Kategori: Şiir

Dirlik Düzenlik

Bir hoş oldum ele güne karşıHerkeslerden utandımBir yanım insanlı kahveDünyalar dolusuydu bir yanım Ah beyler söylemesi güçİşim bitince kahvelik olurumBana cezveler tutuluncaBir yanlara çevrilidir başım İşte bu yüzden arayı bozdumDünyalar gözükmediNelere dadandım o yüzdenMehtaba alıştım pisi pisine Yollar benimmiş gibilerdenDurmaklı yürümekli bir geceKahvenin etrafında şiirler uçuşurHerkes bir şeyler bırakır çarşıların içine Alıştım bir kere işim …

Devamını oku

Yahya Kemal İçin Rübai

Sen gittin gideli kuşlar anlamaz görünürHer acılan gülde yepyeni bir Sırâz görünürBakışlar dağılırken denizin belleğindeSenin her sihrinde geçmiş bir yaz görünür Hilmi Yavuz

Sadece Ses Kalıcıdır

Ne için durmalıyım? Ne için?Kuşlar çoğul maviliği aramaya gitmişlerUfuk dikeydir,Ufuk dikeydir ve hareket fıskiye gibiGörünümde ışıklı yıldızlar oynuyoryeryüzü, yükseklikte kendini tekrarlıyorVe gökyüzü kuyuları ilişki bağlantılarına dönüşüyorVe gündüz öyle geniştir kigazetenin küçük beynine sığmıyor. Ne için durmalıyım?Yol hayatin kılcal damarları arasından geçiyor.Çevrenin niteliği tüm kokuşmuş hücreleri öldürecekVe şafağın kimyasal atmosferindeSadece ses kalacak,Zaman zerreciklerine bağlanan ses. Ne …

Devamını oku

Örtü

Senin alnın sıcak bir öpücükten çokserin bir secdeye susuz.Çünkü biliyorsunİstanbul’dan senin üstüne yıkılantırnakları bazı uzun kadınlar oldu.Eşarplarında tanımadığın renkler olan kadınlar oldu.yemeksepeti.com, fiyonk makarna ve peynirli yumurtahalılardan alnına yapışan tozlar, sağlıksız mutfaklarama en çok da alnına yapışan tozlar, seccadesiz secdelerkapıcı aidatı ve adsl’deki bağlantı sorunları.Bir yaprağın çiçeğinden koparılmamış halini düşlemekti senin içinbir secdeyi yaratma anı.İstanbul’dan …

Devamını oku

Mecnun İle Leyla

Bir gün Mecnun sevinç içindeOturmuştu bir binanın dibinde Bir duvar vardı; yapılmış alçıylaLeyla ile Mecnun oturmuştu orada Zarif biri diyordu: Bir ömür koştumSonunda ikisini bir arada gördüm Yoksa şimdi ben düş mü görüyorum?,Baş başa oturmuş Leyla ile Mecnun İkisini böyle yan yana kim görmüş?Allah’ım; dünyada bu yüceliği kim görmüş? İlâhînâme / Ferîdüddîn AttârAyrıntı YayınlarıÇeviri: Mehmet …

Devamını oku

Geriye ne kalacak bu yaşamdan

Bazen düşünüp duruyorumNiye dağlarda değilimSırt üstü uzandığımda bir taşa kayayaCiğerime dolan çiçek kokularıBir kelebeğin neşeli uçuşuKarıncaların ayak sesleri birazdanKınalının ötüşü uzaktanToprağın ağacın rüzgarın kokusuBerrak bir pınarın avucumdaki hissiİstediğini yapabilmek hür olmakAkılda kalan kokular sesler Geriye ne kalacak bu yaşamdanBir kaç resim biraz nefesBelki de,,İki söz, bir kaç cümle Kaan Otçu / Bir odadan…14 temmuz 2015

Beladır Aşk

Beladır aşk; çekinmem üstüne üstüne varırımHatta uyuyacak olursa onu ben uyarırım Kurtul şu beladan diyor dostlar banaBela gönüldür gönülden nasıl uzak dururum Çiçeğe durmuş aşk ağacı kalbimin tam ortasındaSusuz kalınca onu gözyaşımla sularım Aşk hoş da acısı hoş değilse eğerHoştur bu bana ikisini birbirine kararım Ahmed Gazali

Yanlış Parantez

suyu çekilmiş bir ırmağıniçli bir türküsüdür bizimkibir ırmak kiyediyi yetmişi savuranbir ırmak kiürkek tayları yağız atları şahlandıranbütün sapaklarındankösnül kokular gelengarip bir devrandır dönüyor iştedönüyor değirmenler dönüyor eflâkçocuklar kianlaşılmaz bir şaşkınlık içindeuzanıyorlar evrenehep korku hep endişesoruyorlar nerde harita ve pusulaçocuklar zamansız açılmış parantez içinde ne desemtoprağın katmanlarından büngüldüyor kirli arkne desemçatlamış bir kere kâdim fanus Mehmet …

Devamını oku

Han-ı Yağma

Bu sofracık, efendiler – ki iltikama muntazırHuzurunuzda titriyor – şu milletin hayâtıdır;Şu milletin ki mustarip, şu milletin ki muhtazır!Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır… Yiyin efendiler yiyin; bu hân-ı iştiha sizin.Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! Efendiler!  Pek açsınız, bu çehrenizde bellidir;Yiyin, yemezseniz bugün; yarın kalır mı kim bilir?Şu nâdi-i niâm, bakın kudûmunuzla müftehir!Bu hakkıdır …

Devamını oku

Maddenin Haritalarında İşleyen Şehvet

I Böyle oldu –    Bıçaklar yağıyor gökten    Beden öne doğru koşuyor, ruh sürükleniyor ardından. Böyle oldu –    Kafatasının içinde işleyen demircilerin çekiçleri /         Bir dilsizlik ve türlerin yok oluşu, –         Yazmak ideolojik bir asit         Kitaplar ise ıhlamurgiller. II Nerede saklayacağım henüzölmemiş bayramlarımı?Nasıl özgürleştireyim …

Devamını oku