En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Sağanak yağmurlar gibi ağlamak istiyorumAğlamadığım bütün ağlayışlarıKokuları ağlamak istiyorumTuzu, ölümü, karanlığıBir çocuk gibi değilAnalar gibi değilKendini yiyen bir kayaYaralı bir çam gibiGövdemi ağlamak istiyorum Erdal Alova
Şub 23
Kötü bir bahçıvanNasıl titrer de diktiği çiçeklerin üstüneÖbürlerini unutursaBen de yer beğendireyim derkenŞiir denen şu huysuz çiçeğeGözüm görmez olmuş gayrı dünya bahçemi.O telaşla ezdiklerim…(Kimilerini bilerek tabi)Ya şunlar… kurumuş hepsi…(Sonra sulayacaktım!)Ayrık otları sarmış tekmil gözlerimSade ardımdakileri değilÖnümdeki gülleri de yakmışım! Erdal Alova
Şub 23
Yol boyunca gelincikler… Çiçeklerin çingenesi! Kırmızı önlüklüOkul çocuklarım benimYakaları siyah! Erdal Alova
Şub 23
İmdi bilmiş ol ey oğul, şarap konusunda ne iç diyebilirim ve ne içme diyebilirim. Çünkü gençler kimsenin sözüyle iş görmezler ve başkasının sözüyle yiğitlik fiilinden vazgeçmezler. Çünkü bana da gençken çok söylerlerdi, ben de kabul etmezdim. Elli yaşımdan sonra ulu Tanrı inayet eyledi, bana yardım etti ve tövbeyi layık gördü. Ama eğer içmezsen iki cihanın …
Şub 23
bu mülevves döngü mü sarıldığımız urganbu muydu son durağı derin sular geçmenintahkir bodrumlarından alanlara çıkmanınayetlerden şiirlerden ördüğümüz kanatlarlakonduğumuz bu sofra mı olacaktı semamızbu vandal bu zalim bu şehvet bu kinbu akıl tutan yalan mı çocuklarıma yorgan bu kadar aç mıydık biz bu kadar mı şarlatankan kesilmiş süt içtik sarışın canavardanbesmeleyle küfrettik hamdeleyle katliamyaklaşıyor yaklaşmakta olan …
Şub 23
-Basri Bey oğlumuza- Bütün dünyâya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım;Nihayet, bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım.Şehirden kaçmak isterken sular zaten kararmıştı,Pek ıssız …
Şub 23
Yıllarca yalnızlık şiirleri yazdım.Kalabalıklardan yapılmış bir cezaKalabalıklarda boğulmuş bir arzuTanrının sureti, ormanların uğultusuSeslerden soğuk bir sessizlikÇıngıraklı zamanlarBoyasız evler, çatısız duvarlarBir şey söylemeden gidenlerBir şey söyleyip de unutanlarSokak köpeklerinin ıslık çalan gecesiAğaçların sabah rüyası yollar boyuncaYoksulluğun çarşılarda döktüğü yaprakAyrılık dedim, kavuşma dedim“İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi” dedim. Şimdi içimde kirpiklerinin uğultusuAğız dil vermez bir dünya cezasıBaşkalarının kaderlerinden …
Şub 23
1.Neden kimse sana benzemiyor Hatice? 2.Gözyaşımın sahibiNe zaman alnımı camlara dayasamKanatlarını batıra batıraSana uçuyor bütün kuşlar. 3.Ölümü senden mi öğrenecektimSoluğu canımdan çekilen kadınım. 5.Çocuklar geldiler mi hiç? Geldiler Haticeİçimize baktık uzun uzunSana geldikTek tek odaları kokladılarBizimle ağladın sen deSonra yine ikimiz kaldık. 6.İster ölüm olsun ister ayrılıkİnsan unutur mu var olduğu bedeni.Dünya sözüm, can evimBir …
Şub 23
7. Fasıl Gönlüm! Sakın, sırrını yâre söylemeBu “aşk” sözünü ikide bir söylemeGönlüm dedi: “Bir daha böyle söylemeTeslim ol sen, çok söz söyleme” 25. Fasıl Vuslata ruhsat vermezse eğer hicrinMahallenin tozu-toprağıyla avunurum senin 46. Fasıl Sarayının önünden az geçmemin nedeniAmansız korumalarının korkusundandır haniSen ki gönlümdesin ey sevgili gece gündüzGönlüme bakarım hep ne zaman özlesem seni 59. …
Şub 23
Bî huzurum nâle-i mürg-i dil-i divânedenFark olunmaz cism-i bîmârım bozulmuş lânedenBunca derd u mihnete katlandığım âyâ nedenTerk-i can etsem de kurtulsam şu mihnethâneden Sultan Abdülaziz Han