Kategori: Şiir

İblis – Bir Doğu Öyküsü

I Cennetten kovulan iblis gamlı,Uçuyordu günahkâr dünyanın üstünde.Yaşadığı güzel günlerin anılarıBir bir canlandı gözlerinin önünde.Işıklı dünyasında Kerrubi gibiIşıl ışıl parladığı zamanlarda,Kuyruklu yıldızlar sürekliTatlı gülüşler gönderirlerdi ona.Ve sonsuz dumanların arasındanÖğrenme tutkusuyla yan yanaUçsuz bucaksız uzayda izlerdiGöçebe kervanını serpilen yıldızların.İnançla ve sevgiyle doluyken yüreği,O ilk şanslı Yaradan’ınNe öfkeyi bilirdi, ne de kuşkuyu.Henüz örselememişti ruhunuYılgın silsilesi yararsız yüzyılların.Çok …

Devamını oku

Son Kadeh

Harap olmuş evimize içiyorum.Hayatımın kederine,O bizim beraber yalnızlığımıza.Sana kaldırıyorum kadehimi:O yalan söyleyen dudaklara,Bize ihanet eden, acımasız gözlere.Ve can yakan gerçeğe:Dünyanın zalim ve kalpsiz oluşunaTanrı’nın bizi kurtarmayışına. Anna Ahmatova

Rabbin huzuruna çıkmaya hazırlanırken

Ölüyordum. Ne bir yakın, ne bir dost,Bir kez uğramamıştı bana…Boğucu gecelerin karanlığında korkuylaHayatımı sık sık geçirirdim gözden,Rabbin huzuruna çıkmaya hazırlanırken…Ben de öleceğim! – Ama mezarımın başındaBozkır rüzgârları ağıt yakacak yalnızca!… Mihail Yurgeviç LermontovÇeviren: Kayhan Yükseler

Birden bir ürperme

Birden bir ürperme,Odamda ölmüş karımın,Ayağıma takılan tarağı. Yosa Buson(1716-1783)

Ey şairlerin eski lâneti

Ey şairlerin eski lâneti,yakınan sürekli, konuşmak yerine,durmaksızın değerlendiren duygularınıoluşturmak yerine onları ve bildiklerini sanırlar hâlâ,içlerinde neyin neşeli olduğunu veya acıklıve şiirlerinde, yerebileceklerini veya övebileceklerinionları, aynı hastalar gibi,kullanırlar acının dilini,anlatmak için sızlayan yerlerini,kendilerini sert sözcüklere dönüştürmek yerinebir katedralin taş ustasınıntaşın soğukkanlılığına dönüşmesi gibi inatla. Rainer Maria RilkeÇeviren: Tanıl Bora

GİTME O GÜZEL GECEYE TATLILIKLA

Gitme o güzel geceye tatlılıklaİhtiyarlık yanmalı ve saçmalamalı gün kapandığında;Öfkelen, öfkelen ışığın ölmesinin karşısında. Akıllı adamlar, bilmelerine rağmen karanlık uygundur sonlarında,Sözleri şimşek çaktırmamış olduğu için onlarGitmezler o güzel geceye tatlılıkla. İyi insanlar, son defa ellerini sallarlar, bağırarak ne kadar parlakDans edebileceğini güçsüz eylemlerinin yeşil bir koyda,Öfkelenirler, öfkelenirler ışığın ölmesinin karşısında. Vahşi insanlar güneşi uçarken yakalamış …

Devamını oku

Ruhunu saklayacak bir yer

Bir yeri olmak ya da olmamak, işte bütün mesele,Ruhunu saklayacak bir yer. Bir coğrafya,nasıl olursa olsun, düşleri beslesin, içindehayallerle ve çılgınlıklarla ilerlensin yeter.Bir yer. Soğuğu iliklerine kadar işlese,korkudan ve üzüntüden iki büklüm olsan bile.Yoksul bir yer belki ya da yıkıntılıUzakta, terk edilmiş, her şeyden ayrı.Seni barındıran, seni koruyan bir yer.Yaşadığın, düşündüğün, sevdiğin bir yer.Olma özgürlüğünü …

Devamını oku

Atalar

Atalarımdan öyle uzaktayım ki şimdiihtiyarlığımın son durağında, torunları değilonlardan biriymişim gibi geliyor bana. Zamanbüsbütün bir döngüye dönüştünasıl olduğunu anlamasam da. Yaş, kendiniçözen bir düğüm, kuyruğunu yiyen yılan.Kardeşsiz bir kız çocuğuyken bileküçücük bir nineydim ben, her şeye gülen,hiçbir şey anlamayan ve anlaşılmayan. Ursula K. Le Guin(Şimdilik Her Şey Yolunda)

Veda

Tükendi ömrümün çoğu gidiyorCahil ömrüm geldi geçti yel gibiSevdiğim uzaktan seyir ediyorBeni görüp bakınıyor el gibi Geçti günler, yıllar, ömürse dolduGiden gitti bilmem geri ne kaldıÖmrümün baharı sarardı solduYandı kaldı garip bağrım çöl gibi Veren, geri almak için gözlüyorHer an her saniye beni izliyorGarip bağrım için için sızlıyorSazımda inleyen sırma tel gibi Uzun yoldan gelmiş …

Devamını oku

Oktu ve saplanmıştı

18. Oktu ve saplanmıştı Bu yeterli demiştim içimden Oku bir bendim gören saplıyken Sırf bu yüzden saplandığı yere boşverdim Görmüşlüğüm sadaka takırdayan bir oku değildi elbet Değildi bu havada asılı bir ok Zenon’a nazire Ne de Cengizvari bir oktu tehditkâr yayda gergin Gördümse haber aldığım bir yerden savrularak Haber beklediğim yere saplanan oku gördüm. Okun …

Devamını oku