Kategori: Çeviri Şiirler

Yürek Yüreğe

Sonunda ayaktayım işteŞuradan geçmiştim benŞimdi de bir başkası geçiyor o yerdenTıpkı benim gibiNereye gittiğini bilmeden TitremiştimOdanın bir ucunda kapkaraydı duvarO da titremiştiNasıl aşmışım bu kapının eşiğiniBağır bağırabildiğince     Duyan yokAğla ağlayabildiğince     Anlayan yok Karanlıkta gölgeni buldumDaha bir tatlıydı sendenBoynu bükük bir köşede dururduEskidenSana bu erinci ölüm getirdiAma konuşuyorsun yine de baksanaBırakıp gidesim geliyor seni …

Devamını oku

Yürek ki Paramparça

Nasıl da uyarlıyor kendiniYatak çarşaflarından ödü kopuyorÇarşaflar çarşaflar gök mavisiYastıklar desen sisten buluttanİnancını örtünmek istiyor olmuyorKusur işlemeyim diye içi gidiyorAynada budanmış ağaçtan korkuyorKış için fazlaca zavallıNasıl da korkuyor soğuktanAynasının içinde nasıl saydamÖyle belirsiz ki yitip gidiyorZaman akıp gidiyor dalgalarındanKanı tersine akıyor kimi zamanGözyaşları çamaşırlarda lekeYeşil yeşil ağaçlar derliyor eliVe yosun demetleri kumsallardanDikenli bir çalılık inancıysaElleri …

Devamını oku

Kuru İskele

Ağaç dalları arasında ağlayan maskeBitmiş bir karnaval gecesindeYaşlar akıyordu kımıltısız gözkapaklarındangülmenin acının ve özlemin gözyaşları Gece yarısıyeniden boyanıyor her şeyYeni bir gün başlarEve dönen bir sarhoşanlatır sokağın kapılarına kendi öyküsünüAcılı öyküOnunla birlikte sabahın ışıkları Yağmur yağar ve parıldar gözkapaklarınHırıldayarak sular kaldırımları ağaçlarVe bakarım burun deliklerinden yolculuğuna gecenin Bulut sürüsü koşar solgun gökyüzü üzerindekendilerini sokak lambalarına …

Devamını oku

İç Sıkıntısı

İç sıkıntısıiç sıkıntısı mirasımdır benim.boğazımda yara,dünyalı yüreğimde çığlıktırve gecenin sert elindekalınlaşıyor bir köpük bulutve dikleşiyor ormanlar ve sarp, çorakyükseklikler göğün güçsüztavanına doğru.Her şey buruk olduğu içintaş olduğu içinkara ve duyarlığını yitirmiş! El yordamıyla tur atıyorum bu karanlık odadaParmaklarımın arasında kayanıncanlı sırtını duyuyorum.Bulutların buzlu parçalarına doğrukalkmış ellerimin derisini yüzüyorum. Parmaklarımdan söktüğüm tırnaklarım,derisini yüzdüğüm yaralı ellerim,acılara, dağlara, …

Devamını oku

Bir Mektup Geldi

Bir mektup geldi ihtiyar anamdanİçinde kargacık burgacık harflerHasattan bahsediyordu, yaz hasadından,Firenk üzümlerinden, kiraz ağaçlarından. Kelimeler ardardına dizilmişlerdiArdında çiçekler ve ekinlerVe sonra geliyordu her şeye hükmedenin adıYıllar yılı boyunca. Sinmişti, bir Pazar gününün huzurundaYazılan bu mektubaEve giden küçük yolun kokusu,Lâvantalar ve akşam duası. Gece gündüz demeden, yorulmadan bıkmadanUlaşmıştı uzakların uzağında yaşayan banaBildirerek geldiğini kuşlar misaliBütün bir …

Devamını oku

Ölüm Fügü

Akşam vakitlerinde içmekteyiz sabahın kapkara sütünüve öğlenlerle sabahlarda bir de gecelerihiç durmaksızın içmekteyizbir mezar kazıyoruz havada rahat yatılıyorBir adam oturuyor evde yılanlarla oynayıp yazı yazan hava karardığında Almanya’ya senin altın saçlarını yazıyor Margaretebunu yazıp evin önüne çıkıyor ve yıldızlar parlıyorköpeklerini çağırıyor ıslıklasonra Yahudilerini çağırıyor ıslıkla toprakta bir mezar kazdırıyorbize buyruk veriyor haydi bakalım şimdi dansa …

Devamını oku

Corona

güz kendi yaprağını yiyor elimden: biz iki dostuz. zamanı ceviz kabuklarından ayıklayıp yürümeyi öğretiyoruz ona: zamansa dönüyor kabuğuna. aynada pazar, düşte uyunan uyku, ağızsa gerçeği söylemede. gözüm bir sevgilinin cinselliğine teşne: öyle bakışıyoruz, karanlık sözler ediyoruz birbirimize, haşhaş ve bellek gibi seviyoruz birbirimizi, uyuyoruz şarap gibi midye kabuğunda, bir deniz gibi ayın kanlı ışığında. penceredeyiz …

Devamını oku

Bütün Bir Hayat

Gündoğumuna bir saat kala saçlarına düşen mavi gibidirmahmurluğun güneşleri; bir kuşun mezarının üstünde, otların hızıylabiterler. Onları da baştan çıkarır, zevkin teknelerindeoynadığımız rüya oyunları. Zamanın tebeşirden kayalıklarında onlarıda hançerler bekler. Daha mavidir derin uykunun güneşleri: Birzamanlar saçının bukleleri gibi. Bir gece rüzgârı olup, kız kardeşinin paraylaaçılan kucağına sığınmıştım; Üzerimizdeki ağaçtan sarkıyordu saçların,ama sen yoktun. Biz dünyaydık …

Devamını oku

Bazen

Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan,Güneş kucağındadır, bilemezsin. Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür, Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın. Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın. Uçar gider, koşsan da tutamazsın… William Shakespeare

Görme Hevesi

yurdunu terk etmişti mecnun, çölü de terk etsinsöyleyin, görme hevesinde ise Leyla’yı da terk etsin ey derviş, burada, olgunluğa erişince elde edilir ereksen dünyayı terk etmişsin bir tek, öte dünyayı da terk et öykünmekten daha iyidir kendini yok etmekkendin ara yolunu, Hızır’ı beklemeyi terk et sanki kalemsin dilin ellerin sözleriyle doluelin sözüyle gereksiz övünmeyi terk …

Devamını oku