Nejat Basım Hocama İçimde ıssız balıklarınÇekingen kabarcıklarlaDolandığıMahzun bir akvaryum var. Sallanan bir sandalım daPerişan hafif rüzgârda“Nereye Ahmet?” diyorlar“Ölüme, ölüme” diyorumYalanlıyor balıklar:“Yaşama, yaşamdan yaşama!” Ahmet İnam
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
manastırlı hilmi beye ikinci mektup
Susmanın su kenarındayız bugün ne kadar sevgiyle konuşsak -konuşuyoruz da-korkuyoruz gözgöze gelince hilmi beykorkuyoruzsanki gözler rakiptir de birbirine -öyle değil mi-ve bir yokuştan iner gibi oluyoruzbir yokuştan bir yokuşa sürekli– nereye?– bilmem ki Ellerimizde alkol sesleri, saçlarımızdaalkol sesleridağlarımızda, içdenizlerimizdeve günler günlerin içinde öyle yavaş kiyerine saplanıyor bir sürahipencereler şaşkınperdeler bir uzak yol kadar uzunve balkonkendi …
Şub 23
manastırlı hilmi beye üçüncü mektup
Yaşamaya yerleşiyor senihaKendi yaşamına-Güvercinsiz bir avlu mu? olabilirSırları dökülmüş bir ayna?-Oysa çok geçtiYıllar yıllar yıllarHer geçen yıl elinde sankiYıprak, filizî yıllar‘Şey’ sözcüğü gibi bağıntısızAğaççileği gibi durduğu yerde bir ezintiPiyano tuşları -tek tek bakıldığında-Çarçabuk bir göz atıldığında aynntısız -beyaz-YıllarSenihaGözlerinin altı uzun menekşe. Dün korkuttu beni -bazan oluyor-Kocası İzmir’de yaşıyor, Karşıyaka’daSahici bir ayrılığın dikişini dikiyor SenihaMavi maviUsul …
Şub 23
manastırlı hilmi beye dördüncü mektup
Yıllar geçmedi, yıllar eskidiDokunduğum yerde kalıyorumYaşlı bir kelebek gibi.Yeni bir renk buldum bugün, suyun atkısı rengiOyuğumdan çıktımÇıkmamı duydumBir süre yürüdüm yürüdümHiç kimsenin ağzını dayayıp daSuyunu içmediği bir çeşme gibi durdumDurdum kiÖnce bir elektrik mavisi çöktü içimeSanki bir suya anlatıldım da bilinemedimBenBenzersiz bir geyiği okşar gibiSevgisizliği okşayıp geçtimYol boyunca insanlarınUzak yakınlığınıOkşayıp geçtimSinema girişlerindeki fotoğraflara baktım -bir …
Şub 23
keder atlası
nilüferler niçin suya eğilirve niçinkavruk otlar gibitutuşuro ilk sevdalarsöyleyin banaey kitaplar. bana söyleyinkim var aramızdabiraz ölmedenbir türkü tutturmuş giden. ya kırmızı şapkalıgelincik, senin içingöz açıp kapayıncaya yiter şu baharhemenölüm geliryükselince sular. söyleyin banaey kitaplar var mıkederin atlasındatarçın kokulu bir şehirinmemiş olsun damlarınagözyaşındanyıldızböceklerive tarçınkokulubir aşkhiç ölmeyen. Behçet Aysan
Şub 23
Yalnızlık
Bazen,evin bir köşesinde kendi başına takılan,ayağına küçük gelen bir çift terliktir yokluk.Gözüne çarpar bir an, düşünürsün..Düşünmekten öteye geçer, alır masanın üzerine koyarsın.Tozlarını ıslak bezle alırken, ilgisizliğin için özür dilersin.Kahve fincanının tam önüne koyarsın, kahveni içmek için elini uzatmalarının ve fincanı tutmanın periyodlarında bakarsın onlara.Sonra konuşmaya başlarsınız ibraz ettiği yoklukla, farkında olmadan.Sorarsın, cevap beklersin, susar..Sorarsın, cevap …
Şub 23
Özdemir Asaf Sözleri
Ne derseniz deyin, Heykellerin saçı yoktur. Dünüyle ünlü insanlar bugün gün yüzü görmezler. Her seven sevilenin boy aynasıdır. Sevmek sevilenin o aynaya bakmasıdır. Sevilenin yanlışı görünmez, sevilmeyenin görüntüsü yanlıştır. Damla biraz daha küçük veya büyük olamayacağı gibi ben de biraz daha şöyle biraz daha böyle olamam. Evlilik, iki kişilik yalnızlıktır. Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, …
Şub 23
Şimdi Sevişme Vakti
Çıplak heykeller yapmalıyımÇırılçıplak heykellerNefis rüyalarınız için.Ey önünden geçen ak sakallı kasketliYırtık mintanından adaleleri gözükenDilenci.Sana önceŞiirlerin tadınıAşkların tadınıKitaplardan tattırmalıyımResimlerden duyurmalıyım. Resimlerden. Şu oğlan çocuğuna bak.Fırça sallıyorKokmuş manifaturacının ayağınaDörtyüzbin tekliğindenOn kuruş verecek. Seni satmam çocuğumDörtyüzbin tekliğe.Ne güzel kaşların varNe güzel bileklerinHele ne ellerin var, ne ellerin. Söylemeliyim.YokYok… meydanlarda bağırmalıyımBu küçükGüllerin buram buram tüttüğüAnadolu şehri kahvesindeKiraz mevsimininSevişme vakti …
Şub 23
Mektup
I Vapurun dümen yerinde çaldığım ıslık Yağmurlu güvertedeki türkümSana yaklaşmaya vesiledirYoksa canım, seni unutmak için değil.Senden sonra ancak anlaşılırİnsanoğluna öğretilen yalanlar.Senden sonra anlaşılır ancakBoşluğu herşeyin.Seninle beraberdir dolu kadehlerŞaraplar seninle azizCigaralar seninle tüterOcaklar seninle yanarYemekler seninle yenir. II Senden bahis açılmadıkça susmak isterimSenden bahis açılmaya vesiledir.Kınalıada, vapur, deniz, yunusŞimdiye kadar neden gökyüzü değildiNiye böyle olduNeden kitapları …
Şub 23
O, Gelsin Üstümü Örtsün
Eski bir magirus bulsam girip içine ağlarımNe yana dönsem karanlıkbu ne biçim cumartesiİçimde bir gölgeBilmiyorum neyin lekesi SoğukVe yorgunumGitmeliyimAma yorgunumSusmalıyım artık-ki dinleyen de kalmadı!-Çok yorgunum Boş bir vagon bulsam girip içine ağlarımTersiz ve telaşlıyımYolun sonuna doğruKopup dört yana dağılanTesbih parçaları gibiyim Ama işteUmut buBitsin deyincebitmiyorÖmür gibiBitsin demek Günah gibi Kırık bir sandal bulsam girip içine …