yaza yaza, kaza kaza,içimde sonsuzun kapısınıaçmadan ardına kadar, yonta yonta aklın taş ocağındakuşa benzettiğim sözlerinkanat takıp da koltuk altlarına, dualar, şükürler, şiirler niyetineuçurmadan göklere,ölmek istemiyorum, ölmek! bir on yıl daha, Allah’ım,bir on yıl dahabu divane çırağına! Cahit Koytak
Kategori: Şiir
Şub 23
Arzu ve Korku
Ölüme hazır olmak benim arzum sadece aklımın ölümüne değil,yorgun kalbimin, incelen kemiklerimin de.Asıl korkum hep daha fazlasını isteyen bedenim, boğuşacak alevlerlebırakmayacak beni çıkayım zaten açık duran kapıdan. Ursula K. Le GuinÇeviri: Gökçenur Ç.
Şub 23
Atalar
Atalarımdan öyle uzaktayım ki şimdiihtiyarlığımın son durağında, torunları değilonlardan biriymişim gibi geliyor bana. Zamanbüsbütün bir döngüye dönüştünasıl olduğunu anlamasam da. Yaş, kendiniçözen bir düğüm, kuyruğunu yiyen yılan.Kardeşsiz bir kız çocuğuyken bileküçücük bir nineydim ben, her şeye gülen,hiçbir şey anlamayan ve anlaşılmayan. Ursula K. Le Guin(Şimdilik Her Şey Yolunda)
Şub 23
Veda
Tükendi ömrümün çoğu gidiyorCahil ömrüm geldi geçti yel gibiSevdiğim uzaktan seyir ediyorBeni görüp bakınıyor el gibi Geçti günler, yıllar, ömürse dolduGiden gitti bilmem geri ne kaldıÖmrümün baharı sarardı solduYandı kaldı garip bağrım çöl gibi Veren, geri almak için gözlüyorHer an her saniye beni izliyorGarip bağrım için için sızlıyorSazımda inleyen sırma tel gibi Uzun yoldan gelmiş …
Şub 23
Oktu ve saplanmıştı
18. Oktu ve saplanmıştı Bu yeterli demiştim içimden Oku bir bendim gören saplıyken Sırf bu yüzden saplandığı yere boşverdim Görmüşlüğüm sadaka takırdayan bir oku değildi elbet Değildi bu havada asılı bir ok Zenon’a nazire Ne de Cengizvari bir oktu tehditkâr yayda gergin Gördümse haber aldığım bir yerden savrularak Haber beklediğim yere saplanan oku gördüm. Okun …
Şub 23
Yâdında mı doğduğun anlar
Yâdında mı doğduğun anlarSen ağlar idin gülerdi âlemÖyle bir ömür sür ki mevtinOlsun sana hande, halka mâtem Çünki dünyâya ağlayu geldikBâri ukbâya şâdmân gidelim (Mâdem ki dünyaya ağlayarak geldik, hiç olmazsa âhirete gülerek gidelim.) ** Bu kez hem doğarken hem de ölürken ağlandığını ifade eden bir beyit. Âşık Çelebi‘den: Öñinde girye-i tıfl u soñında şîven-i …
Şub 23
Bahara İnan
Aç pencereleri, ki meltemAkasyaların doğum gününüKutlamaktadırVe baharHer dalda her yaprağın yanı başındaMum yakmıştır.Bütün kırlangıçlarGeri döndülerVe tazeliği haykırdılarSokak baştanbaşa sese dönmüştürVe kiraz ağacıAkasya ağaçlarının doğum günü hediyesi diyeÇiçeklerle doldurmuş eteğini.Aç pencereleri ey arkadaşSahi hiç hatırlar mısınYeryüzünü vahşi bir ateşin yaktığınıYapraklar solduğunuVe susuzluğun toprağın ciğerine ne yaptığınıHiç hatırlar mısınUzun gecelerin karanlığındaSoğuklar neler yaptı asma ağacınaBeyaz çiçeklerin başına …
Şub 23
Babanın Ölümü ve Bekletilmesi
Babanın cesedi en son gömülür. Bir gün ve geceyi yuvasında geçirmeli. Ve anlatılmalı. Oğullar ve kızlar kâbus görecek. Görmeli. Bejan Matur
Şub 23
Esselam ey benim güzel vatanım
Esselam ey benim güzel vatanım Bize bir nimet-i ezel vatanım Nice devletlere bedel vatanım Şimdi bir makber-i emel vatanım Daha dün sahneyi saadetti Daha dün mülteca-yi ismetti Daha dün baciegâh-ı vuslattı Ey bugün mezar olan vatanım Elveda ey harab olan vatanım Hasta bağrı türab olan vatanım Şanlı mazisi hâb olan vatanım Bana sinende bir avuç …
Şub 23
ÖLDÜRMEYECEKSİN
yaralanabilirliğimle karşındayım yasımın kederiyle korkuyorum İbrahim gibi şiir mırıldanıyorum dua niyetine kabul olur mu bilmeden bir tüy gibi yükselmek isterken o zaman su yutsun beni mesafe kalmasın gölgemle aramızda rüzgâr ağaçsız bıraksın iyi bir anı aramaktan vazgeçsin hafızam yatışmayacak içim nasılsa kırılırsam şiddetine yutulursam bakışın yaralı benlik; yaralanabilirlik yüzü hatırlamak yetmez bana karşılaşma gerek yüzünle …

