kimi yaralar merhem kaldırır kimi yaralar açılır bir uçuruma içinde uyuttuğun adlandırılmamış hayvan kelimelerdir uyandıran ve yanıltan yarası geçmişte kalmış bir başlangıca dilsizdir bazı yaralar söylemez sahibini kısık kanatlı kuşun alçak uçuşu bağışlanmış adımı sakladım sana akşam serinliğini veren yokluğun adını yazdığın deniz, okunaksız nehirler yüzün bir madencinin akşamları gibi yeryüzü bana sahibine dönmez yara …
Kategori: Şiir
Şub 23
Bir Yürüyüşün Sonunda Şarkı
Gökyüzü ilk kez benim, çünkü yukarıyakaldırınca parmağımı değecek kadar yakın Deniz benim, ilk kez benim, sularını ayaklarımla köpürtecek, sesini dolduracak kadar avuçlarıma Rüzgâr ilk kez, sözcükler ilk kez benim, yelelerine tutunup da uçacak kadar, uçuracak kadar yüreğimi Bir yürüyüşün sonunda uç veren kanatlarla acıyı silebilirim, yazıldıkça alnına çocukların Bir adımda geçebilirim kentin ıssızlığından göğün, rüzgârın, …
Şub 23
iklim
aşk iklimdir tarikat cihazlarıyla yaratır dünyasını inanmayanlar için Allah imkanıdır aynıdır cenneti cehennemi ahreti uyandırır kendi ahlakını ister ikliminden nafile kalplerin kaçınılmaz kaderi tabiatının koşulları ya da iklim tuzağı kendi derinliği kadar sever herkes uçurum başlar bir yerinden aşk rehin alır dünyayı soğuğun uykusu başka sıcağın uykusu bazı uykusuzluklar rüyadır iklimle beslenir aşk gök haritası …
Şub 23
İnsanın dönüp döneceği yerdir Çocukluğu
Heceleme beni artık Allah’ımBırak okunaksız kalayımKaderimin hepsi pek iyi olmasın varsınBak, ömrüm eriyor işteÇocukluk fotoğrafımdaki kardan adam gibi yanı başımdaBak, ilkokul talebesi kalbimdenYine karne parası istiyorlar Bir gecekonduda oturuyor kalbim oysaYağmur yağdıkçaBir gecekondunun damı gibi içine doğru ağlıyor Saçlarımda dolunay taneleri eriyorSaçlarımda bir kızılderili reisiOturmuş barış çubuğu tüttürüyorİsmi: Mehtapta öpüşen iki sevgiliKalbim küs oysa, kalbim …
Şub 23
Azalmış Ferman
kimi tarih der kamu kara zulmüne gövdenin takibi sıradağlar kuşatır orman masal engeli kanlı bereket bilir uzun yola çıplak hüküm giyenler kırbada acıyan suyu kader kuytusunda bekleyen şüpheyi iman bir imkanken hayata günler sakal bırakır tuz yarası koynumda uyuttuğum ferman uyandığımda koynumdaki yeri boşalır içimin körü göre göre sayıklamalarından gözlerime kör bir rüya bırakır müjdesi …
Şub 23
Şiir/lerde Çocukluğumuz
Annesi gül koklasa, ağzı gül kokan çocuk;Ağaç içinde ağaç geliştiren tomurcuk… Necip Fazıl Bando gelse de, gelmese de çocuklar gelecek yanıma,meraklıdır ölülere çocuklar.Nazım Hikmet çünkü Zeynep diye bir kız çocuk“canavarın zamanı yoktur” demiştiyıllarca araştırdım bulamadım aslınıbelki de haklıydı, kimbilir Turgut Uyar Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı Murathan Mungan “Dostça gülümsedi. Bu gülümseme sanki bana değil …
Şub 23
Ham Ferman
el yapımı kağıt üzerine el yapımı şiir ellerden sakladığın gün gelir elden ele gezinir herkesin içindeki ham içindeki çiğ düşman duygular insan içi eskitir gel geç buralardan gerisi zamanın işidir kiminin yüreğindeki zaman okutur geçmiş fermanları zamanda saklanan ham bilgiyi aktarır kendi zamanını aşanların kalbiyle el yapımı şiirin hâlâ mümkün olduğu kalplere. Murathan Mungan
Şub 23
yuvasını bozduğum kuşların ahı desem çocuktum
yuvasını bozduğum kuşlarınahı desem çocuktumhesabı olur mu, ölüm denilen uçta? Salih Mirzabeyoğlu bu gece sen beni çocuk say allahım…Zehra Betül Ç. Tenin cam tapınağı. Arzu kör__elirse, tekrarlanmaz kalpte,çocukluğun o beyaz sabahları. Vural Bahadır Bayrıl Bilemiyorum yıllardır neredeyim?Hergün yediğim ekmek, susayıp içtiğim su,Kolundan tutup gitmek istediğim kadın,Yaşamak kaygısı, gök hasreti, ölüm korkusu,Ve Rabbim senin adın!Yıllar var …
Şub 23
Kırmızı Ferman
saklama yüzünü suya benzetilmiş kelimelerin ardına kalbinden söktüğün çadırı başkasının yüzüne kurma aşk olur tepeden tırnağa göçebe tende kalıcı iklim zamanın gaddar haritaları neye gerçek neye kurgu dediğin kırmızı kıpkırmızı kızıl ve karşılıksız her verdiğin yol sensin ulak sen kalbindeki zarf ölümüne koynundaki ferman alınmaz kanın akıtılmadan ulaştır bunu yerine ömrünü tamamlamadan Murathan Mungan
Şub 23
Sarı Ferman
ihanet bildirir sarı ferman aldatanla aldatılan daha ferman üzerinde el değiştirir yoluna katlanmadan önü kesilir kalbin aklın sezginin her menzilde çözülen gerçek biraz daha kaybedilirken sararır gülümsemekten ferman okunmayacak kadar anlamını yitirir yazılanlar sonunda güneşe tutulmaktan dokusu çözülmüş lime lime bir gerçeklik kalır herkese hiçbir işe yaramasın diye çünkü ihanet anlaşılabilir bir şey değildir bu …