Kategori: Çeviri Şiirler

Bazen

Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan,Güneş kucağındadır, bilemezsin. Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür, Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın. Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın. Uçar gider, koşsan da tutamazsın… William Shakespeare

Görme Hevesi

yurdunu terk etmişti mecnun, çölü de terk etsinsöyleyin, görme hevesinde ise Leyla’yı da terk etsin ey derviş, burada, olgunluğa erişince elde edilir ereksen dünyayı terk etmişsin bir tek, öte dünyayı da terk et öykünmekten daha iyidir kendini yok etmekkendin ara yolunu, Hızır’ı beklemeyi terk et sanki kalemsin dilin ellerin sözleriyle doluelin sözüyle gereksiz övünmeyi terk …

Devamını oku

Dörtlükler

var olan soluktur senin göğsünde, gönül değildirnerde insanlığı devindirecek güç, o soluğunda değildiraş aklını aş ve ötesine geç, çünkü bu ışıkyolu gösterir de varacağın yer değildir ***ben bu dünyada mıyım yoksa ayrı mıyımdünyayı gören biri miyim tepeden tırnağa dünya mıyımo tanrı kendi mekansızlığında sürekli dururyeter ki söyleyin artık bana: ben neredeyim ***benim toplumu fitilleyecek sevgilim …

Devamını oku

Soğuk Kış Gecesinde

Soğuk kış gecesindeGüneşin ocağı da Yanmıyor kandilimin sıcak ocağı gibi, Ve ne ışık saçıyor kandilim gibi Ne de gökte parlayan soğuk aya işliyor ışığı. Yaktım kandilimi komşum yürüdüğünde karanlık bir gecede,Ve soğuk bir kış gecesiydi, Rüzgâr kuşatmıştı çam ağaçlarını, Sessizliğin yığıntısı arasındaO yitip gitti benden, ayrıldı bu daracık patikada,Ve bu öykü öyle anımsanır ki hâlâ,Ve …

Devamını oku

Yokluğun İklimi

IDünyanın bütün bulutları günah çıkardıYerlerini tasam doldurdu Ve saçlarımın içinde üzgün düşüverincePişmanlık duymayan elim Bir acının düğümüne bağlandım. IISaat unuttu kendini akşam olurkenAnıdan yoksunAğacı sessizDenize doğruUnuttu kendini akşam olurkenKanat çırpmalardan yoksunYüzü kımıltısızDenize doğruAkşam olurkenSevgiden yoksunAğzı kararlıDenize doğru Ve ben içinde, kendime çektiğim durgunluğun. IIIÖğle sonrasıVe onun imparator yalnızlığıVe rüzgârların sevecenliğiVe atılgan çekiciliğiHiçbir şey gelmiyor. Hiçbir …

Devamını oku

Kimseye Bir Şey Söyleme

Kimseye bir şey söyleme.Bütün gördüklerini unut,kuşu, yaşlı kadını, kafesive bütün ötekileri. Yoksa titremeye başlarsınağzını açar açmazgünün ilk aydınlığındaçam pürleri gibi. Kulübedeki eşek arısını görürsün,kalem kutusuyla mürekkep lekeleriniya da o korudakitoplamadığın böğürtlenleri. Osip Mandelstam

Işığın Örümcek Ağı

Işığın örümcek ağı içindeyim şimdi.İnsanlar saçlarının bütün gölgeleriyleışığa, soluk mavi havaya, ekmeğeve Elbruz’un doruğundaki kara hasretler. Ve kimseler yok bana yol gösterecek.Tek başıma neyi arayabilirim?Gözyaşı döken bu parlak taşlarbizim dağlardan değil. İnsanlar kendi gizleri olacakve onları sonsuza dek uyanık tutupsoluğunun parlak saçlı dalgasında yıkayacakşiire hasretler. Osip Mandelstam

Bayan Lazarus

İşte yine yaptımHer on yılda bir Böyle bir tane beceririm Bir tür ayaklı mucize, tenim Bir Nazi lamba siperliği kadar parlak, Sağ ayağım Tüy kadar hafif Yüzüm ifadesiz, incecik Yahudi kumaşından. Çözün kundağı Ah, sevgili düşmanım. Korkutuyor muyum? – Burnu, göz bebekleri, 32 dişi yerli yerinde mi? Acı nefesi Ertesi gün yok olacak. Yakında, çok …

Devamını oku

Leke

Kim ki güneşe sürekli bakıp dururSiyah bir lekenin uçtuğunu görürGözlerinde, çevresinde ve havada Bir zamanlar çok genç ve çok gözüpektirUtkuya bir an sabit gözlerle baktım; Aç bakışımda kara bir nokta kaldı. O gün bugün, bir yas işareti gibiGörürüm her yerde o siyah lekeyi,Karışır gözümün daldığı herşeye! Nedir bu? Mutlulukla arama giren!-Yazık bize, yazık! Bir kartal …

Devamını oku

Sessiz Sabırlı Bir ÖrümceK

Sessiz sabırlı bir örümceği,İzledim küçük bir çıkıntının üzerinde duruyordu bir başına,İzledim çevreleyen sonsuz boşluğu keşfederken,İplikçikler fırlattı dışarıya, iplikçikler, iplikçikler, kendinin dışına,Hiç dolaştırmadan onları, hiç usanmadan hızlanarak. Ve sen ey ruhum duruyordun,Çevrilmiş, çözülmüş, uzayın sonsuz okyanuslarında,Durmadan düşünerek, tehlikeye atılarak, fırlayarak, çabalıyorsundünyaları birleştirmeye,Gereksindiğin köprü kurulsun, tutsun saldığın yumuşak demir,Attığın ağın lifleri sarılsın bir yere, ey benim ruhum. …

Devamını oku