Kategori: Türk Şiiri

Eda

N’eyleyim seni kartpostal manzaraRüzgarın yok o yerin havasındanUğuldamak yaraşır ormanlaraDenizin güzelliği dalgasından. Geyik dağdan dağa atlarken güzelNar dalında diş diş çatlarken güzelKestane mangalda patlarken güzelKişilik güzelliğin esasından. Beni saran şey suyun akışıdırYemiş yüklü dalların sarkışıdırAnanın çocuğuna bakışıdırSevdiğim geçilmez edasından Cahit Sıtkı Tarancı

Boğuntu

Bıkmaz mıDağlar oturmaktan, sular akmaktanVe güneş her gün doğrulup aynı yöneDoğudan doğup batıdan batmaktan? Bıkmaz mıKara, kara olmaktan; ak, ak;Hep nane mi kokacak nane çiçeğiKonuşmayacak mı hiç şu kayalarEvlerde mi oturacağız hep böyleAyağımız kesilmeyecek mi topraktan? Bıkmaz mıAnlamsızlıktan şu sonsuzlukGizi çözülmeyecek mi oluşunHiç mi bilinmeyecek şu evrenYıldızlar sırıtacak mı hep uzaktan? Bıkmaz mı, ama hiç …

Devamını oku

Şehir

Allahtan pencereler açmışlar içi sıkılan evlerepencereler olmasaydınasıl gezerlerdikaranlıklardaayağa kalkmış büyük böceklernasıl tırmanırlardımerdivenlerden tahta evler eski kutulardırapartmanlar yaldızlı nişan şekeri kutularıdıriçinde siyah ve sarı başlı böcekler otururbaşka küçük bir kutudanuzaktaki başka böceklerincızırtılı seslerini duymaya meraklıdırlar sevgilim bir böcektirtaşdan duvarlar içindekarafatmalarla yaşarbeş senedir getirdiğim şekerleri yiyipelimi ısırmıştır karafatmalar onu benden ayırdılaro şimdi bana küsülüdürkutu duvarları içinde Asaf …

Devamını oku

Karabatak

ıslak kanatlarını açarak güneşi bekleyen kara kuşa bak kırılmış dalgalara karşı dalgakıranda tüneyen sarhoşa bak kömürden kollarını uzatıp çekiyor bulutun yakasından tam yırtarken gömleğini bir örümcek iniyor da arkasından yükleyip sırtına güneşin küllerini uçuruyor bir örümcek tüylerinin içinde bir rozet kadar sıcak bu homurtuyu ancak dik duran avcı çıkarabilir bu belalı harcı kancalı bir gaga …

Devamını oku

Valiz

valizimi hazırlamama yardım etkollarından çekiyorlar saatinkollarımdan çekiyorlarbekçi elini düdüğüne götürüyoryardım etşimdi şimdi çocukların üzerini açtığı vakitdirparmak uçlarıma basarakuyandırmadan örtsem onlarıuyku,hiçbir gözeçocuk gözüne yakıştığı kadar yakışmazuykubana da yakışırmı? valizimi hazırlamama yardım etkelimeleri sol tarafa koysöylenmemiş olanları, yürünmemiş yolların yanınakollarını mavi gömleğimin boynunaayrı ayrı koy güneşli günlerle karlı günlerikarıştırma valizimi hazırlamama yardım etsağ köşeye biblolarımı koytahtadan, camdan, …

Devamını oku

Hidrofobi

cinayeti üstüne yıkarlar diye mi cesede yaklaşmıyorsunçığrışan kuşlar korkuturken ölüyü, korkutmasa dane tarakta kalan saçlar, ne yastıkta kalan uykunkaraltın örtse de ağzının köpüğünübir anıt gibi dikilsen de uzaktakaçmasanda yakalanmamak içinbiliyorumseri cinayetler işledin. okunaksız ölüler bıraktın sahillerdekargacık burgacık gözler, akbaba tüyleriyle yazılanbirazdan güneş kapıma dayanacakseni ihbar etmemem içinayaklarıma değilyüzüme kapan! yüzüme kapan ki ordabir yıldız bile …

Devamını oku

Bombiks Mori

Dört kat elbise değiştirdin Bombiks Mori Ne tığ gibiydin, ne tığın vardıDokunmadan anlamak halis ipeğiDokununca herkes anlardı Fakat yalnızdın Bombiks Mori Âhın kararttı kozanıKeşke söyleseydileryaprağın ipek olacağını Tüccarlar makaslar kumaş toplarıBıktın mı duttanHint portakalı mı çekti canınBombiks Mori Kazanlar kaynarken yandı mı canınBedestende kelebek bulutları Sana yasak Bombiks Mori Giyemezsin sen ipeğiSana yasak Bombiks Mori …

Devamını oku

Durulma

taşırma son damlasını hayatımın artık durul yüreğim gençlik delilikleriyle çoktan geçti yaşın başında kavak yelleri esen sarı sıcak delikanlı değilsin. iki nokta arasında küçük bir çizgi saltanatın bir ünlemle gelecek durulmayı bekleyen keskin bir sınavdasın durul artık yüreğim korkusu yok varlığından kimsenin bir kehanet zincirini tutmanın titrek ellerine bir faydası yok yok bir dirhem balın …

Devamını oku

Ölüye Mektup

Minareden bir selâ, yükselince kuşlukta;Hazırlandı teneşir, camideki taşlıkta.Neler söylendi neler, gıyabında bir bilsen;İkindiye kadar ki, bir kaç saat boşlukta… Sağlığında can ciğer bildiğin o dostların;Toplandılar önünde, evdeki minik barınİçiyordu hepsi de , belli ki üzüntüden,Hepsinden de üzgündü, otuzbeş yıllık karın.. İlk dubleler bitince, dağıldı kasvet biraz,Menüye dahil oldu, yeşil erik ve kirazBiri kadeh kaldırdı, şerefine …

Devamını oku

Alınyazısı Saati – Kudüs (Gökte yapılıp yere indirilen şehir)

1.Ve Kudüs şehri. Gökte yapılıp yere indirilen şehir.Tanrı şehri ve bütün insanlığın şehri.Altında bir krater saklayan şehir.Kalbime bir ağırlık gibi çöküyor şimdi.Ne diyor ne diyor Kudüs bana şimdiHani Şam’dan bir şamdan getirecektinDikecektin Süleyman Peygamberin kabrineRuhları aydınlatan bir lambaİfriti döndürecek insana:Söndürecek canavarın gözleriniİfriti döndürecek insana Ve Kudüsü terkettiğin o ikindiBirinci Cihan Harbi günü vaktiKan sızdırıyor kaburga …

Devamını oku