Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Son Hatıra — 2 yorum
  2. Hüzünlü Bahar — 1 yorum
  3. Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
  4. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Sonnet

Yürüyorum kara toprağın ıssızlığındaSeni nice göresim geliyor, Amarillis’im.Ben, aydın bir insan eski bir çoban kılığında,Sen yaşadın diye geliyor bu yerleri öpüp sevesim. Seyrederim geceyarılarına dek yıldızlarıKimin şerefine donanmış derim böyle gökyüzü?Hep böyle sensiz mi geçecek bu cennet yazları?Hep böyle sensiz mi yolcu edeceğim turnalarla güzü? Yeşil yollarında yürür gibiyim sonrasızlığınAcılar toplamakta son çiçeklerden gönlüm yığın …

Devamını oku

O Ve Ben

Sana koşuyorum bir vapurun içindenÖlmemek, delirmemek için…Yaşamak; bütün âdetlerden uzakYaşamak… Hayır değil, değil sıcak;Dudaklarının hâtırası;Değil saçlarının kokusuHiçbiri değil.Dünyada büyük fırtınanın koptuğu                                          böyle günlerdeBen onsuz edemem.Eli elimin içinde olmalı,Gözlerine bakmalıyım, Sesini işitmeliyim.Beraber yemek yemeliyizAra sıra gülmeliyizYapamam, …

Devamını oku

Sessizlik

Biz o kadar; o kadar ağladık ki beraber,Gözyaşları doldurdu avucumu şimdilik.Şimdilik uzun uzun, bambaşka bir sessizlikYavaşça alçalarak, yavaşça bizi dinler. Etrafta kalan sesler kesildi birer birer.Hatırlamaz olmuşum, herşey uzakta, silik.Yalnız senin vücudun… Ah işte bir içimlikBir su gibi ellerin avucumda serinler. Vücudunun gölgesi bak yerde gölgemle bir,Yeni bir nefes gibi sessizlik göğsümdedir.Sessizlik içerime doluyor yudum …

Devamını oku

Mavi Kelebekler

Majko, majko, jos te sanjam(Anne, anne, hala rüyamda seni görüyorum) Sestro, brate, jos vas sanjam svake noci(Abla, ağabey, hala her gece rüyamda sizi görüyorum) Nema vas nema vas nema vas(Burada değilsiniz) Trazim vas trazim vas trazim vas(Sizi arıyorum) Gdje god krenem vidim vas(Nereye gitsem, sizi görüyorum) Majko, oce, sto vas nema(Anne, baba, neden burada değilsiniz) …

Devamını oku

Cesedi Nereye Gömelim

1. bana bir ev yaptınşimdi de yıkıyorsun yaptığın eviruhumun her yeri yıldız pencereleri evim yok evim yok artıkevde bir ölü bekleyenimçatım yok çatım yok artıkgövdemin çatısı gözlerimcesedi nereye gömelim incir ağacının altına derim bir daha dirilmesinyazın sarsın kökleri ince bileklerinerde saç nerde kök bilinmesinbir kesik süt gibi geceiçindeki taşı emzirsin ve uzakta, mezarların ordaislıklarıyla mermerleri …

Devamını oku

Bikalem

Sen bana boş ver, erik ağacıÇiçeğini açmaya bak. Bedri Rahmi Eyüboğlu

Gidişini Anlatıyorum

Sen gidiyorsun ya işine yetişmek içinSaçlarını, gözlerini, elleriniNeyin varsa toplayıp gidiyorsun yaHer seferinde bir şey unutuyorsun sıcakTermometrede yükselen çizgi çizgiKim bilir nerelerde soğuyorsun Senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülenİnsan insan bakan gözbebeklerinBeni tutsa tutsa gözlerin tutar ayaktaBeni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder Ne gelirse onlardan gelir banaÇalışma gücü yaşama direnciMutluluk gibi kazanılması zorMutluluk …

Devamını oku

Tren İnsanın Çocukluğudur

Trenleri, bilhassa eski trenleri, buharlı olanları çocuklar çizmiş, tasarlamış gibidir. Hem de bir resim dersinde ve suluboya bir ev ödevi olarak. Yoksa bir kara tren bu kadar renkli olur muydu? Çocuklar sanki çizmekle, tasarlamakla yetinmemiş, bir de tren diye bir oyuncak icat etmişlerdir. Hiç oyuncağı ve arkadaşı olmayan bir çocuğun, oyuncağı ve oyun arkadaşı olarak. …

Devamını oku

Kal

Gün soldu, vakit geç, gitme bırak, kal,Omuzlarında şal, başında örtü,Odamda hülyalı bir akşam üstü,Gölgeler içinde renk ve dudak kal. Gidersen sana da kırılacak, kal,– Gönlüm ki, böyle her gidene küstü –Ve deme “buradan bir akşam üstüGiderken ardımda hıçkırarak, kal! Madem, günlerimiz, sevgilim, kısa,Madem, dudakların yandığı lâhzaİçin ruhumuzda bir özleyişvar, Kal, çizsin hülyamız mat ufkumuzaGümüşlü sabahlar, …

Devamını oku

Ne Diyebilirsin!

Geç vakit işten çıkarsın,İki satır konuşmak içinhasretsin bir ahbap yüzüne,bıçak açmaz dostların ağzınıdeğirmenci su derdinde…Yorgunluğu çıkarmak istersinbir koltuk meyhanesinde,kesen elvermez,ne yaparsın, gün o gün değil…Bir kahveye sokarsın başını,dolaşamazsın ya böyle soğukta…Temiz bir kahve çeker canın,mis gibi nohut gelir burnuna,sen eski tiryaki, gel de iç bakalım!Duramazsın okumadan yeni haberleri,gazeteler emeklilerin elinde…Vakti gelir radyo açılır,dinle dinleyebilirsen!Erkek müşteriler …

Devamını oku