Bu şehirden gidiyorumGözleri kör olmuş kırlangıçlar gibiGururu yıkılmış soy atlar gibiBu şehirden gidiyorum İnsanlar taş gibi bana yabancıAğaçlar bensiz hüküm giyecek bulvarlardaBir tambur bir yalnızlığı anlatıyorsaO ışıksız penceredenBen onu bile bile duymuyor gibiyim. Bu şehirden gidiyorumGömerek geceyi içimeSabahın hüznünü beklemedenGidiyorum bu şehirden. İstanbul 1963 Erdem Bayazıt
Kategori: Şiir
Şub 23
Baba Tahir Üryan Rubaileri
Bahtım karadır, talihim allak bullakYas oldu nasibim, kaldım çırçıplak.Bir dağ yoludur aşk, yürürüm ağlayarak;Tanrım, kana boğ kalbimi, öldür ve bırak! * * * Neyler gibi inler yüreğim, yas doludur;Sensiz kalıverdim: Bu, cehennem yoludur.Mahşer günü? Bir Tanrı bilir. Son güne dekYazgın çiledir, gönül: Dövün, kıvran, dur. * * * Bak, geldi bahar: süsledi hasbahçeyi gül:Dallarda sevinç …
Şub 23
Ruhuma Sinen Şehir
ve bir gün kalbim duracaktut ellerimi diyeceğim o zamaneski bir Kanlıca sabahındakırçıl kanatlı bir martınınçığlığıyla bitecek her şeyNefî’nin dilindenNedim’in gönlünden şarkılar söyleyeceksinhayalin gözümde tütecekHüsn ü Aşk’la yanacak Galibî gazelleruzaktan bakacak Kız Kulesi kıyılarınaBaki’nin bahtındansultanın tahtından yalvarı vereceksinve … hayalin gözümde tütecek … seherler servilerinle süslenecekduy hayatı diyeceğim beş vakitbaki kalan gökkubbenin altındaşairin hoş sadasıyladolacak bulutlarSüleymaniye’nin …
Şub 23
Ardım Sıra Gel
Solgun zambağın güzel kokusuDüşlerime bir süs gibi çöküyor.Zambaklar kıyamet habercisi,Bu dünyada kalmayacaksın, diyor. Gönlüm huzura kavuşur benim,Ne ki hiçbir şey sevindirmez inan.Unutma, geçince son günlerim,Anla beni, yok olduğum zaman. Bilirim dostum, kısa bir yol var,Bu zavallı vücut yorgun düşecek.Bilirim: Aşk güçlü ölüm kadar.Yok olduğum zaman, sen ol sevecek. Gizli bir andı duyar gibiyim…Bilirim, o yürek …
Şub 23
yolculuk ve hüzün
ne kadar gitsem o kadar uzak;yaşlanınca inceliyor yalnızlık;kurur insan hüznü akşama doğru;kendim için edinilmiş yolculuk… dağ yitiyor, ay seçilmez oldu, su battı;şimdi sahiden her şey bir yorum;o kadar hüzündüm ki, büzüldümve artık kendimle örtüşmüyorum… çok yokuşlar tırmandım, iniş olmadı;kim örüyor, görünmüyor, duvarlar…ey mevsim! vur hançeri de kopsun,beni yazlara bağlayan bağlar… Hilmi Yavuz
Şub 23
Kim İzin Verecek Rüzgara
Sen Mem u Zin’iBen Ferhat ile Şirin’i Sen Cigerhun’u, Otuzüç KurşunuBen Nazım’ı, Cihat’ı, Turgut’u Sen gözleri deprem kızını kara çadırınBen Sürmeli Bey ağıdını Sen Dicle’yi durgun ve nazlıBen Kızılırmak’ı, mağrur ve geniş Sen Siverekli öfkeyi Fransız önündeBen dağların onuru Kamalı Efeyi Sen Cudi’yi uçurum ve dorukBen Konya ovasını beyaz ve tenha Sen düşmanını ağırlayan konukluğuBen …
Şub 23
Eski Yaram Tazelendi
Eski yârem var idi yürekde açıldı yineYer yüzüne kanlı yaşım yine saçıldı yine Yüreğimin şerha şerha yâreleri bitmediNoldu yine n’oldu yine yâre açıldı yine Yine ayın yenisidir deliliğim depreşir‘Akl u fikrim konağından yine içildi yine Tevbe vermişdi ki zâhid ‘aşk şarâbın içmeyemSındı tevbem dolu dolu yine içildi yine Dediler idi bana kim ‘aşk kitâbın okumaFala …
Şub 23
Bile Bile Çöle Öle
evlere ve şehirlerekapısından girenlere… ey çoğunluk,azalın!azalın siz çoğaldıkçamuaviyeleşiyorsunuzbirlikputunuz olmuşmerhametten çok cezayı konuşuyorsunuzdaha kendi fethiniz tamamlanmadanatlara bindirilmiş gövdelerinizbiz kendi kalbimizi etmişiz işgaltoprakla son demde haşredilirizinsan korktuğunu sevemez zatensevdiğinden korkar kaybetmemeye…ali kim deyince ‘dördüncü halife’‘hazreti’ dersiniz muaviyeyeilmin kapısına savaş açmış kişiyeashab olanı sakın benzetme efendime muaviye hazretse oğlu imamınızdırhüseynin kesik başı bizim imanımızdırevlere şehirlere kapılardan girerizalinin yolu …
Şub 23
Nat-ı Dîger
Günahtan gayri yok bir özge kârım yâ RasûlallahGeçer gafletle her leyl ü nehârım yâ Rasûlallah Serâpâ dolmada defterler a’mâl-i kabîhimleKirâmen Kâtibîn’den şermisârım yâ Rasûlallah Nide pervâz edem uçmağa ferdâ kalmışım âcizKemend-i nefs ü şeytâna şikârım yâ Rasûlallah Eşiğin görmeğe bin cânım olsa eylerim kurbanO rütbe hadden aştı intizârım yâ Rasûlallah Ölür isem gubâr-ı Ravzana yüz …