Kategori: Türk Şiiri

Karina

lanetli bir gemiydim her limanda bir cüzamlı beklerdi beni başımda bin bir hayalet sevgilim ölü tekne kırık omurgasıyla uzanırdı kumsalda ben ona korsan masalları anlatırdım o bana yağmalanmış bedenini üzülürdüm o zaman üşüyen bir çocuk eliyle arteneden indirip yelkenimi çekerdim üstüme lanetli bir gemiydi soylu bir dragon gibi yanımda dünya güzeli filikalar yok boynumda yağlı …

Devamını oku

Kan Kalesi

Hayriye Ersöz’e 1 parmak uçlarımda duramıyorum artıkiçimdeki balerin kırdı pointini baletininkişi ancak kan susunca anlar ya kendinianladım, aşkı ağrı olanın şehri ücradıriçi derinine anlam kesiğidir insanın 2bir uzun Trabzon ölüsü şimdi kâlb sevgilimalt dudağımın kıyısında -gözleri Rum evleri 3boşluğa sıralanmış basamaklar: bende duygularda düşme boşluklar: bende düş düş kalbi kan hecelemek: bendeçık çık cennet-i hece, …

Devamını oku

Çalı Çit Bahçe

sürdürüyoruz oyunu. ben karanlık bir dağdan iniyorum o, dudaklarında mevsimsiz iki gelincik çıkıp geliyor çalıların ardından her zaman bir çit aramızda yürüyoruz şehre doğru dizlerinin üstünde bir çanta omuzu yaz hırkalı hayatın ucuna ilişir gibi oturuyor bahçe sinemasında acılannı boyuyor duvardaki kadınla filmi ellenyle seyrediyor düşmekten korkar gibi elimi arıyor karanlıkta yüzüme bakıyor arada bir …

Devamını oku

Keçiyi Yardan

keçiyi yardan uçuranbir tutam otturgözümün önüne geliyor keçihala cıvıl cıvıl gözlerinin içiağzında ecel yeşilikörpe ıslakezilmiş yırtılmış bir çift yaprakuçurumun dibinde incecik bir sutatlı mı tatlı, duru mu duruaçmış kocaman gözlerini düşünür sucanlıyken ne kadar hafifti keçişimdi ne kadar ağır Bedri Rahmi Eyüboğlu

Kan

Çıt yok koskoca ovada Yapayalnız üzümler tütünler  Bağ evine vermiş sırtını  Kurtuluş savaşından bir efe  Görmüyorum ama sesini duyuyorum  Yaralı sazı elinde  Toprağa sızıyor kan  Manisada Aydında  Gelinler güveyler analar  Üzüm kurutur güneşte  Karanlıkta tütün kırar  Toprağa sızıyor kan  Güneş çıkınca kuruyacak  Zaman ne çabuk geçer  Hayat göz açıp kapamak  Toprağa sızıyor kan Sabri Altınel

Nen Var Kardeşim

bir salkım üzüm bir bardak şarabane kadar benzersebir nefes tütün bir demet yaprağane kadar benzersenen var canım kardeşim?her nefeste biraz daha buğulanıyor camhep bir buzlu camın arkasındanbakıyormuşsun gibi geliyor yüzümeçıldıracamiki nokta bir benek gözlerimerimiş uzanmış dökülmüş ellerimnen var canım kardeşim? hay camına camekanına büyüsüne buğusuna aldıranınkırmak mı dedinkırmayanın.. Bedri Rahmi Eyüboğlu

Tik Tak

Ne kadar aradıysamsuyunda bulamadım tak’ları zaman denilen kuyunun yüzümde bu yüzden yalnızca tik’lerini taşırım çocukluğumun Yarısını tuttum çocuk doktoru olmamı isteyen anneme hasta yatağında verdiğim sözün doktor olamadım ama çocuk kaldım İki çocuk rahatlıkla oturduğumuz kapının eşiğine kendi başıma zor sığıyorum bugün büyüdükçe insan yalnız mı kalıyor ne ? Sunay Akın

Beceriksiz

Kabuğunu koparmadanne bir elmayı soyabildim ne de iyileştirebildim bir yaramı ama karşıma çıkınca kızmadım hiç elma kurduna bendim çünkü bıçağı saplayan onun yurduna Şair diyorlar benim için bilmiyorum oysa her şiire konmalı mı uyak her yere nedense konamıyor tayyare hay dilimi arı türkçe soksun; uçak Kaptan olmak isterdim aynanın karşısında eski bir sinema yıldızı gibi …

Devamını oku

Avarelik Yılları

Sen miydin, Tanrım, o kerem sahibi,Bir öğün yemek, bir testi şarap Ve bir gecelik barınak için Kapını çaldığımda Hizmetçilerine “Evde yok!” dedirten? Sen miydin, Lordum, Aklın taş gemisiyle ruhun çölünde Kalbim forsada kürek çekerken Gökçe krallığının tepelerinden Biraz kekik kokusu, Biraz serinlik istediğimde, Rüzgarın yalazlı dudağına “Evde yok!” dedirten? Sen miydin, Efendimiz, Sen miydin, şairlerin, …

Devamını oku

Son Gül

Avni’ye İşte son gül soluyorGizli ve kinli ellerYaprakları yoluyorÇiçeklerle beraber. Ağaçlardan süzülenBir asabî uğultu,Bahs ederek hüzünden,Yaralıyor sükûtu. Gösteriyor her bakışBir ürperme, bir korku;Her yüreğe uğramışSanki hicrânın oku. Sonbahârın zehrindenGönlüm hisse alıyor;Titre, ruhum! derinden:İşte son gül soluyor. Nurullah Ataç