Ey kalp! gece olsun,vehmi ve cinneti emziren -Avcundadırçocuğun ve delinin,Allahın eli-layemut gece -Gezginin saatidir kititreyen kandilin nurundaarar kendi yazısız taşınıher mezarlıkta Derunumdaağır ağır kurudu kırmızı zakkum,karardı sebilin mermerive gizlendi bu belleksiz zamandansönen bir yangın gibikûfi. Ezelden beri mi göçüyorum ben?Her hayalkalbe dönerve vurur bir eskisaatin sesiyle:-Bana gel.Kimdir ki o ben,mevsimbir yaprak ırmağı gibiakıp gider içinden …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
İki Eski Şarkı
I. Dokunur Dokunmaz Bir Sevinç Depremi içimde seni yitirme korkusu olmasayüzüm yüzüne değer mi bilmemellerim ellerine.alnını ufka dayamaktan yorulursankırık bir omzum vargüneşe sorsan: bugün değilbelki yarın, derdokunur dokunmaz bir sevinç depremi beni böyle anımsaküçük bir gülüşsıyırıp geçerken dudaklarımıboynumda sessiz öfkemin damarlanışıylayanağında ürkek soluğumun buğusukarşıdan karşıya taşkınbir şarkıyı yinelerken içimde beni böyle anımsaalnın ufka dayadığın yüzümdeellerinellerimedokunur …
Şub 23
Kuşatmalar Coğrafyası
(sormasam o kardeş söylemezdi belki decam kırıklarıyla parçalandığımız geceyi) BAŞTAN SONA bir yankılandım.yankılanan dalgalar koşuyor kıyıyaiz bırakmadanyankılanan unutulmuş ve uzakbir şarkının son dizeleriydi anımsaanımsa camlara vuranyağan kardı bütün bir gecegider mi gider gitme desen de göçebe bir güvercin o, kanatsız belki sevdalıkim hayır diyecekkim yadsıyacaktek ışık gözlerimizditek sıcaklık soluğumuzsözlerimiz yorgundüştü, kim kaldıracakkim tanık bir an …
Şub 23
Tutu
Neresinden tuttuysam orası elimde kaldı hayatın Seyircisi olmayı tercih ederek ömür boyu [hapse mahkum ettiğimiz hayat Kurtar seyircilerini bu bedelli yükümlülükten Kurtar çakal pençesinden korkaklık payından Kurtar yenilgilerini yengi gibi gösteren ustalıktan Dilimden dökülen sözcükler bir çığlığa dönüşmeden [söylüyorum bunları işte İşit! Dostlarımdan sakladım düşmanımın bildiği sırları İşit! Sözcük infilâk etti söz örselendi İşit! Anlam …
Şub 23
Gölgesi
hep bir gölgeyle saklandı yüzüm fark edilmedim kimi mutluluktan derdi kimi umutsuzluktan bense bilirdim senin gibi, yıllar öncesi alnımda seken bir kurşunun parlamasından alnımda seken o kurşunun beni hayata bağışlamasından (durur izi sol üst köşesinde alnımın yaşama atılmış bir çentik gibi) hep bir gölgeyle saklandı yüzüm fark edilmedim güneş doğudan doğardı sırtımı ona verirdim güneş …
Şub 23
O Duru Çocuk Bir Masal Belki
o duru çocuksu alnın ölüme yüz sürmez sır vermez bir gülüşle kıvrılır dudağın inanma, karanlık geceleri süslemez güzel düşler bir kent karartılmış mevsimleri yaşarken. karartılmış mevsimleri yaşarken bir yıldız kaysa biri ölürmüş hani kaç yıldız kaydı bir bilsen morartılmış gecelerde düşler kurarken morartılmış düşler kurarken, otursana yüzüne dallarının nakışı düşsün. hep akasyalarla vardı o çocuk, …
Şub 23
İşte Sessizlik Sesimizle Buluşuyor
İşte sessizlik sesimizle buluşuyor Farkında olmasak da O şarkılar üzünç iklimi Harfler harfler harfler Harflerin yarattığı bir mutluluk bu… İşte sessizlik sesimizle çarpışıyor Tam karşında tutkunluk Tam karşımda bir gül Tam karşında özlem Tam karşımda vurgunluğum Tam karşında süvarin Tam karşımda sevinç Karşı karşıya aşk Sözcüklerin taşıdığı duygular, Değiştiriyor insanı ne yapsan Gözlerin görmeye başlıyor …
Şub 23
Vazgeçmeler Ustası
Dünya kirletilmişse, Üstünüze sıçramış Bir şey vardır mutlaka. Benimki aşktan bir leke, Kazındıkça kendini temize çeken Gizlice. Sürtündükçe kıvılcımlar saçan Çakaralmaz renk cümbüşü işte. Ya sizinki? Ben vazgeçmeler ustasıyım. Reddedemem önerinizi, Paylaşalım elbette: Lekeniz sizde kalsın, Ben aşk’ı alırım sadece. Dünya kirletilmişse, Üstünüze sıçramış Bir şey vardır mutlaka. Benimki iki soluk arasında Gelip geçen zaman. …
Şub 23
Yaprak Kasırgası
artık kalbim yürüyen bir yokuştur her şeyin bir sessiz karşılığı vardır annemi kaybetmenin sessiz karşılığı nedir – gül denizinde diken fırtınası – gök ağırlığında bir bulut hayır hayır. kokusu uçmamış yastığının, soluğu uçmamış elleri yumak olmuş, dağılmış saçları herşey koca bir evin yorgunluğundan kalmış. eşyanın yalnızlığında şimdi. sanki gözleri bir açılıp bir kapanıyor sanki temiz …
Şub 23
Seni Tanıdığımda
Seni tanıdığımdaMed zamanıydı, kanat alıştırıyordu ayBakışlarının kardeşi, zümrüt toprakÇaresizliğin sesini tanımlıyordu saatinSana yakışan da buyduVe bana, umutsuzca biliyorduk Uzun yağmurlardan sonraydıSeni tanıdığımdaÖğle vakti çıkabilirdik kırlaraYeşerebilirdi bileklerimiz, gözlerimizdeÇiçekler açabilirdi, kalsak biraz dahaÇekirgeler fışkırabilirdi saçlarımızdan kelebeklerSonunda karışıp gidebilirdik otlara ve kuşlara. Apansız bulutlar, ışıklı hüzün çiçekleriYoldan geçen bir avcının çantasındanDökülür gibiydi sesinSeni tanıdığımdaUzaktaydı kent yasalar, plastik dünyaBilinçli …