Melankolik bir kıyımdamil çektiler kalbimeaşkımsenin gölgendehaintefeci diyegönlümü karış karış parselleyen cinnetlergecemi sular gibi sular gibi içtilerşehri kaplayan gölgemikaranlıklara gömüpgüneşikadere kefen diyeboydan boya biçtiler veah limon çiçeğimeçhul bir kapı aralığındannazir akalın diyehüzne künye biçtiler işte o gün bu gündürgözlerimde çıldıranbu yorgun isyankiliseye havraya camiye gitmezsessiz iç geçirişlerlekıyısında bir nehrincuma cumartesi pazarüç kez intihar ah limon çiçeğiyalvar …
Kategori: Şiir
Şub 23
Hirodiasın Açılışı
Hükümsüz, ve korkunç kanadını boğmuş gözyaşlarıHükümsüz havuzun, ki yansıtır telaşları,Kıpkırmızı mekanı çıplak altınla kırbaçlayarak,Seçti o armalara yaraşır tüyler, seçti bir ŞafakÖlü külleri taşıyan ve kurban veren kulemizi,O ağır mezarı ki, kaçırdı şafakta kimsesiz bir kaprisi,Güzel bir kuşu, nafile tüyleri simsiyah…Ah, düşkün ve kasvetli ülkelerin malikanesi ah!Çalkantısız! Yatışıyor donuk su,Ne tüy konar diye ne unutulmaz kuğu:Su …
Şub 23
Aynalar
Gençliğimi kaybettim birtakım odalarda;Kaybolan gençliğimi aradığım aynalardaÖlüler dolaşıyor böğürlerinde elleri,Aynı şeyi arayan akraba hayalleri. Yalnız bir taze kadın yaşlılığı arıyor;Yaşlılığım, yaşlılığım! Diye yalvarıyor.Sırları dökülüyor baktığı aynaların;Söndürüp yürüyor bir bir aynaları kadın Ahmet Muhip Dıranas
Şub 23
Tül-Hayâl
İçli bir şarkıya dönüşür zaman;Hüzünlü nağmeden vazgeçemezsin.Göğsündeki yara dağlandığı an,Âh etmek istersin, inleyemezsin! Yıldızlar dökülür ak saçlarına,Mehtaplar imrenir gözuçlarına,Başını alır da avuçlarına,Ağlamak istersin, sabredemezsin! Kulağında çalar eski şarkılar,Devirler değişir, hikâye başlar,Tül-hayâl içinde zaman yavaşlar,Kalbindeki sırrı gizleyemezsin! Kadehlerle içsen tek uzvun sızmaz,O mahşer gecene düşlerin sığmaz,Kulağına gelen kadim incesaz,Seni sende çözer, hissedemezsin! Gözünden süzülür en kanlı …
Şub 23
Melâl Perisi
Bağrıma bir gece çöktü ağlama,Bir garip hayâlet girdi rüyâma,Dedi: “Sen âşıksın artık akşama:Çünkü ben gönlüne keder getirdim. “Duyurmadan geçer sevginin günü,Neşe bu cihânın dönmez sürgünü,Al armağanımı ve yar göğsünü:Yarası kapanmaz hançer getirdim. Beni gördün, artık çıkmam aklından,Titreyerek kaçar sana yaklaşan,Al kanlar fışkırır elini sıksan:Her yanı dikenli güller getirdim. Bahâra erişip düşme emele,Derdini yavaşça geceye söyle,Başını …
Şub 23
Akşam Şarkısı
Önümüzde gölgeli yollarAçıldıkça sessiz ve ıssız;Gezdik, gezdik geç vakte kadar…Ne söyledik biz orada yalnız? Gönlümde sevgiler vardı,Çünkü akşam pek füsunkârdı. Ne söyledin? Ne söyledimdi?Hoş bir masal; belki bir yalan..Hep unuttuk onları şimdi.Dönüyorken biz o yollardan Ellerimde ellerin vardı,Çünkü akşam pek füsunkârdı. Nurullah Ataç
Şub 23
Mevsimler’den
Kış azar azar katıyor tuzunu günlerimize; büzülüyoruz.Bütün renkleri sile sile dağdan aşağı iniyor kar.Birden yemiş verir şu çıplak ağaç, kış ortası: Sığırcıklar.Kendi sesinden tanır kışın geldiğini, kavak ağacı.Kışı böylesine mi özledin kestane, tüm yemişlerin yerde. Güven Turan
Şub 23
Susarak
Güneş altında söylenmedik söz yokmuş..Bu yüzden geceleri söylüyorum sevdiğimi..Ne gece ne gündüz yokmuş söylenmemiş söz..Bende söylenmişleri söylüyorum yeni biçimde..Hiç bir biçim kalmamış dünyada denenmedik…Bende susuyorum sevgimi saklayıp içimde….Duyuyorsun değil mi suskunluğumu nasıl haykırıyor…Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim …Ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde ….. Aziz Nesin
Şub 23
Şiire Yetmeyen Zaman
Şiire yetmeyen zamanNasıl da yanılttı seniSen ki daha bir çocuktunBir yaşamı alıp gittiŞiire yetmeyen zaman Sararan ot, yiten gölgeÖyle birden gelen ölümDoğrusu aklında yoktuYaklaşıyor her geçen günSararan ot, yiten gölge Soluk soluğa bir güzelYaşadın ya sen ona bakArdında kalan şiirlerAdını fısıldayacakSoluk soluğa bir güzel Ahmet Uysal
Şub 23
Armut Ağacında Öten Kumrunun Anlattıkları
Dalları sokağa taşan armut ağacına,Bir kumru gelip konardı her sabah,Arap şarkısı gibi bitmek bilmeyenİçli içli ötüşüne başlardı az sonra. Büyülü kızıllığıyla şafak sökerkenYine bir sabah erken,Konuverdi armut ağacına kumru.Bir hüzünlü, bir hüzünlü öttü ki sormayın… Henüz dağılmadan tedirginliği,Kumrunun ötüşündeki hüznün,Geldi dayandı kapıya / yelesi pırıl pırıl,Yağız atın koşulduğu araba. Belliydi, son haddini bulmuştu,Kaç gündür evde …