Bugün iyi değilim sevgilim,İyi uyanamadım bu sabah,Ağlarken buldum kendimi, yalnız ve hissiz…Neye neden ağladım bilmiyorum dün geceAma bugün iyi değilim sevgilimSana uyanamadım bu sabah,Garip bir heyecan var içimde,Tuhaf bir titreme ellerimde,Ellerim acıyor, gözlerim de…Ben yine senin sesini duymayı bekleyeceğim, hep o aynı hevesle,Bir su sesi arayacağım evde, uyanman için yine o ses çıkaran terliklerimi giyeceğim,Uyanmana …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Limon kokulu, yağmurlu kadınlar vardır
Gerçekten bir şey oluyor burada. Gizemli bir şey.Bir denizaltı kadar görkemli ve garip.Gri bir günde camlardan yağmuru seyretmek.Saydam yusufçuklar yavaşça uzaklaşıyor ve benisana getiriyorlar topaz tapınaklarda.Sen bir güneş tanrısı gibi gülümsüyorsun.Biliyor musun kaç yıl tek başınaydım benkarmaşanın içinde. Bir türlü tutunamıyordum işte.Bir tek senin yanında yürümüştüm bentopaz bir günde ve suya yakın.Geceleri üstümü örterdin. Sonra …
Şub 23
Kelebek Kanadında Aşk
Zamanlar;Güneş ekilip, yıldız biçilen zamanlardı, Hatırlıyorum… Ya önce sen vardın yürek olarak içimde Ya da aşk vardı önce Gelip içimde kestiğin, Hatırlamıyorum… Ben, imkansıza dudak bükerdim Sense halime gülerdin… Olsun! O günlerde ben Biraz mutlu, biraz umutlu, Biraz içliydim. Doğrusu en çok da Kelebeklerin kanadına işlediğin, Aşkından dertliydim! Ama o zamanlar Güneş ekilip yıldız biçilen …
Şub 23
Bir “Zaman” Masalı / Düş Ağacı
Kimine göreBulutlarda yürüyen bir annedir zaman Kimine göre Bir boşluktur aramızda duran… Acaba hangisi? -Hiç birisi, hiç birisi… /Toz rengine boyanıp, gözyaşlarına bulandı ‘zaman…’ Bir düş masalı savuracak birazdan, Duymak istiyorsanız, bayramlık elbiselerinizi Giyip de gelin…/ Ben yoktum. Ben hiç olmadım aslında… Şu anda duyduğunuz da kendi sesiniz… Siz ki, düşlerinizi Çocukken, oyunlarda kestiniz Ve …
Şub 23
Üçüncü Kişi
iVe sonra başka bir hayata başlar kimseye haber vermeden ruhlar.Gün gelir çıplaklığına döner insan, gövdesiyle bir olurkıraç yamacı güzelleştiren harup ağacının.Dalları arasından ışık ışık ışık açılır semalar. Tüm yolların kapanıncaelinde yedi kandil ve yetmiş bin kanatla uçarcasına gelir,Yaradılış anındaki gibi ağzındaki misk kokusuyla Üçüncü Kişi sana nefes verir. Kimsenin göremediğini görür ve havlamaya başlar bir …
Şub 23
Yael’in Bakışları
Kelebek, ipeksi ses, sevgili… hep uçmak istediğiama kaç kapı açılmalı daha, kaç çeşit ağaç iç-bahçelereseherkuşu ve bakıştan bakışa konan aşk.Onun yüzünden bütün iklimler geçer aynı andageçer eski bulut sinemasından yıldız yıldız ve hüzünince alay, tutku, korkutan endişeler… Ki henüz farkında bakışlarından uçan kuşların henüzona en çok nâr ağacı yakışır ya da müralev kanatlarla gölgelenmiş gözler… …
Şub 23
Gün Doğarken
Işık daha loş düşüyor dağın şu yanına. Süzülüyor morbulutlardan. Aşağıdaki taş evdoğduğum yer. Geniş kemerlerle birbirisine açılaniki iç oda… Zeytinlik,yanındakine dokunamasın diye uzakça dikilmiş ağaçlar, ne tuhafyamaçta bitiveriyor birden.Büyüyen bir his var şu ıssızlıkta çocukluğumu hatırlatanbir koşma isteği… Uzun uzunduruyorum oysa, dağın loşluğunda koşuyormuş gibikalbim. Galiba derim çocukluğumdurkoşan. Beş hafta var geleli ilk konuşurum kendimi …
Şub 23
Küçük-Öpücük
Her şey şiir olmalı. Ölürsün! Aşk olmalı, oynamazsın yoksa.Ve ölüm kadar kuvvetli olmalı hayat. Tek bir şey sankişiir ile aşk… Tekleşmelisin her şeyle.Varoluşun boşluğunda sallanır bir sarkaç,kâh dağın dorukları, kâh denizin dalgalarıyla çarpışarak. Soluğunu tutma gücün tükendikçe sudan çıkmalısın oysabir nefes alıp yeniden dalmak için aynı oyuna.İyi de hayat-öpücüğünü sana vermek zorunda değil kimse.Ateş ile …
Şub 23
Bu Bir İstanbul Şarkısı ‘Vasiyet Sokağı’nda Yazılmıştır!
Bahçelerin ormandan kopartıldı çoktanyırtıldı boydan boya sana dokunamadığım bu şehir bir avuç masaldı belki, her okuyuşunda uykuya daldığım sesin, kolları bağlı gölgeler dolaşıyor sokaklarında kırık dökük eski zaman heykelleri gibisin artık! Kıskanırken yıldızlarını ay, gecelerden birindeseni kır saçlı bir vapura bırakırken aşkımı itiraf edemedim ama çekip gideceğim bir Üsküdar gecesiydin gözlerim kadar yorgun! İstanbul, en …