Tedbîrini terk eyle, takdir Hudâ’nındırSen yoksun o benlikler hep vehm‐ü gümânındırBirden bire bul aşkı bu tuhfe bulanındırDevrân olalı devrân erbâb‐ı safânındırÂşıkta keder neyler gam halk‐ı cihânındırKoyma kadehi elden söz Pir‐i Mugân’ındır Meyhâneyi seyrettim uşşâka matâf olmuşTeklîf ü tekellüften sükkânı muâf olmuşBir neş’e gelip meclis bîhavf u hilâf olmuşGam sohbeti yâd olmaz, meşrepleri sâf olmuşÂşıkta keder …
Kategori: Şiir
Şub 23
Manzara Gülüşlü Kız
öpüşmekte güçlük çeken bir kızdı işteüstelik düşlerimden ödü kopardıne zaman farlar geceyi çizseteni sakallarımda yanardı soruları rahatlatan bir yanıttı belkişimdi evde olsak ne güzelyatıp uyumazdık derdiev türkçesi ışırdı sesindedilime dolaştıkça sözcükleri acıyı andıran bir anı artıkodamın şaşkınlığı bundandüştutan akşam saatlerineusul usul damlıyor zaman gökyüzünde tuhaf bir başdönmesi Enver Ercan
Şub 23
Suhte
söz kesiliyor uzuyor gölgelerbir bilge yalanlarını satıyoradını bilmediğim bir çiçek açıyor ufuktamânasını çözemediğim bulmacalara bırakıyorum kendimiboş zarflar buluyorum posta kutumda sudaki aksime veriyorum bakışlarımıâks uzuyor kesilen gölgemden kanıyor sözbir taş atıp parçalıyorum yansımamıher parçam ayrı dalgalanıyorayrı bir şarkı söylüyor her parçam mevsim kendini gösteriyor serinliğiylebir bulut hatırlatıyor kendinigölgemi topraktan silerekvakit geceye dönüncesudaki aksim de siliniyoreve …
Şub 23
Ecel Meleğine Övgü
kalbi tutsıyır kalbi mekândanmekândan kalbi sıyırzamanı gelincezamanın elini çek elimizdendünya gürültüsünü çekçekilelim kalbi tutcanı çeken canı çek kalabalıktankâfileye gâfil kalmış çocuğubu sıkı örgüden söksıyır beni bizdenbizi benden ayır kalbi tutdikişsiz beyaza bürünelimkalbi tutdevam edelim yolun bittiği yerdenkalbi tut ecel meleğikalbimi tuttutuşsun taa doğumumdaelime tutuşturulan ağrılı tutku ey ecel meleğiey ecelimin meleğiol deyince var edenin bildirdiğini …
Şub 23
Daralma
Sokaklar gökyüzü insin diyedir aşağı Çocuklar oynasın diye Sokaklar pencereler baksın diyedir birbirine Dertleşsin diye Önce yüzüyle eskir evler Yavaş yavaş kaybeder beden ısısını Sesi yetmez olur da odalara Bahçelere zor atar kendini Suskunlaşır kapılar, pencereler uykulu Dört duvarın sohbetidir oda Evler hâlâ konar göçer çadırı çoğumuzun Ölümü büyüttüğümüz ipek kozalar Öyle daralttık ki içimizi …
Şub 23
Gidiş
Biraz önce senin dağdan aşağı gittiğini gördüm Batan güneşin altında küçük kapıyı kapattım Gelecek ilkyazda elbet çayırlar yeşerecek yenidenAma bir daha dönecek mi uzaklara giden? Wang Wei
Şub 23
Bir Çiçek
Bir çiçek gibi görünüyor, fakat değil Sis gibi görünüyor, fakat değil. Tam geceyarısı geliyor, Sabahleyin gidiyor, Çok sürmeyen yaz düşleri gibi geliyor Ve sabah bulutu gibi gidiyor: Onu bulmak ne mümkün. Po Chu-I Çeviri:Erdal Ceyhan
Şub 23
Ölüm Noktürünü
seninle karşılaşıp solduğum andı ölüm yüzüne baktığında tutuşup yandı ölüm çoğaldıkça çoğalan bir sevda ülkesinde ellerine dokundun; sana inandı ölüm o efsunlu, yağmurlu, hercai gözlerinden uçan kelebekleri mutluluk sandı ölüm akkor dudaklarından ağı düştü içime yollarında yürürken sanki insandı ölüm viran eylediğin gün yorgun hayallerini ayrılıkla, hüzünle, aşkla sınandı ölüm bir ömür vuslatını bekledi boynu …
Şub 23
Hüzün Çocuklar İçin Arada Bir Yaşlılar İçin Sürekli
hüzün çocuklar için arada bir, yaşlılar için sürekliatılan ağı dolduruyor ırmakbalığı deniyor terziyüreğini iğnesinden kurtarıp pazarlarıben sevgilenmeyi denerdim, bıraktım şimdigerçek derliyorum, ipe diziyorumbeni doğrulayanı seçiyorumbir o kadar beni doğrulamayankuşkulansam, kuşkulanmıyorum o zamancaymıyorum kendimi doğrulamaktan bir atlayıp iğnemi bir batırıyorumterziyim hafta başı balığa çıkamayan göğü atlıyorum. geniş göğü,ferah balkonları atlıyorummutlu çocuk yüzlerini atlıyorumatlıyorum suyu, soluyan diri …
Şub 23
Bağlar
Solmamıştık daha çağla zamanlardısiz ikiniz getirdiniz kücük kızlarbirinizin iri mavi komik bakışlarıöteki sessiz edilgen mavi, taklidini yapardı dünyanındönülmez yerlerden Ulvi Uraz esintisiabla kabuğum içinesığdıramadığım neşemüzik odasında kaçak dakikalarpencerede diz boyu çayırlaarka bahçe o günlerden bu günleresiz neyi taşıdınızben neyi taşıdım? vardı bir şeyler elbetteo zaman da vardıama Afgan şehirlerimasal olmamıştı dahaIraklı çocuklar, anneleri…Irak kül, Irak …