVeGeçmiş mi, gelecek mi, şimdi miDiye bir ‘dalıp gitme’ tamamlarken ivmesiniDuyuveriyorum seslerini yakındanOldukça yakından -ama belli belirsiz-İşte zaman, diyordu üç yaşlı kavasÜçü de bir ağızdan: İşte zamanBir park kanepesinde oturmuşlar daKonuşup duruyorlardı aralarında. SankiDurgun bir öğle sonuymuş da ortaçağŞimdiki gibiAzıcık …

Devamını oku

Trenler de ahşaptır…

1.Eski ahşap evinizi satmayınsessizliği sokağa atmayınhastalar penceredir, ölüler çatızordur kurmak yapısını bozmayın Ahşabın mırıldandığı iyilikeski alışkanlığıdır hayatınsatmayın, kelime yapın ondankelimeden kiracıcümleden komşuçocuklara verirsiniz:varımız yoğumuz bu 2.Eski ahşap yazınızı saklayınherkesin gölgesini alıp gittiğiaşklardan geriye yaz kalırgövde: o kimsenin gezmediği kasabagecesinin ıssızlığına öyle katlanır Nasıl da uzardı kelimelerin gölgesiyazların aşklardan uzun sürdüğüeski ahşap mevsimlerden üstümüzeve kim gitse, …

Devamını oku