Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
  2. DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
  3. Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
  4. Son Hatıra — 2 yorum
  5. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Nereden Bileceksin

O eski hülyaların sahile vurduğunuYakama bir muamma taktığım gün hatırlaGurbetin mahşerimde bir sıla bulduğunuDağlar gibi eriyip aktığım gün hatırla Nereden bileceksin, şehrin sokaklarındaKaybolan ışıkların gözlerim olduığunuHer seher yüreğimde açan karanfillerinHer akşam ellerimde sararıp solduğunuNereden bileceksin Kim bilir, belki bir gün kapıma geleceksinSiyah tüylü martılar yorgun pencerelerdeBenimle ağlayacak benimle güleceksinGöğsümde ızdırabı Deniz fenerlerininHayatımdan fışkıran hüzne gömüleceksin …

Devamını oku

Göçmen Kuşlar

hançerlenmiş çatal yürek iki başbaşbaşa vermişler konuşmuyorlar yetimce gözlerden savruluyor yaş yağıyor dışarda içli içli kar çatal yürek hançerlenmiş bir çift baş bir kuş kör kafeste babasız kalır kavrulur bir serçe anasızlıktan ah gülmeyen gözler yollarda kalır dökülür yaşları vefasızlıktan bir kuş kör kafeste babasız kalır yataklar küf gibi zindan kokuyor küsmeler küsmeler ve barışmalar …

Devamını oku

Haki Zamanlar

bu zeytuni, bu mecbur edildiğimöylesine aşufte bir hayatı çıkarttım gözümden çektirdiğim resimleri, cop izlerini… koynuma iki yılan gibi sokulan o yıllar hayatımın hava parasıydı, ödedim konuş dediler konuştum, sustum sus dediler bana hainliğin yakıştığını söylediler gereği gibi oynadım verilen tüm rolleri yuhalandım ve alkışlandım, ama şimdi söndü sahne ışıkları ardımda kötü bir isim dostlar, sessizce …

Devamını oku

Yok Gibi Yaşamak

Boğuk bir bakışın oluyor seninBir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyimYok gibi yaşamak bu kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktanDurma bana türkü söyle Anadolu olsunSusuz dudak gibi çatlak olsunKaranfil gibi olsun kara çiçek gibi solgun yüzünDurmadan akıyor kalbim ayaklarına bana karanlık bakmaAğıyorum bir karanlık karayel saçlarınaÇekme ülkemden nar yangını gözleriniBeni bu kentten kurtar beni yalnız ko git beniArıyorum arıyorum …

Devamını oku

Heyecan ve Fırtına

bir hitit lalesi tanıyordum ilk defamasum bir aldanıştı hayat pencerelerdeintiharı koklayan çiçeklerle beraberçığlıklarıma tutkun bir kuyunun dibindeonun o gökkubbeyi yakan güzelliğinişarkılar soyleyerek anıyordum ilk defa gemi benim olmalı, su benim olmalıydıgemiciler göklerde ruhumu bulmalıydıtutuşan bir dal gibi titriyordum ilk defayuvasız karıncalar ve kuşlarla bilendimkahır yüklü atlarla, yokuşlarla bilendimbulutları ayinde görüyordum ilk defamazide kın arayan kılıçlarla …

Devamını oku

Sonlar Kuşağı

“BİZDEN bir ya da iki önceki kuşak bizim kadar çok ‘son’ görmedi. İlişkilerde bizim kadar çok son yaşamadılar. İşlerine bizim kadar hızlı son verilmedi, bizim kadar yeniden başlamak zorunda kalmadılar. Her son, yas demektir. Sonlandırdığınız şeyle ilgili ne kadar az şey hissederseniz hissedin bu, böyledir. Dolayısıyla bizler mutluluğun peşinden koşan ve aslında neredeyse aralıksız yas …

Devamını oku

Bir Kırık Ezgi

sevinmem sevince benzemiyorne de üzülmem üzüntüye gözde geçirilmiş sözler söylüyorum ömrüme ilişkin belki birazcık avutur beni diye ağlamayasın için susuyorum benden almayasın kara haberi ağlama ki sakinleşirsin diye korkuyorum fırtına habercisi gözlerinde yarasalar uçuşuyor yine gözyaşların bir kurşun ta şurama saplanır sen ağlama İbrahim Erciyes gazaplanır yüreğin işlevini bilmeyen bu insanlar haber bülteni dinliyorlar ölümler …

Devamını oku

Otuzyedi Gün Kaç Gündür

– ama siz ne kadar sayarsanız o kadar bu yaşta hakkım yok ki mutlu olmayaher şey taze ve güzelve çılgın olmaya hazırbenim,– ama her yaşta mutlu olmaya hakkı vardır insanın peki, o zaman insanın kalbi nerdedirAtina’da mı, İskenderiye’de miİ.S. 1900′de Azapkapı’da mı İstanbul’da– ama insan kalbinin içindedir peki, ne yazdınız ne yaşadınız bu güne kadarne …

Devamını oku

Havada

Buradaduvar ile direkarasında asılısallanıyorum. Kenarlarım yırtıkparçalarım sarkıkiçim patlak. Buradageçmiş ile gelecekarasında gerilisallanıyorum. Saatlerim çarpıkgünlerim çatlakyılım yitik. Sözcükler gelip geçiyor içimdenanlamsızlığa doğrueylemler geçip gidiyor elimdençaresizliğe doğru. Boşalıyorumburadahiçlik ile yoklukarasında. Oruç Aruoba

İçelim

İşte bir aradayız!Sağlığından haber beklediklerimiz yanımızda,Ve aramızda uzun zamandırYüzünü görmediklerimiz!Kimimiz mahpustan dönmüşüzKimimiz sürgünden!Bu akşam keyfimiz yerinde,Günlük dertlerimizden sıyrılmışız,Nasıl kazanıldığını unutmuşuz paranınElimiz o kadar açık;Harcayalım neşemiz için!İyisi gelsin şarabın,Yüklü olsun mezeler!Nöbetçisiz geçiyor akşamımız demek,Kilitsiz, demir parmaklıksız;İstersek burda keser konuşmamızı,Çıkarız kol kola, kelepçesiz.Dolaşırız canımızın çektiği sokakta.Özlemini çekmişiz uzun zamanDostların ve aydınlığın.Duymuşuz her çeşit yanızlığıTek başımıza.İki çift lâf …

Devamını oku