Kategori: Çeviri Şiirler

Bir sonbahar sabahı istasyonda

Ah bu sokak lambaları, nasıl da izliyor biribiriniağaçların ardından miskin miskin,yağmur damlatan dallar arasındanesneyip ışıklarını çamur üzerine yansıtarak. Acı dolu, keskin, tiz düdüğünü öttürüyoryakınlarda lokomotif. Kurşun renkligökyüzü, sonbahar sabahındaçepeçevre sarıyor bizi devasa bir hayalet gibi. (…) Sen de Lidia, dalgın dalgın uzatıyorsun bileti kesmesi için biletçiye,daralan zamana bırakıyorsungüzel yılları, mutlu anları, anıları. (…) Çarpılıp kapanan …

Devamını oku

Eski Ağıt

O ağaç, küçücük elini uzattığın, güzel kırmızı çiçekli yeşil nar ağacı, ıssız sessiz bahçede yine şimdi yemyeşil, haziran onu okşarken ışığı ve ısısıyla. Sen, kurumuş çatırdayan ağacımın çiçeği, sen, ölümlü yaşamın tek ve son çiçeği, soğuk topraktasın kara toprakta; artık ne güneş seni neşelendirir ne uyandırır aşk seni Giosue Carducci 1867 yılının Haziran ayında doğmuş …

Devamını oku

Irmak-Boyu Tacirinin Karısı: Bir Mektup

Saçlarım daha alnımın üstünde dümdüz kesiliykenÖn kapının orda oynardım, çiçek koparırdım.Sen atçılık oynayarak bambu değneklerinde gelirdin,Çevremde gezinirdin, mavi eriklerle oynayarak.Böylece yaşar giderdik Chokan köyünde:İki küçük insan, tasasız, kuşkusuz. On dördümde, Efendim, evlendim seninle.Hiç gülmedim, utangaçtım çünkü.Başımı öne eğip duvara baktım.Bin kere çağırıldım da hiç ardıma bakmadım. On beşimde, somurtmayı bıraktım artık,Toprağım seninkiyle karışsın istedimHer zaman …

Devamını oku

Sorular Kitabı

Neler daha ağırdır sırtımızdaacılarımız ya da anılarımız mı? Söyle bana, gül, çırılçıplak mısınhep böyle mi giyinirsin yoksa? Neden çocuklarıyla gezmeyegitmez dev uçaklar? Neden öğretmiyoruz helikopterleregüneşten bal süzmeyi? Öldüğümde farkına varmadankime sorarım sonra zamanı? Nereden aldı Fransa’da baharbu kadar çok yaprağını? Neden saklıyor dersin ağaçlarbütün görkemini köklerinin? Yağmurun altında duran bir trendenhüzünlü daha ne var ki …

Devamını oku

Bir Değirmendir Ölüm

Allah’a yemin ederim, attan ya inecek veya indirileceksin. Hele niye duruyorsun, ayağına gelmişken cennetin?Ey nefis, vuruşup öldürülmezsen de ölüm seni bulacak.Bir değirmendir ölüm, bir gün seni de alıp öğütecek. Neyi arzuladıysan dünyada, bunlar hep sana verildi. Doğru yolda ilerlersin, eğer istersen arkadaşların gibi şehâdeti. Abdullâh Bin Revaha (Ra.) (İ. Hacer, 1:239)

Selam olsun, hurmalıkta vedalaştığım Resüle

Allah’tan dilerim Senin için yardım ve nusreti,İhsan eylesin Sana da, Musa’ya verdiği sabır ve metaneti; Allah şahid! Ben olmuşum akıl ve basiretli,Gördüm hep Sende, her büyük hayır ve fazileti.Allah’ın Resûlü olduğuna getiririm ben şehadeti . Senin hayrından uzak kalan nefsine eyler ihaneti;Senin hak Peygamber olduğuna karşı çıkan kâfiriMahrum eylesin Yüce Allah ondan inâyeti.Selam olsun, hurmalıkta …

Devamını oku

Artık ben düşünmüyorum dönmeyi hâne-i iyâlime

Fecrin aydınlığı gibi bir kitap getirdi resûlüllâh bize, Hakkı görmez kör bir toplum iken erdirdi bizleri hidâyete; İnanıyor kalblerimiz, o doğruyu söyler kesinlikle,Müşrikler uyurken gaflet içinde; geceleri Rabbiyledir o, bütün kalbiyle… Senin lütuf ve inâyetin olmasaydı yâ rabbi, Veremezdik sadakayı, bulamazdık hidâyeti. Sen kereminle gösterdin bize niyaz ve ibadeti; Ulaştır bizi huzur ve emniyete yâ …

Devamını oku

İşte ölüm güvercini yaklaşıverdi

Günahkârım fakat ben, Af isterim Rabbimden. Ya da kanımı dökecek bir vuruş isterim. Kılınç ya da mızrakla deşilip çıkmış ciğerim. Ta ki beni gören samimice desin, Şu savaşçıya Allâh rahmet eylesin… Ey nefis! Bakıyorum cenneti hiç istemiyorsun. Boş bunlar, Kalbim mutmaindir ki sen, Su kırbasındaki bir damla susun, Ey nefis çarpışmasan da bir gün öleceksin. …

Devamını oku

Asırların Efsanesi: Bu Kitap Şu Tecellîden Doğdu

Rüya gördüm, çağların duvarı uzuyorduÖnümde. Granitle etten bir yığındı bu.Bağrına uğultusu sinmişti milyonlarınEndişeden kaskatı kesilen o duvarın.Loş oyuklarda vahşi gözler parıldıyordu,Yığınlar, kabartmalar, nakışlar oynuyordu, Zaman zaman önümde açılıyordu duvar.Yeşimden somakiden ve altından saraylar:Uluların, bahtiyarların otağ kurduğu, Cihangirlerin kandan, buhur’dan kudurduğuİnler görünüyordu, Seher yeliyle nasıl Ürperirse bir ağaç, o duvar da muttasılÖyle ürperiyordu. Alınlarında burçlar, Alınlarında …

Devamını oku

Emek

Geniş gövdeleri, sert hareketleri, Alınlarında faydalı zaferlerin rüyasile,  Nefes nefese işçi kafileleri,  Hafızamda hailevi ve gerçek  Kahramanlık tabloları çizerek,  Dikilip karşısına asırların,  Koşuyor ileri.. Yiğit dölleri kumral ülkelerin,  Cilalı, ağır arabaların, kişneyen atların sürücüleri,  Severim sizleri.. Ve sizi, kızıl oduncuları burcu burcu kokan ormanların Ve seni, çamurlu, çarpık yollarıyla yalnız tarlaları seven,  Ve canlansın, ışıklansın …

Devamını oku