Kategori: Şiir

III. Yanık Gül

Kötü bir bahçıvanNasıl titrer de diktiği çiçeklerin üstüneÖbürlerini unutursaBen de yer beğendireyim derkenŞiir denen şu huysuz çiçeğeGözüm görmez olmuş gayrı dünya bahçemi.O telaşla ezdiklerim…(Kimilerini bilerek tabi)Ya şunlar… kurumuş hepsi…(Sonra sulayacaktım!)Ayrık otları sarmış tekmil gözlerimSade ardımdakileri değilÖnümdeki gülleri de yakmışım! Erdal Alova

Bir bir çıkar ukbada ne derlerse desinler

Gam mı bugün eylerse ahibba beni ta’yiBir bir çıkar ukbada ne derlerse desinler Bu kara yüzüm ağ ola’da rûz-i cezadaŞimdi bana dünyada ne derlerse desinler Farkı nedir alemde bana medh ile zemminSağ olsun ahibba da ne derlerse desinler. Leylâ Hanım “Evlendiği gün boşanan, babasının vefatından sonra maddi sıkıntılar içinde kıvranan şair kendisiyle ilgili dedikodulara “……ne …

Devamını oku

İyileşme

Sağanak yağmurlar gibi ağlamak istiyorumAğlamadığım bütün ağlayışlarıKokuları ağlamak istiyorumTuzu, ölümü, karanlığıBir çocuk gibi değilAnalar gibi değilKendini yiyen bir kayaYaralı bir çam gibiGövdemi ağlamak istiyorum Erdal Alova

Ben bir mekan-ı nȃsda mihmȃn idüm sana

Ol gün kanı ki gün gibi sûzân idüm sanaOlsan revâne sâve-i bî-cân idüm sana Esrȃr-i kȃinȃta ezel cür’a-dȃn ikenBen hȃnkȃh-i ʻışkda hayrȃn idüm sana Ne gülde reng ü bû var idi ne sabȃda ferBen gülşenünde bülbül-i nȃlȃn idüm sana Sen naz iderdün ehl-i niyȃza Medîne-vȃrBen Ka’be gibi çak-girîban idüm sana Şahum Hayȃliysem ki cihȃn lȃ-mekan …

Devamını oku

Bir vapur daha kalkıyor iskeleden

Her insanda bir iskele bulur, yanaşır acıSahiller kayalıklarla ne kadar gizlense de küçük iskender Hangi birini anayım,Buluştuğumuz kumluk, uzak iskele.Her yerde bir başkalık.İlk defa gelişimiz el ele.Ziya Osman Saba Nazım Hikmet vapurudeniz ile arasınadökülen asfaltı kırarve özgürlüğüne kavuşturursalacak iskelesinibatmak pahasına Sunay Akın Edip Cansever vapuru denize yansıyan otel ışıkları altında gider gelir boğazın en uzak …

Devamını oku

Okuyucuya

Bönlükler, yanılgılar, günahlar, cimrilikler,İşleyip tenimize, kaplar ruhlarımızı,Ve besleriz sevimli pişmanlıklarımızı,Kendi bitini nasıl beslerse dilenciler. Günahlarımız katı, pişmanlığımız gevşek;Sık sık ceza öderiz itiraflarımıza,Ve sevinçle döneriz o çamurlu yollara,İğrenç gözyaşlarıyla kirim çıkar diyerek. Bu Kocaman Şeytan’dır kötülük yastığındaEsrimiş ruhumuzu uzun uzun sallayan,Ve görkemli madeni irademizin o anBir buhar olup uçar bu bilgiç kimyacıyla. Hep o Şeytan’dır bizim …

Devamını oku

Hep sarhoş olmalı

Hep sarhoş olmalı. Her şey bunda; tek sorun bu. Omuzlarınızı ezen, sizi toprağa doğru çeken Zamanın korkunç ağırlığını duymamak için durmamacasına sarhoş olmalısınız. Ama neyle? Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz. Ama sarhoş olun. Ve bazı bazı, bir sarayın basamakları, bir hendeğin yeşil otları üstünde, odanızın donuk yalnızlığı içinde, sarhoşluğunuz azalmış ya da büsbütün …

Devamını oku

Cehennemlik Kadınlar

Delphine ile Hippolyte Hippolyte, lambaların solgun ışığı vuran,İçine koku sinmiş minderler üzerinde,Düşlüyordu kızlığın perdesini kaldıranGüçlü okşayışları, saf bir duygu içinde. Fırtına bulanığı bir gözle arıyordu,Uzaklaşmış göğünü günahsız yaşamanın,Sanırsın ki başını mavi bir ufka doğruÇeviren bir gezgindir, ötesinde sabahın. O yorgun gözlerinin ağırlaşan yaşları,Kırgın, uyuşuk hali, hazları kasvet veren,Hurdaya çıkmış silah gibi, mağlup kolları,Yansıtıyordu narin güzelliğini …

Devamını oku

Taş Gemi

Ibiraz yukardantaş etot mu yoksataşetotalır şaşmadangündüzden geceye geceden gündüzeve bütün geleceklereçağırır şimdiden ve el koyarne varsane dökülse küreden güneşi çıkarırken toprakbir de süsler koşturur insanoğlununbir günlük atınısıcak el üfler güneşi karnında köpükleriylebir göl huzurundan tutşupbaşlar yanmayave seslenir yüce dağserintoplar kartalı yılanıyla atlasın omuzlarından gencecik kayalareğildiler bir mermerin önüne koşunuz ak saçlı bulutlardenize yakınbir çakılın kızgın …

Devamını oku

Şiir

Anımsarım seni ben geçen güzkü halinleBaşında gri beren ve o sakin yüreğinGünbatımı ateşi oynaşır gözlerindeYapraklar dökülürdü nehrine benliğinin Bir asma dalı gibi dolanırdın kolumaTatlı, sakin sesinden yaprakların soluğuBeni sımsıkı saran mavi sümbülümsün senBaş döndüren ey ocak, içimin tutuştuğu Güz kadar uzaklara dalarken bakışlarınGri beren, kuş sesi, avcı kadın yüreğiUzaklar: acıların göçüp gittiği yerlerMutlu öpüşlerimin kızıl …

Devamını oku