Bir hoş oldum ele güne karşıHerkeslerden utandımBir yanım insanlı kahveDünyalar dolusuydu bir yanım Ah beyler söylemesi güçİşim bitince kahvelik olurumBana cezveler tutuluncaBir yanlara çevrilidir başım İşte bu yüzden arayı bozdumDünyalar gözükmediNelere dadandım o yüzdenMehtaba alıştım pisi pisine Yollar benimmiş gibilerdenDurmaklı yürümekli bir geceKahvenin etrafında şiirler uçuşurHerkes bir şeyler bırakır çarşıların içine Alıştım bir kere işim …
Kategori: Şiir
Şub 23
Yahya Kemal İçin Rübai
Sen gittin gideli kuşlar anlamaz görünürHer acılan gülde yepyeni bir Sırâz görünürBakışlar dağılırken denizin belleğindeSenin her sihrinde geçmiş bir yaz görünür Hilmi Yavuz
Şub 23
Sadece Ses Kalıcıdır
Ne için durmalıyım? Ne için?Kuşlar çoğul maviliği aramaya gitmişlerUfuk dikeydir,Ufuk dikeydir ve hareket fıskiye gibiGörünümde ışıklı yıldızlar oynuyoryeryüzü, yükseklikte kendini tekrarlıyorVe gökyüzü kuyuları ilişki bağlantılarına dönüşüyorVe gündüz öyle geniştir kigazetenin küçük beynine sığmıyor. Ne için durmalıyım?Yol hayatin kılcal damarları arasından geçiyor.Çevrenin niteliği tüm kokuşmuş hücreleri öldürecekVe şafağın kimyasal atmosferindeSadece ses kalacak,Zaman zerreciklerine bağlanan ses. Ne …
Şub 23
Örtü
Senin alnın sıcak bir öpücükten çokserin bir secdeye susuz.Çünkü biliyorsunİstanbul’dan senin üstüne yıkılantırnakları bazı uzun kadınlar oldu.Eşarplarında tanımadığın renkler olan kadınlar oldu.yemeksepeti.com, fiyonk makarna ve peynirli yumurtahalılardan alnına yapışan tozlar, sağlıksız mutfaklarama en çok da alnına yapışan tozlar, seccadesiz secdelerkapıcı aidatı ve adsl’deki bağlantı sorunları.Bir yaprağın çiçeğinden koparılmamış halini düşlemekti senin içinbir secdeyi yaratma anı.İstanbul’dan …
Şub 23
Mecnun İle Leyla
Bir gün Mecnun sevinç içindeOturmuştu bir binanın dibinde Bir duvar vardı; yapılmış alçıylaLeyla ile Mecnun oturmuştu orada Zarif biri diyordu: Bir ömür koştumSonunda ikisini bir arada gördüm Yoksa şimdi ben düş mü görüyorum?,Baş başa oturmuş Leyla ile Mecnun İkisini böyle yan yana kim görmüş?Allah’ım; dünyada bu yüceliği kim görmüş? İlâhînâme / Ferîdüddîn AttârAyrıntı YayınlarıÇeviri: Mehmet …
Şub 23
Geriye ne kalacak bu yaşamdan
Bazen düşünüp duruyorumNiye dağlarda değilimSırt üstü uzandığımda bir taşa kayayaCiğerime dolan çiçek kokularıBir kelebeğin neşeli uçuşuKarıncaların ayak sesleri birazdanKınalının ötüşü uzaktanToprağın ağacın rüzgarın kokusuBerrak bir pınarın avucumdaki hissiİstediğini yapabilmek hür olmakAkılda kalan kokular sesler Geriye ne kalacak bu yaşamdanBir kaç resim biraz nefesBelki de,,İki söz, bir kaç cümle Kaan Otçu / Bir odadan…14 temmuz 2015
Şub 23
Beladır Aşk
Beladır aşk; çekinmem üstüne üstüne varırımHatta uyuyacak olursa onu ben uyarırım Kurtul şu beladan diyor dostlar banaBela gönüldür gönülden nasıl uzak dururum Çiçeğe durmuş aşk ağacı kalbimin tam ortasındaSusuz kalınca onu gözyaşımla sularım Aşk hoş da acısı hoş değilse eğerHoştur bu bana ikisini birbirine kararım Ahmed Gazali
Şub 23
Yanlış Parantez
suyu çekilmiş bir ırmağıniçli bir türküsüdür bizimkibir ırmak kiyediyi yetmişi savuranbir ırmak kiürkek tayları yağız atları şahlandıranbütün sapaklarındankösnül kokular gelengarip bir devrandır dönüyor iştedönüyor değirmenler dönüyor eflâkçocuklar kianlaşılmaz bir şaşkınlık içindeuzanıyorlar evrenehep korku hep endişesoruyorlar nerde harita ve pusulaçocuklar zamansız açılmış parantez içinde ne desemtoprağın katmanlarından büngüldüyor kirli arkne desemçatlamış bir kere kâdim fanus Mehmet …
Şub 23
Han-ı Yağma
Bu sofracık, efendiler – ki iltikama muntazırHuzurunuzda titriyor – şu milletin hayâtıdır;Şu milletin ki mustarip, şu milletin ki muhtazır!Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır… Yiyin efendiler yiyin; bu hân-ı iştiha sizin.Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! Efendiler! Pek açsınız, bu çehrenizde bellidir;Yiyin, yemezseniz bugün; yarın kalır mı kim bilir?Şu nâdi-i niâm, bakın kudûmunuzla müftehir!Bu hakkıdır …
Şub 23
Maddenin Haritalarında İşleyen Şehvet
I Böyle oldu – Bıçaklar yağıyor gökten Beden öne doğru koşuyor, ruh sürükleniyor ardından. Böyle oldu – Kafatasının içinde işleyen demircilerin çekiçleri / Bir dilsizlik ve türlerin yok oluşu, – Yazmak ideolojik bir asit Kitaplar ise ıhlamurgiller. II Nerede saklayacağım henüzölmemiş bayramlarımı?Nasıl özgürleştireyim …