Dizginleyemedim kendimi.Aldım başımı gittim,Gittim ışıltılı geceye;O yarı gerçek ve kafamdaYarı belirlenmiş zevklere.Ve baş döndürücü şaraplar içtimŞehvetle kucaklaşmaktanKorkmayanların içtiği Konstantinos KavafisÇeviri: Cevat Çapan
Kategori: Çeviri Şiirler
Şub 23
Anlayasın Diye Beni
Anlayasın diye benisözlerimincelir arasırakumsallarda martıların izleri gibi. Gerdanlık, esrik çıngıraküzümler gibi tatlı ellerin için. Öylece tırmanırlar nemli duvarlara.Bu kanlı oyunun sensin suçlusu. İşte kaçışıyorlar karanlık inimden.Sen hepsiyle dolusun, seninle dolu hepsi. Senden önce sardılar yerleştiğim ıssızlığıve benim hüznüme alıştılar, sana değil. Desinler isterim şimdi sana demek istediğimianlayasın diye onları beni anladığın gibi. Bir bunaltı rüzgarı …
Şub 23
Aşk
AşkÖyle keskinÖyle İnceÖyle UmutsuzAşkGün gibi güzelHava gibi de kötüKötü havadaAşk öyle gerçekAşk öyle güzelÖyle mutluÖyle sevinçliÖyle iğneleyiciKaranlıkta korkudan titreyen bir çocuk gibiRahat bir adam gibi gecenin ortasındaÖyle kendine güvenliBaşkalarını korkutanKonuşturanSolduran aşkGözetlenmiş aşkGözetliyorduk onları çünküDehlenmiş yaralanmış ayaklar altına alınmış tüketilmişhiçe sayılmış unutulmuş aşkDehledik yaraladık ayaklar altına aldık tükettikhiçe saydık unuttuk aşkı çünküAşk tümündenGene öyle dirigüneşli heptenSenin …
Şub 23
Duvardaki Yazı
İlk yaz geldi dağlara.Yollarda seni arıyorum.Balta sesleri yankılanıyorSuskun dorukların boşluklarında. Derelerin buzu çözülmemiş,Karı kalkmamış dağ yollarının.Gün batarken varıyorumKayalık dağ geçidindeki koruma. Hiçbir şeyde gözün yok,Altın, gümüş parıltısıYayılsa da geceleri çevrene.Evcilleştirdiğin geyik gibi Uysallaşmışsın sen de.Geriye dönen yol unutulmuş,Kaybolmuş gözden.Boş bir kayığa dönüyorum,Senin gibi, sularda sürüklenen. Tu Fu Çeviren: Cevat Çapan
Şub 23
Uzanmak Gölgesine Solgun ve Dalgın
Uzanmak gölgesine, soluk ve dalgın,güneşten kızgın bir bostan duvarının,dinlemek böğürtlen dikenlerinin arasındantarlakuşlarının şakımasını, hışırtısı yılanların. Toprağın çatlağında, burçak otlarında ya daizlemek kırmızı karınca dizilerini,kâh dağılan, kâh toplaşıverenbaşak kümeciklerinin üzerine. Gözlemek dallar arasından, çırpınışınıdenizin uzaklarda, pul pul,yükselirken ağaçsız tepelerdenağustos böceklerinin titreyen şarkısı. Ve dolaşırken göz kamaştıran güneştehissetmek hüzünlü bir hayretlenasıl da benzediğini, hayatın ve acılarının,üstü cam …
Şub 23
Semender
Ve Douve’sun işte sen şimdi son odasında yazın.Bir semender duvarda kaçıp gitmede. O güzelinsan başı yaymada yaz ölümünü. “Yok olmak isterim sende, dar yaşayış” diye haykırıyor Douve.Boş şimşek dudaklarıma koş, içime işle! “Bak bana, bak bana, koştum ben!” Yanındayım senin, Douve, ısıtıyorum seni.Aramızda yalnız bu çakıldan lamba var, budinmiş biraz gölge, ellerimiz ki gölge bekleyip …
Şub 23
Serenad
Sen benim derimden daha çok benimsin. Seni araken İçimde damarlarımda, kanımda ışıkla örülmüş Gizemli dokularımda sendin bulduğum. Sanki kandın sen Taştın azıktın. Bense dışında kaldım aklın, çılgınlığın, giysilerin Eski bir karanlık ve ormanlar soyundan geliyorum. Ama tıpkı bir kuyudaymış gibi iki büklüm Kör bir adam gibi el yordamıyla Yolumu bulmaya çalışırken topraklarımda Adımlarıma yön verecek …
Şub 23
Demiryolu Mecâzı
Hepimiz aynı trende oturuyoruz Ve seyahat ediyoruz zaman içinde rastgele Dışarı bakıyoruz; yeterince gördük.Hepimiz aynı trende gidiyoruzVe hiçkimse bilmiyor, ne kadar uzak? Bir yolcu uyur; bir diğeri yakınır;Üçüncusü çok konuşur.İstasyonlar anons edilirYılların içinden hızla ilerleyen tren,Ulaşmaz hiçbir zaman hedefine. Yerleşiyoruz.Toparlanıyoruz.Bir anlam veremiyoruz.Acaba yarın nerde olacağız?Biletçi bakıyor kapıdan içeri Ve kendi kendine tebessüm ediyor boynunu eğip. …
Şub 23
Cythere’ye Yolculuk
Kalbim bir kuş gibi, hür ve şen şatırUçuyordu kanatlar gergin; halatlar gerginVe gemi kayıyordu, ışık saçan güneşinSarhoş ettiği melek, sularda ağır ağır. Bu kara, bu mahzun ada hangisi?Bu Cythere, şarkıda yaşayan diyar;İhtiyar çocuklara Eldorado ninnisi;Halbuki zavallı bir toprak, dostlar!… Tatlı sırlar adası ve kalp bayramlarının.Tutmuş meşhur Venüs’ün güzel, mağrur hayaliBir koku gibi, deniz ve göğünü, …
Şub 23
Beşinci Mevsim
Aşk ülkesindeBir adam gerek, tüm boyutlarıyla demirdenGeçirmiş olmalı dört mevsimiVe yaşamalı beşinci mevsimdeBaharı görmüş olmalıVe yakıcı yaz güneşiniTecrübe etmiş olmalıHazan vurmuş yaparaklara rüzgarın hücumunuVe kemik sızlatan kış soğuğunuYükseklerin karını süpürmüş olmalıVe tecrübe ve dert birikintisiyleBeşinci mevsimde oturmalıİmkansız ve mümkün bir mevsimBu mevsimde aşkBürünür bir başka rengeAşk ülkesindeBir adam gerek, uyanıkSabırlıFedaiKi durmalı doruklardaVe aşk haykırışı sağır …