Önceden bir tutam hüzündüm- işte nasıl bilirsenAyaklarımı savurur da sonra toplardım sokaklardan evlereAkşam olurdu; eşiklerde durur boyası dökük kapıları aralardımAklımda binlerce kitap adı ve binlerce şiirle. Eski püskü bir resim olarak kimliğimde taşıyorumŞimdi çocukluğumuCeplerimde papatyaları unutmaktan sanık ellerimBir ırmağın kaynağında dinelip, denize kavuşmayıDüşlüyorum gün boyuKulaklarımda uğultusu motor seslerinin. Göğün saçlarımla dalaştığını bilmesem, buna bir ad …
Kategori: Şiir
Şub 23
Gören Kâlp Mağazası
Ziya Mısırlı’ya “Haklı olarak benzetmişler insanlardenizi kadınabir anda değişebilen bu iki ummanınbilmem ki neden doyulmuyor tadına?”(Ziya Mısırlı)* Gören Kâlp Mağazası vaktiylebir şiir telgrafhanesi gibi çalışmış belliZiya Bey’in gönül gözüyle yazıpelleriyle d / okuduğu şu dizelerle“Gurbetin sayfalarında resim gibiyim”“Gecemde güneş doğuyor, gündüzümde yıldızlar”“Cesaret vermeli hatıralar insana” Açık bir mektup gibi ne pulne zarf istiyor Ziya Bey’in …
Şub 23
Tuzu Özleyenler İçin
Birbirimizin kıyılarına çıkar gibibirbirimizden kıyıya çıkar gibiseviştik o gün iki kazazedebelki de tuzlarımız sevişti birbiriylebiz sanki iki deniz eskisiydik o günve bir daha karayı göstermemek üzereistersen iki denizkızı gibi seviştik de bunaistersen ölü bir balıkçı ve gözütuzlu sirenve su yerine tuzunda boğulur gibi tenlerimizinbazen de tuzunda yeniden doğulur bir sevişmeninruhumuz bile tuz içinde kaldıtuz yalnızca …
Şub 23
Eski Ev
İlk günden hatırlarım etrafını saçağın,Bir asma kuşatırdı körpe filizleriyle.Kokularla cezbedip küçük, çapkın kuşları,Buğulu taneleri uzardı pencereye. O baldan salkımları bize yaklaştırırdıUzatarak annemiz bembeyaz ellerini,Biz ,onun çocukları geri verirdik tekrarKuşlara üzümleri, emilmiş dallarını. Seneler aktı gitti, artık ne kuş, ne anneBiçare yaşlı asma sarardı ve çürüdü.Kapıyı, duvarları vahşi otlar bürüdü,Ve ben, ben ağlıyorum, o günlerin peşinde. …
Şub 23
Severmişim Meğer
yıl 62 Mart 28Prag-Berlin treninde pencerenin yanındayımakşam oluyordumanlı ıslak ovaya akşamın yorgun bir kuş gibi inişini severmişim meğerakşamın inişini yorgun kuşun inişine benzetmeyi sevmedimtoprağı severmişim meğertoprağı sevdim diyebilir mi onu bir kez olsun sürmeyenben sürmedimPlatonik biricik sevdam da buymuş meğer meğer ırmağı severmişimister böyle kımıldanmadan aksın kıvrıla kıvrıla tepelerin eteğindedoruklarına şatolar kondurulmuş Avrupa tepelerininister uzasın …
Şub 23
Dört Yapraklı Çiçek
Çıkamaz çocukluğundan dışarıKimse.Oynamamız bundandır.Kara toprakla binlerce yıl. Çıkamaz çocukluğundan dışarıKimse.Bundandır sevmemizkiraz ağaçlarını. Çıkamaz çocukluğundan dışarıKimse.Kardeşliğimiz bundandırMavi sularla binlerce yıl. Çıkamaz çocukluğundan dışarıKimseBundandır inanmamamızKocaman bombalara. Fazıl Hüsnü Dağlarca
Şub 23
Oaristys
Ey hatırası içimde yemin kadar büyük,Ey bahçesinin hoş günlere açık kapısıHala rüyalarıma giren ilk göz ağrısı,Çocuk alınlarda duyulan sıcak öpücük. Ey sevgi dalımda ilk çiçek açan tomurcuk,Kanımın akışını yenileştiren damar,Gül rengi ışıkları sevda dolu akşamlarİçime yeni bir fecir gibi dolan çocuk. Ey tahta perdenin üzerinden aşan hatmiVe havaları seslerimizle dolu bahar,Koşuştuğumuz yollar, oynadığımız sular,Kağıttan teknesinde …
Şub 23
Meyva
Bir nar çiçeğinde yaşıyor bahar,Ruha sükûn veren en olgun meyvasınıTatlı bir rüya gibi görülüyor hatıralarVe sesin aratmıyor şiirin musikisini. Durgun suda aksin şebnem gibi titrekDurgun suda kokla, kokuların en iyisiniDurgun suya bak ve de ki: Sevinerek– Unutuyor bahar bu ince dalda meyvasını. Şahap Sıtkı Varlık Dergisi Sayı 98 / 1937
Şub 23
Kuşkonmaz
1. Merak ediyor gökyüzüne bakarken damda üşüyen kedi ocakbaşında uyuyan kedinin koltuk altlarını. 2. Üst üste düşünce bakışları utanıyor denizanaları hiç aşklaşmadıklarına ve yalnızlığı anlıyorlar ilk kez …