Kategori: Türk Şiiri

Sana

                                                              Soğuk Geceler Bu karda son krizantemler ölmüştür,        Bütün soğuktan ölürŞikeste dalların üstünde titreşen kuşlar,        Dışarda her yer kar…Bu …

Devamını oku

Bir Gezgin Adam

Bir adam belki de en çok bir rüzgârdır şimdiSisli yabancı gölge gibi gezgin bir rüzgârŞehri bir yabancı gibi dolaşıyorŞehrin mabetleri bir bir tükeniyorBaşlıyor içinde sonsuz susuzlukAvuçlarının içi terliyor. Erdem Bayazıt

Sarraf

Eski mezarlıklarÜç dinin tapınaklarıylaYaşıyor şehirKendini aldatıyor takvimlerleOyalanıyor yenilediğini sanarakYüreğiniBir düşte binlerce yıldan beriEsvap değiştiriyor durmadanÇıkmıyor odasındanHabersiz değil gene deOlup bitenlerdenLodos ayıklıyorBoğaz meyhanelerinden çekilenBalıkları biliyorSoluğu daralıyorYeni semt adlarını saydıklarındaGelip gideni eksik değil hâlâGeceleriNicedir kaç yaşında gösterdiğiniSoruyor bana Güven Turan

iki kişilik ada sessizliği

(Yedi yıl sonra, bir şiirin negatifi) Bir adam örgüsünden çıkıyor kadının: Gökyüzü bulutsuz ve yürüyüşsüz. Bir taşı büyütüyor adamın yalanlı kalbi: Ağaç sallantısız ve meyvesiz.Bir biletçi para basıyor: Örgücü kadın dimdik ileriye bakıyor. 1. bir dağdan geri dönüyor rüzgârgüneş sönüyor muhasebeci gibi beceriksiz                kadın adamı doğru anlıyor, yanlış  …

Devamını oku

iki kişilik ada çarpıntısı

Bir adam bir ağa sarınıyor bir kadının. Bir bulut caz yürüyüşü yapıyor. Bir taşı yırtıyor bir adamın öfkesi. Bir ağaç sağa yatıyor, meyveleri toplanmamış. Bir yük gemisi denizi taşımaya kalkıyor cahil cesaretiyle. Kambur bir kadın gökyüzünü hatırlamaya çalışıyor. 1. bir dağın sırtını sıvazlıyor rüzgargüneş işliyor kayıtsız bir terzi gibi usta           …

Devamını oku

Aşktır Geride Kalan

İnkâr etmem aşkı Ağzı bir elma tadı ağzımda  Sevdiği oyuncaklar  En güzeli mızıka  Derken geçer gider birdenbire  Güzelim yaz  Eylülle hüzün  Türkülerde yağmur  Uykusuz geceler ki  Çoktaaan unutulmuştur  Severdi her şeyi  Yollar uzun yürüse  Küçük çakıl taşları, birkaç sümüklüböcek  Bir serçe Ali Püsküllüoğlu

Baba

Yalnızlığımdır hep bıçakların kestiğiAkşam çayında galetalarla yenenKoyu atlar götürür terkisindeNe kadar kaçkın varsa evdenUykumdur sokaklarda sürünürYa da düşer bir kadının elinden Yorgunluğumdur daha çok aşkGelip gider o şehrin gemilerindenEsmerdir akşamlarda babamÇok esmer güler resimlerdenO kadar yakın bilmediğimÖlüme çok uzak günlerinden Ellerimdir dalgınlığında hepHep bardaklarda, sular dururkenSürahilerde – akşam vakitleriAkşam çayına gelmiyenBir baba, aydınlıksız odalardaÇok esmer …

Devamını oku

Uyanık Uykuda

Düşteyim işte. Çıkageldi bir güz yelihafiften. Bir buğu gibiydi gök.Ey kendini saklayan geçmiş, ince bir tül ardında;Güz geldi ve yıldızlarını üstüme dök. Artık büyüdüm. Ey sonsuz çocukluk!Atlar, atlıkarıncalar ve yolculuk. Tuhaf değil mi, bu leylekler nereye göçergök yolunda? Yazdan kalan kanat seslerigibi duyuluyor. Her şey bir bir ve örtük,ince, bilinmez bir yüz sanki. Bir kuru …

Devamını oku

Doğum Günü

Hayata dair ne varsa…Aklımda…Olmasa diyorum bazen,aynaya baktığımdakendimi, kendimebenzetemiyorum bazen.Hayat tercihler mi?Yoksa hatalar, deneyimler bazennerde yanlış yaptım,hangi çataldasağa veya sola gitmem gerekiyordu,ben düz devam etmeye çalıştım.Hayat da, ölüm de korkaklara göre…Cesurlara göre…Ama ben mutlu olmayı diledim,ulaşılmazı, herkes gibioysa bir paralık çikolata kadar yakındıulaşamadım.Biliyorumelimi uzatıp alacak kadarcesur değilim, yagaliba vazgeçecek kadarkorkak ta. Hayatıma dair ne varsa,aklımda… Aydın …

Devamını oku

İhtiyar Aşık

Yıllardan beridir ağaran teller,Bu akşam parıldar şakaklarında.“Bu gece ömrümün en son demi, der,Büsbütün ağarsın varsın yarın da…” Çırpınır göğsünün içinde kalbi,Bir yaşlı ağaca sinen kuş gibi.Nedir bu esrarlı halin sebebi?Neden parlıyor gözler?…Bir oda: Yaslanmış, altından ipek bir sedir,Bir kız ki ay ondan beyaz değildir.Öptükçe ağaran bir gül denilir.İhtiyar bülbülün dudaklarında… Ahmet Kutsi Tecer