Ürkekliği kimliğine ekleyenBir ceylanın ikizidir yazdığı şiirO eski huyudur, bırakamadıHep yaralı imgelere rastlar daTutar ellerinden eve getirir Öteki özelliği sürüyor dahaYeterince gizleyemez kendiniYanlış anlaşılmaya bu yüzden alışıktırVe usulca ağlamaya Avcılardan korktuğunu söyler oTutup ikinci dizede açıklar nedeniniHangi kıyılarda denizi seyrediyorArıyordu, buldu mu o özgün kimliğini Abdülkadir Budak
Tag: Abdülkadir Budak
Şub 23
Kadın ve Nehir
İkisi de sürükleyip götürüyor ne varsaKadınla nehir arasında bir fark göremiyorumBuluşuyor bir anlam iki ayrı sözcükteSaçları omuzundan akıyor birisininÖtekinin mızrağı saplanıyor denize Biri ihanet istemez, köprü istemez ötekiKadından ve nehirden ancak aşkla geçilirBiri geyik barındırır sularına eğilenÖbürü bir avcıyı koynunda geliştirir Maraton koşusuna benziyor ikisi deDüş çalarken suçüstü yakalanmış çocuklaraBenim kadınım bir nehrin profilden fotoğrafıSenin …
Şub 23
Sana Bakmak
Göğe bakmak gibi bir şeydi anlaşılanAçık mavi bir göğe, gündüz yıldızları olan Sana bakmak gölde kayık olmaktıKış günü köy evinde soba olmaktı bir deYaz günü bir ağacın gölgesinde uyumakElma soymak gibiydi, kavun kokusuİçimdeki hastaneden taburcu olmakSana bakmak bana hep iyi geldiSanki saç örgüsüydün salkım söğütteSana bakmak güzel olan her şeydi Sokak kedisine şefkat, baltalara merhametSana …
Şub 23
Kırgın Arkana Bakma
O şehrin salıncakları düşürdü çocukları İtfaiyecileri sözleştiler yangınla Irmağının kıyısına çadır kuramam artık Elimi uzatamam kapı tokmaklarına Çarşafları kirli artık, yatamam otelinde Çaylarını içemem bildik park kahvesinin Irmağının kıyısına çadır kuramam artık Halam beni bir daha o şehre beklemesin O gün düşürdüm cebimden, getirmesin bulanlar O şehirde çektirdiğim son hatıra resmini Artık her yerim üşüyor, …
Şub 23
Sevdanın Son Kerem’i
Yanlış düşler içinde dalgın dalgın yürüyenBaşını çarpıp kanatan ara-sıra gerçeğeİkide bir karıştıran ağaçtaBir dal mı olduğunu yoksa yaprak mıYoksamaya çalışan alaycı bir ormanıSensin toz kumaşlı giysiyi sevenİnce bir uğultunun küçük kardeşiSevdanın son Kerem’ine benzeyen Seni bir yerlerden ısırıyor gözleriAntika eşya gibisin aşkın sergi salonundaGörkemli gösterilerin yapay oyuncularıTükrük üretmeye alışkın ağızlarcaBilgiç laflar ediyorlar karşındaKonuşsun susmayı beceremeyenSen …
Şub 23
Tutsak Yolcu Dileği
1/Perdeleri çekmeyelim çıkarken Bizi bekleme duygusuyla bırakalım bu evi Bu evi öyle sevdik, bir ölünün tabutu Kirpinin dikenlerini sevdiği gibi Eşyalara bakmaktan birbirimize Bakamaz olmuşuz fark etmedin mi? Ev önce sığınak, bir tuzak sonra Yolculuk birbirimizi görmek için bir fırsat Ayna da eşyadır, valize koma! 2/ “eşyanın konumunu biçimini rengini almışlardır” En büyük cakaları karşı …
Şub 23
Muhteşem Ayıplar
Göğsümün yelkenini şişirecek bir rüzgârSuratıma çarpılacak bir kapı bulmalıyımDışlanmak nasıl bir şey, öğrenmek içinRuh halini metale yenik düşen ahşabın Katliamdan kıl payı kurtulan günün sonundaPayımdan çoğunu almak muhteşen ayıplardanÖpen dudaklar ahşap, okşanan metal iseSevişmeyi ayıp saymak mümkündür kaptan Tekne şizofren öyle mi, kayalara yöneliyorİlk celsede berrat ettiriliyor denizSoru metal, yanıt ahşap; asılan bir sokağaCadde adını …
Şub 23
Biten Bir Aşkın Belirtileri
Doğaldır ki sular çekilir önceKirlenmeye dönüş, kaldığın yerden İkinci belirti: Omzunda puhu Üçüncüsü: Raydan çıkmış bir tren Yüzlercesi var da, birisi var ki Biten bir aşkın diyorum açıldı belirtisi Açlığın sınırında, iflas yakındır Küçük esnaf, veresiye defteri Anadolu kentinde bir İstanbul vapuru Şaşkın sular, kör iskele, yolcular Evet bunlar da olacak, çok tuhaf belirtiler Denizin …
Şub 23
Aşk Beni Geçer
Çünkü bacakları uzun, mesafe tanımıyor…Çünkü rüzgârın atında, büyük deneyimindeElbette aşk beni geçer haritayı kendi çizmişDağları iyi biliyor, nehirleri de Bir ateşin koynunda uyuyorken bile geçerSerin su başlarında dinleniyorken bileVe ben onun peşinden kurşun olsam yetişememOkyanusa vardığında göle gelmiş olur muyumO çınar olduğunda yaprak olur muyum ben? Bir dille yetinirim, bütün dilleri öğrenmişDumana tanım ararım, yangınlardan …
Şub 23
Ev Zamanı
1. Büyük istasyonlardaki büyük vedalar içinTrenler uzun bekler güzel bir gelenektirBüyük istasyona benziyor artık bu evTren bir yolcu daha edinecek demektir Bulunduğum ruh halinden şöyle bir bakıyorumŞu odanın biçimini alan ben değilim sankiŞu mutfağın çeşmesinden akmamışım su yerineSofrayı donatmamış oturmamışım balkondaÖzellikle çocuklara sarılıp baktığım zamanOlduğumdan daha güzel göstermemiş beni ayna Bir kartal karıştırmış kayalıklarla bu …
