yelken gibi şişti rüzgâr yüzüm oyuk oyukkırgınım ölüden kalan giysiler içinde erselikbir meme mi bu dikelen gece şu saatte hâlâhapşıranlar olmalı kendini düşe sayan unutanbüyük kibire atanan cüce bir memur tımarlırakılarla korkunç bir sataşma mübaşir çağırmadıdemek ben de masumum kuluncu alınmış bir zaman daraltılmış pantolonlariçinde semiz şehrin virgülleri yok hazırdüşler satılan çarşılar kapalı burada artıkHiçkimse’nin …
Kategori: Şiir
Şub 23
Düşleri Çıkmayan Kadınlar
ona göre biri, istediğidiyebilse, diyemiyorçarpıcı bir işaretle kayboluyorsonra döner gibi uzaklaştığındaılık yumuşak hüzünlü Onu düşünmemek istiyoronu düşünmeden edemiyorbiri ve öteki biri ve ötekian mı saatlar mı ne önemi vargiderek dönerek durmadanyaşıyor acıyla bölündüğünü kapı merdivenler işte şimdi sokakgözleriyle gördü uzaklaştığınısorsalar demesi gerekir, “o gitti”ama kim var orda, kim dedikim ona sevgilim dedi Gülten Akın-Uzak Bir …
Şub 23
Yıkılma Sakın
Kötü şey uzakta olmakDostlarından, sevdiğin kadındanYasaklanmak bütün yaşantılaraSeni tamamlayan, arındıranKapatıldığın dört duvar arasındaSağlıklı, genç bir adam olarak Neler gelmez ki insanın aklınaSevinçli, özgür günlere dairKalmıştır yüzlerce yıl uzaktaOnunla ilk kez öpüştüğün şehirAcı, zehir zemberek bir hüzünKalbinden gırtlağına doğru yükselir Görüyorsun işte küçük adamlarıKöhnemiş silahlarıyla saldıran sanaKimi tutsak düşmüş kendi dünyasınaKimisi düpedüz halk düşmanıDiren öyleyse, diren, …
Şub 23
Yangın
biliyordum; âteşîn bir suya daldırıp mumdan küreklerieridik tel tel hüzne ve gamakavuşturur gibi tavrımızı mürtedbir kalemle açtık ve tükettik o yoluküle verdik ne varsa söze dâirbiz de kendimizce galibdik ammâyalandı yangınımız. İdris Mahfi Erenler
Şub 23
Özür
ne kötü; o kadar da kalabalığızcürümler, kabahatler arasında, yılgınduruyoruz kupkuru dal gibiağlamaksızın ne tuhaf; habire yanılmadayızisyan alışkanlığı lüzumsuz bir durumdasonu yok düşüşün gitgide beyazlaşano dipsiz uçurumda ne güzel; döne döne hızlananhızlana hızlana dönen tennureler arasındanörttün üzerimize bembeyaz özrümüzürahmetine sığınırken gazabından ne iyi; duaya yatkın eller yaratmışsınkatına açmaya biraz derman verses avuntu, gözler sımsıkı kapalıardına kadar …
Şub 23
Böyleydi Eskiden
İnsanoğlu aşkı doğduğunda getirir,ama iş güç,para pulve buna benzer bir sürü şey,kurutur gönlünüzün verimli toprağını.Yüreğin üstünde beden giysisi vardır,bedenin üstünde de gömlek.Ama iş bu kadarla kalmazadamın biri –bir salak! –bu gömleğe kol kapağı takmış,göğüs kısmını da kolalamıştır.İnsanoğlu yaşlandıkça fikir değiştirirKadın süslenir.Müller eğitimine başlar erkek.Ama çok geç.Deri kırışıklıklarla dolmuştur.Aşk çiçeği açar,açar,ve solar.Ben de bol bol getirdim …
Şub 23
Sevgili çocuk
Sevgili çocukHem sevgili hem de çocuk olanAh, bir de büyümeye çalışmasanAnneni sev, çiçeğini koklaKaplumbağana biraz yeşillik verDurma benim gibi yağmur altındaSevme benim gibiÖlme benim gibi… Ahmet Erhan
Şub 23
Yollar
Varsın biraz da yollar çeksin benim cefamıArtık verin çocuklar, artık verin asamı!.Bir başka kâinata, bir başka yurda yol var;Siz örtünün garipler siz örtünün abamı!Yorgun düşüp uzandım altında asumanın;Gölgende buldum ey dal bir anne ihtimamı.Şahane manzaraydı dünya sınırlarındaBir kubbenin rüku’u, bir zirvenin kıyamı. Yükseklerinde ömrün dağlar, sular kovuklar:Yükseklerin diliyle tekrar edin nidamı!Dağlar lisana geldi, gökler lisana …
Şub 23
Bu gece yüreğim hüzün dolu
Beni sevdiğini biliyorum ama.Bu gece yüreğim hüzün dolu.Öpüşleri o kadar da muhteşem değil,Bütün rüyalarım gibi. Sara Teasdale
Şub 23
Venüs ve Adonis
Bin öpüş satın alır kalbim benden:Ve birer birer öder onları zamanın olduğunda.Nedir ki bin dokunuş sana?Bir çırpıda söylenip gitmiyorlar mı?Diyelim, ödemediğinde borç çıksın iki katmaİki bin öpüş mü bütün mesele? William Shakespeare