Kategori: Türk Şiiri

Uğurlama

Yavrusunu uçurmaya hazırlanankuşa sor,yağmur olupdamla damla gökyüzünden kopan buluta… Çiçeği meyveye ulanmadankoparılan dala sor,doluya tutulmuş kızılcığaçitlenbiğezerdaliyekiraza… Tren yollarına sortelefon seslerinemektup zarflarına… Korudaki ispinozaisketeye, sakaya, ibibiğe,yuvasına dal arayan kumruya sor,bahçelerebayırlara… Sokağın bütün gürültüsünü silerken gecehasretin bağrını ateşe verenrüzgârın sesine sor,derin gökyüzünehırçınlaşan uykuya… Uzun, upuzun gecelerinçınlayan, uğuldayan örsündedaralıp genişlerken yüreğimkalem uçlarına sorgözyaşlarına… Onaran, cesur kılanincecik sırları olanbir …

Devamını oku

Cevâb nâme-i pesendîde-eser ez dehân-ı duhter-i zîbende-güher

TAHMÎS (Cevâb nâme-i pesendîde-eserez dehân-ı duhter-i zîbende-güher) (Kızın anneye verdiği cevap) Pend eyler ise bir daha ağaca sarayımYanmış odunla başını gözünü yarayımBaşlı başıma ben dahi bir iş başarayımBir âşinâya yalvarayım sonra varayımOn beş yaşında kendime bir oynaş arayım Çıkrık misâl dırlayacağına hey ozanGir dest-gâha doku bezin pârecik kazanBâzârı derler âbo hâram-zâdedir bozanSatub savub da neyse …

Devamını oku

Tahmîs bâ-ıstılâhat-ı zenân der vâdî-i nush ü pend ez dehân-ı vâlide

TAHMÎS (Tahmîs bâ-ıstılâhat-ı zenân dervâdî-i nush ü pend ez dehân-ı vâlide) (Bir annenin kızına öğütleri) Kız dinle nush ü pendimi kavline sâdık olGönle rızâ-yı kaynanayı kul halâyık olKim der sana ki bir çamura var bulaşık olNe kesret ile zâhide ne pek de açık olOlma sokak süpürgesi kadın kadıncık ol Bir nev-civân kocaya varub et dediklerinBeş …

Devamını oku

Şevki Yok

Gül hazîn… sünbül perîşan… Bâğzârın şevki yok.. Derdnâk olmuş hezâr-ı nağmekârın şevki yok.. Başka bir hâletle çağlar cûybârın şevki yok.. Âh eder, inler nesîm-i bî-karârın şevki yok.. Geldi ammâ n’eyleyim sensiz bahârın şevki yok! Farkı yoktur giryeden rûy-ı çemende jâlenin. Hûn-ı hasretle dolar câm-ı safâsı lâlenin. Meh bile gayretle âğûşunda ağlar hâlenin! Gönlüme te’siri olmaz …

Devamını oku

uzak çok uzaklara bakmakla nişanlı

kar başlıyor yeniden,çölde kum, kumda bir at, hafızada leyla.çatısı yok evlerin.nar bahçelerinde kuğuyu bekliyorum.fısıldasam sesimi duyacak.(hasat zamanı. buğdaylar yandı yanacak. oraklarımda ölü kuşlar)güneşe bak diyor leyla, orada karanlık yok, yanmak var.soluğumu öpen karıncayataklara devriliyoröpsem uyanacak leylaaylardan muharrem, yevmiyeler yarımkederler tamsalıncağın ipi kopuyorsaatimin kadranısu motorları, helezonlar, buğday saplarıkarışıyor kanıma,bakışımdaki allah yorgun, allah aşık, aşk allahkusarak geçiyor …

Devamını oku

aşk allah’ın ipidir kalbe iner… ona sımsıkı sarılın…

aşk allah’ın ipidir kalbe iner… ona sımsıkı sarılın… (leyla kalbindeki ipi kesti.gözlerimi saklayan saçlarını kesti.kalbini söküp alevlerin önünü kesti.kirpiklerine kurduğum salıncağın tutunduğu gözlerini kesti.ve leyla bir çocukluğun rüyalarına baktı.ve leyla ikiye böldüğüm göğüs kafesime baktı.ve ben düşerken soğuk elleriyle beni tutan ellerine baktı. beni bıraktıveleylakestiğiiplerarasındasonsuzbirormanabaktı.ve ibrahim dedi.-boğ beni o iple-ve ey rahim dedi.bu çöl senin …

Devamını oku

Ihlamurlar

Unutmaya başladım oralarınıdenize inen yol siliniyoryokuşun başındaki evyoğurtçunun üstündeki top ağaçbalıkçı tezgahları çarşıdasoluyor önce sonra siliniyor hızla giden bir araçtanbakıyormuşum gibi görünümuzaklaşıyor önce sonra siliniyor uçuyor gün geçtikçe resim eksilmeyen bitmeyen sadecegittikçe daha baygın daha dirençlikokusu mayısta ıhlamurların. Oktay Rıfat

Nara Benzerdin

Nara benzerdin bir zamanlar, çoktun! N’olduSana! Kırk atlı çıkardın dağa, yüz atlıİnerdin dağdan. Kurşun bitmez tabancanda,Atın şahlanır, kırbacın ıslık çalardı.Miçoydun isteyince, kaptandın, korsandın;Martıydı, buluttu, engindi yamacında.Şarap fıçılarına yaslanır limanda,Doğudan batıya usulca kayıp gidenMavna dizilerine bakardın Zaman’ın.Avcıydın, eski taşlara sinmiş günleri,Tavşan yakalar gibi, çeker çıkarırdınKulağından. Bizans surları doruğundanBir Osmanlı vakti düşerdi ellerine.Aşınmış tahtalara sürerdin yüzünü.Hani paslı …

Devamını oku

Yüzün

Eskimiş bir konsolunÇatlak aynasında durmadan,Bir buluttur mehtabı inatla kovalayan.Bir hüznü yansıtan alnının ortasında,Yüzün müdür acaba yolumu dolaştıran?Acının bu solgun haritasında,Kendime yeni duraklar bulduğum.Ulaştığım ıssız dağ doruklarındaYüzün müdür hep sorular sorduğum,Bakışının titrek aydınlığında? Aslında ne bulunur bir gezginin yanındaKendi yüzünden başka,Hüzünle bileyen direncini.Bir suyun ürpermiş aynasındaApansız gözgöze geldiğim.Ayakları ayaklarıma bitişikKımıltısız bir gövdeyle rüzgârın sildiği.Bir bulup bir …

Devamını oku

Muska

Üstümde bu ütüsüz gökyüzü,Altımdaki tarazlanmış yol benimHep yanımdaydı zaten,Kendimi bildim bileli.Zaman zaman katlayıp bazen açardım,Cebimde taşıdığım bir mendil gibi. Yani bilirdim bir kamyon şoförününGöğsündeki motor sesini,Uykuda bile dinlediğini.Yüzünde hasret belirtileri bulunan biri,Koynunda taşırdı bir aşk hikâyesiniKabuk bağlamış muska gibi. Ama yine de yaralıyor beni,Yüzümün gölgesinde kırılan bu dal sesi;Ürkütüyor bir şiirin içinden,Göçebe kuş sürüleriniVe ben …

Devamını oku