Toprağı nasıl kavrarsa ayrıkotlarıve nasıl çölleştirirse usul usulöylece sarmış seni yanlışlarçürütmüş yüreğindeki öfkenindayanıksız tohumlarınıçorak bir toprağa döndürmüş içini Zehirli sütleğenler sürülmüş ökseleresinsi bekleyişler gibi yapışkaniğrenç gülücükler serpiştirilmişbelli ki senkonacaksın acemi sekişlerleyalnızlığın bu hayın ökselerine Ve şimdi uysal bir kedi gibi sokuluyorsungergefini sessizce işleyen gecenin koynunaUsulca okşuyorsun yalnızlığınıusulca ve sessizce yaşamak diyorsun bunaoysa hayataçılmamış bir yumak …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Yolcu
Ben ne hallerdeyim yine.Düştüm zamanın yoluna.İnsanlar gibi duygularımdainsafsızlık etmese bana.Ve yinede güvenmekkolay olsa bir yoldaşa. Halbu ki Zehirli bu yürüyüş bendeki.Az biraz güvensizlik.Öfke dolu bir kederden gelme.Dost gibi kapılar kapalı kaderimde. Yardım edin yardım edin.Koşamıyorum.Ayaklarım ki yollarımı, düşlerimdedepremlerle sallıyor.Hergün yıkılır benle birliktesayısız bildiğim kendime kaçışlar.Ve ben hala oynarım zamanın zehiriyle. Kabul edemiyorum, etmiyorum.Yürüyorum.Durdurun ve sadece …
Şub 23
Yol Türküsü
Çiz beyaz haritalara mor kalemleHiç görülmedik yepyeni kentleriHep oralara götür beniSeninle olunca sıkılmam, giderim Çocuk yüreğinle sen kurarsınKöprüleri, alanları, kuleleriPanayırları ve çocuk bahçeleriniÇiz haritaların en güzel yerineEn güzel günleri ve geceleri Seninle olunca çekinmem, giderimO kentlere yolcu diye çiz beniBiletim, pardesüm, şemsiyem, şapkamYüreğimde sevincim, kafamda düşüncem Nasıl da çok karıştık birbirimizeBu el hangimizin eliBu saçlar …
Şub 23
Beyaz Bir Gemidir Ölüm
sen bu şiiri okurkenben belki başka bir şehirde olurum kötü geçen bir güzüve umutsuz bir aşkı anlatan rüzgarla savrulankağıt parçalarınayazılmış dağıtılmamışbildiriler gibi uzun bir yolculuğa hazırlananyalnız bir yolculuğa. çünkü beyaz bir gemidir ölüm siyah denizlerin hepçağırdığı batık bir gemi sönmüş yıldızlar gibidir yitik adreslere benzerölüm yanık otlar gibi. Sen bu şiiri okurkenben belki başka bir …
Şub 23
Bir Hırçın Yürek İçin
ne sağnaklar görmüşüz,yarılan gökyüzündenalnımız yıldırımlarla ağmış.. ne rüzgarlar çınlamış bağrımızda,coşkusundan kırılmış kaburgamız.. dişlenip kayaları ne ateşler yakmışız,aşmışız ne zifir uçurumlar.. …yine de ürkütmeden öpmüşüz bir ceylanı gözlerinin yaşından.. …incitmeden tutmuşuz ağzımızda yorulan kelebeği.. şimdi asmalardan korukların tadı silinmiş.. sesimizde sendeleyen bir keder..uykusuzluk serin serin sızıyor acıyan tenimizden..ziyanı yok,nasıl olsa gönlümüzde aşkın yeri çok derin… ne …
Şub 23
Öyle Günler Gördüm ki
Öyle günler gördüm ki, aydın gökler kararıpBahtım bir bulut gibi üstüme çöker oldu,Her gözümü yumunca tanıdık yüzler görüp,Hayaller alev alev beynimi yakar oldu.Ümitsizlik, gariplik dört tarafımı sarıpYüzüm sırıtsa bile, içim yaş döker oldu. Her sabah ilk ışiklar gözlerimi oyardı,Uyanan taş duvarlar iniltimi duyardı. Öyle günler gördum ki, duvarlar gelir dile,Gözumde canlanırdı eşkiya masalları.Varlığımı sarardı, hain …
Şub 23
Yürek Çağrısı
Acılı yağmurlarla düşmüşüm yereTatlı su göllerine akamıyorumYüzüm yüreğim deprem dalgasıBu gül kıyımlarına bakamıyorumHer sevi bir türküdür bağrımdaHer öfke bir ağıtAğıtlar kuşatmış dört yanımıKendi türkülerimi haykıramıyorum Şarkılarla bezeniyor ufuklarYüreğim patlıyor dağbaşlarındaYüreğimSancımı duyar mısın yaralarındaKuş seslerinde yas nağmeleriŞarkılar sabır ve çile makamında Mendilimde öfke çıkınımda bilinçUykusuz kalır mısın kitaplarımaDudaklarımda hüzünAvuçlarımda sevinçKulak verir misin çığlıklarımaDağları aşarak gelmişim sanaDemir …
Şub 23
O gitti
… KoyduFincanına çayını.Sütle de karıştırdı.Kül tablasına,Koydu sigarayı.Dudaklarına götürdü,Sıcak fincanı.Kalktı sandalyeden.“Otur” dedim.“Geciktim” dedi.Geri gelmeyecekti.Biliyordum.Kahve fincanını,Götürdüm dudağıma.Soğumuştu.Yanımdaydı.Dokundu yüzüme.Konuşmadan benimle,Ayrıldı yanımdan.Kapı sesi.O gitti.Bir pazar sabahı.Ve ben ağladım. Şafak Temiz
Şub 23
Yenik Serçe
Iyabanve asidağlara dağılan taylar gibive yangıngençliğinin alazında ışıltılı bıçaklar gibi adana’da yollara dizilmiş garlardaçığlık çığlığa peronlardaçocuklar gibiydi gözleri /adı nevinşarap içer, rüzgâr giyerdi geceleyin…/ IIo, kanadı kırık bir kuştubeyaza vurulmuştukimseler görmnedi bir başka renk sevdiğinikimselergörmedi kimseler kirlendiğini… /adı nevinhüzün kokar ve korkardı geceleyin…/ III“kendini martılarla bir tutma” derdim; “senin kanatların yok. düşersin, yorulursun, beni koyup …
Şub 23
Diyalektik Mutsuzluklar
bir uzak sabah denizidir gittiğin kapıellerinde rüzgârın taşınmaz çamurları varköpürmüş soylarımı toplarken çürüyen yanlarımdaninan batmış şehirler gibi onarılmaz anılargözlerinde unuttuğum o eski aciz mirasalmaya gelsem soluğumda dalgın yosun kokusubiliyorum artık hiçbir gemi beni taşımazve yeniden büyür içimde mağrur bir zakkum gibiterk edilmek korkusu susarsın bir silahsızlanma akşamısusarsın dudaklarında ıslıklar kanaröpülmez dudakların ıslık yarasımavzerdir dokunmalarım kirvem …