Kategori: Şiir

Vakit Sarı Tunç Kara Demir

İnsanın delikanlılığı üzerine konuşalım Parmağıyla bir zincir sallayarak geçiyor önümüzden  Bu bir müzik  De ki balyozlanan kaburgalar İşkence odaları hayır diyorum ki  Kulağımızı dayadık mı kumluklarına  Kadırga kırıkları deniz dibi fısıltıları Elbette bu suçları  Bu suçları  Bakın nasıl utanıyorlar  İnsanlık bizde kalsın fakat Allah  Onları sorguya çekecek  Bir zebani düşünemeyiz daha  Dünyaya ait beş duyumuzla  …

Devamını oku

Kar Kar

Farı, kalbim, farı daKapına yığılacak karlarıKürüyeme! Ben senin necinim, kalbimKulun, kölen, müneccimİşlerin, açmazlar – – koş aç, koş aç! Rafında kapkacak, torbada unAl bir lenger karDeve hamurunu kendine kendin! Yokum ben, bıktım, gerçek bıktımKapan derdinle içerdeAcılar mı anılar mı kar kar. Behçet Necatigil

Medüza

Naci’ye Derin, sessiz, iyi, böyleceGüz, ölülerini bırakan kuşlarYer kalmadı acıya ülkemizdeDerin, sessiz, iyi böyleceGün ortası alacakaranlık bakışlar Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimizBiz o renksiz, o yalnız, o sürgün medüzalarAşar söylediklerimizi çeker giderizÜlkemiz, toprağımız, her şeyimizKıyısında camların bozbulanık rakılar Çizeriz yeryüzünü kaygısız ayaklarlaYüzümüzdür bir yağmur ağırlığınca düşerSonra pek anlamadan içkiler ne çabuk biterNe kadar konuşursak o …

Devamını oku

Hüzün Şiirleri

                                                                                                         -Yaşayamadıklarıma Eyvallah!   …

Devamını oku

Eğreltiotu

Hoşça kal, dedi, eğreltiotu, hoşça kal! İlhan Berk

Olmak ya da olmamak, İşte bütün mesele bu

Olmak ya da olmamak,İşte bütün mesele bu.Gözü dönmüş talihin sapanına, oklarına,İçin için katlanmak mı daha soylu,Yoksa bir dertler denizine karşı silaha sarılıpSon vermek mi onlara? Ölmek, uyumak?Hepsi bu? ve bir uykuylaYürek sızısına ve bedeni bekleyenBinlerce doğal darbeye son verdik diyebilmek?Hangi insan gönülden istemezdi bu bitişi!Ölmek, uyumak? uyumak, belki rüya görmek.Ha! İş burada. Çünkü o ölüm …

Devamını oku

Mezar ve Gül

“Senin gibi bir aşk çiçeği ne yaparSeher vakti yağdığında yağmurlar? ”Diye mezar sordu güle.“Ya senin o kuyu gibi ağzınaDüşen insan ne yapar daha sonra? ”Diye sordu ona gül de. “Ey karanlık mezar, amber ve balKokusuna döner o damlacıklarAnladın mı beni şimdi? ”Mezar da dedi ki “Ey dertli çiçek,Melek olup göklerde süzülecekİçime düşen her kişi.” (1837) …

Devamını oku

Ayrılık Öncesinde Veda

Anacığım!Öldürdüler evlatlarını seninVe sabretmeyi öğrettiler sana. Anacığım!Yılları senin yaşamınınbenziyor birbirinemezar taşları gibi, Ve acı çekmeyi öğrettiler sanaumut bağlayıp göklere. Fakat senin evlatlarınındaha başka oldu yazgısıÇatladı sabır taşıve çatladıtohumu acınınve öfke ağacı fışkırdı ondanVe göklere bağlanan umudunsonu geldi. Umut biziz, kendimiz! Biz ki, dününKöleleri;çıplak ırgatlarkahve plantasyonlarında:Biz ki, aç her zaman,her zaman susuz,biz ki, aydınlıktanyoksun;kör, cahil,ve bildiğimiz …

Devamını oku

Düş

Kumda yürürken karar verdim senden ayrılmaya. Titreyen karanlık çamura bastım, ve battığımda ve sen geldiğinde, beni terk etmen gerektiğine karar verdim, batan bir taş gibi batırırken beni, ve hazırlandım yitişine adım adım: kestim köklerini, yalnız bıraktım seni rüzgârda. Ah, bu dakikadaydı, canım sevgilim, ki bir düş sakladı seni korkunç kanatlarıyla. Sandın ki çamur yutmuş seni, …

Devamını oku

Sözün Acıydı

Sözün acıydı, yolun dolambaçlı…Yedi uzun yıl geçerekYedi yıl dolaştın durdun… İçimden bir his şöyle diyor:Ayrıl arkadaşlarından istasyondaSabahleyin git kenteİliklenmiş ceketinleBir dam araVe bir arkadaşın çalarsa kapınıAç! Haaa…Açma…Yine de ört hislerini Rastlarsan ana babanaİstanbul´da ya da başka bir yerdeYürü git yabancı gibiYok ol köşedeTanıma!Sana armağanları olan şapkayla gizle yüzünüGöster! Aaah! Gösterme, gösterme yüzünüYine de gizle, ört …

Devamını oku