Ötelerin gülücükleri gibi damlalar, Dolaşır, ayrı düştüğü deryaları arar. Ses verir ud telleri gibi ince ince,Yerin solukları duyulur yağmur deyince.. Bir şiiri meşk ediyor gibi fasıl fasıl, Süzülür beyaz kelebekler gibi muttasıl… Hep bir mûsikî ritmiyle kulaklarda çağlar, Sanırsın gökler coşmuş da çemenlere ağlar. Her damla veda eder semavî hayatına Ve döner ummanlarla coşan kâinatına. …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Yağmur
Küçük, muttarid, muhteriz darbelerKafeslerde, camlarda pür-ihtizâzOlur dem-be-dem nevha-ger, nağme-sâzKafeslerde, camlarda pür-ihtizâzKüçük, muttarid, muhteriz darbeler!.. Sokaklarda seylâbeler ağlaşır,Ufuk yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır. Bulutlar karardıkça, zerrâta birAğır, muhtazır dalgalanmak gelir; Bürür bir soğuk gölge etrâfı hep,Nümâyân olur gündüzün nısf-ı şeb. Söner şimdi, manzûr olurken deminHeyûlâsı karşımda bir âlemin Açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere,Bakıldıkça vahşet çöker yerlere. …
Şub 23
Sen Olmasan
Sen olmasan… Seni bir lâhza görmesem yâhut, Bilir misin ne olur? Semâ, güneş ebediyyen kapansa, belki vücud Bu leyl-i serd ile bir çâre-i teennüs arar, Ve bulur; Fakat o zulmete mümkün müdür alıştırmak Bütün güneşle, semâlarla beslenen rûhu, Bu rûh-ı mecrûhu? .. Sen olmasan… Seni bulmak hayâli olsa muhâl, Yaşar mıyım dersin? Söner ufûlüne bir …
Şub 23
5555. Paylaşım
Ölümün Yaşı Yaşlı bir adamı gömmüştükUzundu, zordu, bulanık ve tenhaÖldükten sonra da babamdı… Görünmez zamanı gördük bir günYıldızları gecesinden çaresizBir kasaba yalnızlığıydı erkenBiz büyüdükçe, vadesiz muratsız yaşı. Şükrü Erbaş
Şub 23
Bundan ötesi değil nümâyân
Buldu bu mahalde kıssa pâyânBundan ötesi değil nümâyân Sad şükr ola Hayy ü Lâ-yemût’aKim erdi söz âlem-i sükûta Şeyh Gâlip
Şub 23
Parıltı
Âteş gibi bir nehir akıyordu Rûhumla o ruhun arasından Bahsetti derinden ona halim Aşkın bu unutulmaz yarasından. Vurdukça bu nehrin ona aksi Kaçtım o bakıştan, o dudaktan Baktım ona sessizce uzaktan Vurdukça bu aşkın ona aksi… Ahmet Haşim
Şub 23
Yangın
Dışarı çıkıyorsanız dikkat! çiçeklerle karşılaşmayın Ya da koklamayın onları, iyisi mi yüzünüzü örtün şapkanızla Ya da düşünmeyin hiç, ben bakın öyle yapıyorum Neden diyeceksiniz, insandaki sevgiliyi eskitiyor bu çiçekler Güneşe benzetiyorlar adamı, masaya vurmuş koyun bulutlarına Pek tuhaf! ben de sahanda yumurtayı kıskanırım Beni seviyorsanız dikkat! köşe başındaki camcıya sorun O ne derse doğrudur, dalga …
Şub 23
vâveylâm
kekre bir kapının önündeyim işte böyle çok zamanâh! üvey heveslerin peşinde muhâcirderin yamaçlarda seferi bir halkın öksüzüyümçıbanlarıma ilişecek gücü bulmak içinyol boyunca izler bıraktımçarpık çentikler attım sağ kalan yanlarımatoprakta bir kaç damla erken kan..yine de kimseye anlatmadım, ilksiniz:düğümüm karardı da her seferindemecbur kaldım öldürdüğümü sevmeye kekre bir kapının önündeyim işte böyle çok yazelbet ben de …
Şub 23
Uğultu
O uğultuişittiğin-benim bekleyişimve senin gelişin. Benim bekleyişim:Yapışkan neminbirikişi-cırcırböceklerikomşu sesleri-bir durgunluk,ölgün,gelmiş:beniboğacak çullanarak. Senin gelişin:Yapışkan neminyitişi-cırcırböceklerikomşu seslerikesilecek-bir esinti,serin,gelecek:banadokunacakışıldayarak. Bu uğultuişittiğin-senin gelişinve benim bekleyişim. Oruç Aruoba
Şub 23
D e n i z d e
Aldanmaoradayağmur bekliyor seni:şimşek, yıldırım, fırtınasoğuk. Buradaılık güneş, dingin deniz, serin rüzgaraldatmasın seni:Tufanbekliyor orada seni. Aldatma kendini:olmayacak Nuh’un gemisikurtaracak seni –uçacak güvercinigetirecek yaprağıolmayacak. Sular akacakçağlayacak, kabaracakdolduracak her yerinisürükleyipgötürecekseni Aldanmaoradayıkım bekliyor senigürültü, çöküntü, göçükdeprem. Buradasakin ses, sıcak taş, sağlam duvaraldatmasın seni:Ölümbekliyor orada seni. Aldatma kendini:olmayacak İbrahim’in koçukurtaracak seni –indirtecek bıçağınısağaltacak yüreğiniolmayacak. Acılar akacakçağlayacak, kabaracakdolduracak her yerinisürükleyipgötürecekseni Aldanmaaldatma …