bazı kadınlar makyajını ağlayarak temizler.bazı kadınlar sol göğsünün altında mayın taşır beyler.oraya ilk ayak basan adam, ayağını çekip gitmeye kalkışırsa eğer;mayın patlar,kadın dağılır,adam ölür, kadının sol göğsünde.sonra bir daha kim gelip giderse gitsin sol göğsün altındaki kente,asla aynı etki yaşanmaz.bir mayın bir defa patlar beyler,bir kadın, gerçekten, bir defa sever. “bir şiir bir kez yazılır.bir …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Baldamlası
İçinde çiçekler büyüttüğün zamanlardıIrmağında yıkandımRüzgarında kurudumEğildim dünyayı kokladımBir iyilik oldum güzel ağzında. Gözlerinde yıldızlar gezdirdiğin zamanlardıGövdenden gövdeme akan bir karanfil gecesiDenizine geldiydim seninKendimi seninle değişmek için. Birhan Keskin
Şub 23
Yaz Dörtlükleri
II Her zamanki gibi oldu geneYalnız kaldığımda KalemlerimleTestiler konuşmaya başladı, Perdeler kımıldadıBirazdan. Ölü annem de gelir dolaba Süt içmeye IV Biz Onunla yakın şehirlerde büyüdükBen toz toprak içindeydim, O Mandolin çalardıNeriman Öğretmenin çok sesli korosundaÇocuktum, üzgün olurdum, saçlarım kıvırcıktı V Kuşlar savruluyor derken ortalığaGülüyor yan odalarda birileriEn yalnız adamıyım Orta DoğununTanrım kabul et artık şiirlerimi …
Şub 23
İhtiyar Aşık
Yıllardan beridir ağaran teller,Bu akşam parıldar şakaklarında.“Bu gece ömrümün en son demi, der,Büsbütün ağarsın varsın yarın da…” Çırpınır göğsünün içinde kalbi,Bir yaşlı ağaca sinen kuş gibi.Nedir bu esrarlı halin sebebi?Neden parlıyor gözler?…Bir oda: Yaslanmış, altından ipek bir sedir,Bir kız ki ay ondan beyaz değildir.Öptükçe ağaran bir gül denilir.İhtiyar bülbülün dudaklarında… Ahmet Kutsi Tecer
Şub 23
Kördüğüm
Kardeşim Halil Nihad’a Elli yıldır şu ömür kervanının yolcusuyum.Öyle her yoldaşı sevmezse de âzâde huyum, Âşinâ, çehre azaldıkça duraktan durağa,Acı bir hâtıra enkazı çöker ortalığa. Her giden, sanki içimden …
Şub 23
Yüreğimde Uskur Sesleri
Daha bir saat önce seninhüzünlü kocaman gözlerinle oturduğun bu köşeciktegeçip giden yük gemilerini izliyorum dalgınca Senden izler taşıyor bütün bu eşyaO bembeyaz kollarının sıcaklığınıhâlâ koruyor bu eski ahşap masaAlmayı unuttuğun sigara paketi işte buradaki ellerin değmişti defalarca İşte gittinişte boşaldı odadaki yerinişte doluştu yüreğimebirlikte geçen o kısacık zamanın tüm görüntüleriKırık dökük sözcükler soluk alışlar sızlanmalar …
Şub 23
iki kişilik ada sessizliği
(Yedi yıl sonra, bir şiirin negatifi) Bir adam örgüsünden çıkıyor kadının: Gökyüzü bulutsuz ve yürüyüşsüz. Bir taşı büyütüyor adamın yalanlı kalbi: Ağaç sallantısız ve meyvesiz.Bir biletçi para basıyor: Örgücü kadın dimdik ileriye bakıyor. 1. bir dağdan geri dönüyor rüzgârgüneş sönüyor muhasebeci gibi beceriksiz kadın adamı doğru anlıyor, yanlış …
Şub 23
iki kişilik ada çarpıntısı
Bir adam bir ağa sarınıyor bir kadının. Bir bulut caz yürüyüşü yapıyor. Bir taşı yırtıyor bir adamın öfkesi. Bir ağaç sağa yatıyor, meyveleri toplanmamış. Bir yük gemisi denizi taşımaya kalkıyor cahil cesaretiyle. Kambur bir kadın gökyüzünü hatırlamaya çalışıyor. 1. bir dağın sırtını sıvazlıyor rüzgargüneş işliyor kayıtsız bir terzi gibi usta …
Şub 23
Aşktır Geride Kalan
İnkâr etmem aşkı Ağzı bir elma tadı ağzımda Sevdiği oyuncaklar En güzeli mızıka Derken geçer gider birdenbire Güzelim yaz Eylülle hüzün Türkülerde yağmur Uykusuz geceler ki Çoktaaan unutulmuştur Severdi her şeyi Yollar uzun yürüse Küçük çakıl taşları, birkaç sümüklüböcek Bir serçe Ali Püsküllüoğlu
Şub 23
Baba
Yalnızlığımdır hep bıçakların kestiğiAkşam çayında galetalarla yenenKoyu atlar götürür terkisindeNe kadar kaçkın varsa evdenUykumdur sokaklarda sürünürYa da düşer bir kadının elinden Yorgunluğumdur daha çok aşkGelip gider o şehrin gemilerindenEsmerdir akşamlarda babamÇok esmer güler resimlerdenO kadar yakın bilmediğimÖlüme çok uzak günlerinden Ellerimdir dalgınlığında hepHep bardaklarda, sular dururkenSürahilerde – akşam vakitleriAkşam çayına gelmiyenBir baba, aydınlıksız odalardaÇok esmer …