Vaktiyle gölgesinde dinlendiğimiz çınar, Eski mahalle, vakıf çeşme, bakımsız cami, Sakın zannetmeyin sizi garipsediğimi, Bir güvercin hüznünde susan geçmiş zamanlar! Affedin beni daldığım oluyorsa eğer, Neyleyim gönlümce değil bu olup bitenler. Cahit Sıtkı Tarancı
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Bir Formül
Ölüm bu ara çok oldun senOrtalığı kırıp geçirdinDostlara taktın, gençlere taktın kancayı…Kendim için söylemiyorum, yanlış anlama, bak!Nasıl olsa benim miyadım doldu,Ama sen de bokunu çıkarma işin!Bir süre ara ver bu işgüzarlığa!Tek dur biraz!Ne dersin tam maaşla emekliliğe?İşsizlik sigortasıda veririm istersen… Can Yücel
Şub 23
Siyah Beyaz Kızlar
II. Ormanda nasıl kükrerse bir erkek geyikSabaha karşı alacakaranlıktaYağmuru tetikleyenDağı kundaklayan bulutu boynuzlayan Ah işte seni öyle arıyorum canımGelinler gibi sonsuz ağlayanMurat alamamışGüveyler gibi Bir anne nasıl koşarsa yanan bir evdenYavrusunu kurtarmak için, öyle candanAtlıyorum işte senin alevlerine Baba nasıl ağlarsa öyleÖlmüş oğlunu kucakladığında nasılSedyede çenesi bağlı yatanMeleklere gülümsüyormuş gibi yatanÖlmesi mümkün değilmiş gibi yatanYine …
Şub 23
Kırk Yerinden Kırık Şiir
bir günahın gölgesi düşerken yüzümesesime uzak düşerken her adımdaiçimden geçen harabelerin yorgunluğunu seziyorumkorkuyu süzüyorum ebabil dudaklarındanbir bulut kırışıyor bakışlarımdasevginin kalbinden geçerkengökyüzü eskiyorsevdiğim kadını öldürmek geçiyor içimdenyüzünde utangaç parmak izleri bırakmakbir merdiven altında gizlerken gölgemisevdiğim kadını diriltmek…gözlerinde ölümü hatıra bırakmayı umarak bir şiiri kırk yerinden kırarakkırarak sesini bir besteninsesimdeki taklit sesi alfabeden atmak istiyorumkalan son harfe …
Şub 23
Karıncaların Dili
Karıncaların diliyle geldimBir dağ anlatısıydı sunduğumCüssemi hesaba katmadanYoruldu şimşir dualar şimdiGüneşten süzdüğüm bahtımKör karanlıkta yoğruldu Aşkın en yoğun felsefesiElmada gizli Adem’den beriSeni yalınkat bırakanlar ne bilsinNe bilsin bit pazarına nur yağdıranlarRüzgârımdaki derviş nefesiniGüllerdeki peygamber kokusunuOysa ben alnımı pusula bildimTek bir yöne doğrulupHayat bu kadar ucuz muHep bunu sordum Karıncaların diliyle geldimBeni yalnız sen anlarsınEy içimdeki …
Şub 23
Karanfil Karinesi
Neye üzülüyorsak ona iman ediyoruzyekûnu etten sütunlarla taraçalanmış şu yer kabuğuna sövüpiçimizdenbiri çıkıp fersiz gözlerin perdelerini aralaya dursunellerin ayalarını kara düzen hesaplara sayıpşaklatarak parmaklarını son ütücülerebir güle sırf dikeni için katlanabilmek müşkülpesentliğiniiçimizdenalçalıp biri koynundaki yılanları bastırsa topuklarınayüzlerce yılın zehriniaşağısına aşağıların anlatsabiz biliyoruz dese sen de biliz sürücüleridir o atın dizginlerini sıvazlayanpek cevvalo meydandao pıhtılaşmamış kalbi …
Şub 23
kasîde der tevhîd-i hazret-i bâri
قاصیده در توحید حضرت باری gül faslı gelip oldu gönül bülbül-i şeydâ hem başladı efgâne görüp bir gül-i ra’nâ گل فصلی کلوب اولدی کوکول بلبل شیدا هم باشلادی افغانه کوروب بر کل رعنا gül aşkına eylerse anâdil bu figânı ey gonca-i ra’nâ ne içün sende bu sevdâ کل عشقینه ایلرسه اکادل بو فغانی ای غنجه …
Şub 23
Münzevi
Bir sonbahar akşamı… SahillerdeyimGamlı bir heykel gibi kayalarda benDağınık saçlarımdan pervasız esenRüzgârların elinde bir kırık neyim. Engin bana yâd eder yetimliğimi,Gözyaşlarıyla düşer dalgalar kumaIssız bir yoldayım ki hasta ruhumaHerkes yabancı: Kimden sorayım kimi? Gökler esmer ve derin, sular dalgalıSahilden uzaklaştı son yolcular da;Enginleri dinliyor yalnız kenardaSararmış bahçesiyle virân bir yalı. Dumanlarla örtülen bir deniz gibiCanlanıyor …
Şub 23
Çoban Çeşmesi
Derinden derine ırmaklar ağlar,Uzaktan uzağa çoban çeşmesi.Ey suyun sesinden anlayan bağlar,Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi? Gönlünü Şirin’in aşkı sarınca,Yol almış hayatın ufuklarınca;O hızla dağları Ferhad yarınca,Başlamış akmağa çoban çeşmesi O zaman başından aşkındı derdi,Mermeri oyardı, taşı delerdi.Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi,Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi! Vefasıs Aslı’ya yol gösteren bu,Kerem’in sazına cevap veren …
Şub 23
Nidem ben bu gönül ile benim ile bile durmaz
Nidem ben bu gönül ile benim ile bile durmazMa’şûk yüzün gördü meğer öğütleyip öğüt almaz. Tanrı için ey uslular gönlüm bana alıverinVardı bilişti dost ile geri bana boyun vermez Bunun gibi gönül ile nice dirlik ediveremBıraktı yabana beni bir gün gelip hâlim sormaz. Gönül bana yoldaş iken, zühd ü tâat kılar idim,Yıkıldı bu tertiplerim, gönülsüzüm …