En çok üç şeyi severdi dünyadaAkşamüstleri söylenen şarkılarıAk tavus kuşlarınıEski püskü Amerika haritalarını bir deÇocukların ağlamasından nefret ederdiÇilek reçeli sevmezdi çayla birlikteKadın dırdırından yaka silkerdiVe ben karısıydım onun Anna Ahmatova Bu Gece En Hüzünlü Şiirleri YazabilirimMeserret Yayınları / Çeviren: Hilmi Yavuz
Kategori: Şiir
Şub 23
Anı hoş tut garîbindir efendim işte biz gittik
Anı hoş tut garîbindir efendim işte biz gittikGönül derler ser-i kûyunda bir divânemiz kaldı Hayâlî Gidenlerden bir şairimiz de 16. yüzyıl şairlerinden Hayali’dir. Hayali sevdiğinden ayrılırken insanın içine işleyen bir beyitle vedalaşır: “Anı hoş tut garibindir Efendim, işte biz gittik / Gönül derler ser-i kûyunda bir dîvânemiz kaldı.” (İşte biz gidiyoruz adına gönül denen delimiz, …
Şub 23
Harâb olupdur ol âbâd gördüğün gönlüm
Harâb olupdur ol âbâd gördüğün gönlümGamınla dopdoludur şâd gördüğün gönlüm Cihanda başına sultan iken benim servimKul oldu sen şehe âzâd gördüğün gönlüm Cefâya öykünüben cevre can verir şimdiVefâ vü mihr ile mu’tâd gördüğün gönlüm Karıştı kara yere kûhsâr-ı mihnetteHayâlî şimdi o Ferhâd gördüğün gönlüm Hayâlî
Şub 23
O mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler
Cihân-ârâ cihân îçindedir ârâyı bilmezlerO mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler Harâbât ehline dûzah azâbın anma iyi zâhidKi bunlar ibn-i vakt oldu gam-ı ferdâyı bilmezler Şafak-gûn kan içinde dâğını seyretse âşıklarGüneşte zerre görmezler felekte âyı bilmezler Hamîde kadlerîne rişte-i eşgi takub bunlarAtarlar tîr-i maksûdû nendendir yâyı bilmezler Hayâlî fakr şâlına çekenler cism-i uryânıAnınlâ fahrederler atlas …
Şub 23
Ağlattı beni nehrin sahilinde feryat eden güvercin
Ağlattı beni nehrin sahilinde feryat eden güvercin, (kumru)Sabaha karşı, bahçedeki dala konmuş iken.Seher, eliyle gecenin mürekkebini silerkenPapatyalar, dişlerinden şebnemler dökülürken,Erkenden gülistana geldim, dağılmış oradaki şebnemler.Kızların gerdanında saçılan inci taneleri gibi.(Nehirdeki) su dolapları oluk oluk göz yaşı akıtmada.Meyve ağaçlarının dallarını eğen ejderler gibi.Dallar, hacağı saran halhal gibi kıvrım kıvrım olmada,Bütün bunlar gülistanı bir bilezik gibi kuşatmada.Şebnemlerin …
Şub 23
Uğurlama
Yol boyunca gelincikler… Çiçeklerin çingenesi! Kırmızı önlüklüOkul çocuklarım benimYakaları siyah! Erdal Alova
Şub 23
Arınış
Şehir sahrasında süreğen sıcakKanatır sabrımı keskin bir bıçak Ne bilir melâli, süfli-uygarlıkBu bir gönül işi, ince duyarlık Arşı saran çığlık, sûr’u andırırBir damla, deryayı dalgalandırır Kurşunlanmış gibi sancılanır cânBu bir iç kırılış, bu bir iç buhran Herşey, su üstüne yazılan yazıHüzün ruhumuzun gizli niyazı Âteş ırmağıdır nefsin yunağıBoşalır ansızın his sağanağı Yakar düşünceni âfet bir …
Şub 23
Sûfîler Sûfîsi
Kelâm tarif edemez bu mücerret âyiniYeşil kubbe altında sonsuzluk şehrâyini Ruhumun semâsında ney şöleni bir dönüşUyanıyor içimde Selçuklu’dan kalma düş Revaklar, soylu vavlar, çağa resmeder biziTöremize icazet verir Şems-i Tebrizî Bir buhurdan içinde tütsülenen bileşikMerhamet dilediğim, sığındığım son-eşik Âşkın kutlu âteşi düştü cân ummanımaEy sûfîler sûfîsi, al beni de yanına Kaynar kaynar azalır, yoklaşır, uçar …
Şub 23
Aykırı Çiçek
Bu şehrin sokaklarındaTaşlarında eskidi gençliğimKaldırımlar arasındaAykırı açan çiçektim Geçtim bazen hüzzam makamındanGeçtim dokuz sekiz ağır romanŞimdi sade kahve kıvamındaHerşey eksik herşey tamam Kim bilebilir kimin haliniDil söylemez yüreğin harbiniİç hisseder hakikat sırrınıAğırdan al yargını yar aman Sesimi suya bıraktımNefesimi semayaİçine herşeyi kattımŞarkılar benzer duaya Geçtim bazen hüzzam makamındanGeçtim dokuz sekiz ağır romanŞimdi sade kahve kıvamındaHerşey …