Kategori: Türk Şiiri

iklim

aşk iklimdir tarikat cihazlarıyla yaratır dünyasını inanmayanlar için Allah imkanıdır aynıdır cenneti cehennemi ahreti uyandırır kendi ahlakını ister ikliminden nafile kalplerin kaçınılmaz kaderi tabiatının koşulları ya da iklim tuzağı kendi derinliği kadar sever herkes uçurum başlar bir yerinden aşk rehin alır dünyayı soğuğun uykusu başka sıcağın uykusu bazı uykusuzluklar rüyadır iklimle beslenir aşk gök haritası …

Devamını oku

Azalmış Ferman

kimi tarih der kamu kara zulmüne gövdenin takibi sıradağlar kuşatır orman masal engeli kanlı bereket bilir uzun yola çıplak hüküm giyenler kırbada acıyan suyu kader kuytusunda bekleyen şüpheyi iman bir imkanken hayata günler sakal bırakır tuz yarası koynumda uyuttuğum ferman uyandığımda koynumdaki yeri boşalır içimin körü göre göre sayıklamalarından gözlerime kör bir rüya bırakır müjdesi …

Devamını oku

Dostlar

Fethi Naci’ye Geldin mi, iyi Yollarından yürüyüşler sızdıran sonbahar Bir tenhalığı eskisinden çok sezmeyi Bakımsız bahçeler mi olur, büyük ahşap boş odaları mı olur Ne olur Ey bana sevmeme gücü veren güzellik Eski bir kadını eski bir park kanepesinde bırakan sonbahar Aldatılmış bir yüzü yağmur oluklarında O yüz ki bir denizin tekrar tekrar bittiği Gece …

Devamını oku

Dün Dağlarda Dolaştım Evde Yoktum

OKTAY RİFAT Bir “Misafir olmayan deniz”li. * Herkes gibi bir çocuk. Çöl manzaralarını, balıkları (balıkların gözlerini kırpmadan uyuduklarını daha o zamandan biliyordur), otları, dağ keçilerini, bisikletli kızları sevdi. Koca yazlarda evlerinin önünde oynadı. Kelebekler, midye­ler, bilyalar topladı . Sakallı bir çocukken çığrından çıkmış ne kadar kuş varsa bir solukta hepsine öykünürdü. Bir Simyacı. Eli bir …

Devamını oku

Kırlarda çiçekler bensiz açacak

Erdem Bayazıt: -Onu (Cahit Zarifoğlu) kaybetmeden birkaç gün önce, hastaneden çıkarken bana asla unutamayacağım bir şey söylemişti. O da şuydu: ”Kırlarda çiçekler bensiz açacak.”

Bitmemiş Şiirler VIII

Vapur gürültüsüz ayrılır limandanCümle hatıralar beraberimdedir.Feriköy’de bir tramvay durağı,Bir kış günü pastacıda, unutulmazBir sandal gezintisi ki; Sarıyer’deFotoğrafları hala iç cebimdedir… Ömrümüz böyle olmamalıydı, ElagözlümBir vakitsiz meyve dilemeliydik Tanrı’danUzun hasretlerin arifesindeEllerim böğrümde kalmamalıydı. Şimdi akşam olur, sular buruşurBir yastığa baş koyarım güvertede.Hnagi dilden olursa, bir şarkı isterimİçimde kırık dökük besteler dolaşır.Kalbim avucumdadır artık,Bir sahilden sesler gelir, …

Devamını oku

Bitmemiş Şiirler VII

Kapalıçarşıda, bir kuyumcu dükkânındaSol eline bir yüzük takmıştım.Senin entarin basmaydı.Benim elbisem pamukluYüzüklerimiz sekiz ayardı… Çocuklar gibi gülmüştük, hatırlarsınKapalıçarşı, Mahmutpaşa, satıcılarBir hafiflik içinde elele, yaya.Bir sabah vaktiydi, güzel ve tazeMevsim bahardı… Sonra saçların, omuzların Elâgözlüm– Sana Elâgözlüm diyeceğim ömrümceKoyu da olsa rengi gözlerinin.Bir kırmızı kordelâ, bir bulut, bir gülSen gittin hatıralar perişan etti beni,Gel, eski günlerin …

Devamını oku

Bitmemiş Şiirler VI

insan bir kere sever severse,ister yedisinde, ister yetmişinde olsun…. . . . . . .benim ömrüm hep dumanlar içinde geçtibir rüzgâr bulup da serinliyemedim,oh diyemedim.. o küçük meyhanede sabah, akşam—manastır meyhanesi’nde, bir şehirdeüç masa, bir radyo, bir de benmeyhaneci tabak silerdi, köfte yapardıkırmızı turplar eski günlere karışır,içer içer ağlardım… küçük gözleri ile bir kız bakardı …

Devamını oku

Bitmemiş Şiirler V

Nereye gitsem, nereye baksamSevdalı sevdalıdır gözlerim.Anlarlar diye herkeslerden,Bakışlarımı gizlerim. Ağaçlar, dağlar, çehrelerYemyeşil gözlerimde yaz, kış.Bir şarkı etrafta inceden inceYıldızlar pırıl pırıl donanmış.Dost yüzlü saat kulesi, meydanSisler içinde bir köprü uzanmış.Mendilin düşmüş vermişim,Eğilmişim, güzel dizlerindenBir parmak yukarsını görmüşüm.Bencileyin dertlilere Elâgözlüm,Lokman da deva bulamazmış.Seni saçların, aziz vücudunHatıralarınla, berrak ve nemliTaşıyamıyacak dizlerin… Titrek kollarımı belineBir hoyrat kemer gibi …

Devamını oku

Bitmemiş Şiirler IV

Şöyle bir içten öpmeni senin,Bin tane cennete değişmem…Varsın yatağımız ipek olmasın,Güzel vücudun danteller içinde değilmiş,Ne çıkar…O bütün tatlı saatlerinde geceninGüneş perdelere gelene kadar,Kollarında bulutlarda gibiyim, Mehtap saçağımızdaki buzlardaOdamıza bir soğuk aydınlık dolmuş. Gözlerin gözlerimde,Boynumda sımsıcak kolların,Gündüzki yorgunluğum kaybolmuş.Seni her an minnetle yad ederimSen şimdi şarkılarla evimizdesin,Sahibem, efendim, elagözlümGözlerinden öperim..Boydan boya bekçi düdükleri sokaklardaGecemiz huzur içinde …

Devamını oku