Her güne yaşayarak uyanınca 
Şu ur yok mu kafamda şu ur 
Senden ordular dört bir yanda 
Mızrakların ucuna takılmış ayetler gibi 
Gözlerin 
Daim hücum halinde, hep sefer 
Duvardan sökülmüş şiirin bıraktığı iz 
Susacakların boyunu aştığı vakit 
Git lakin önce şuraya bir vav çiz 
Tırnaklarımın içi kan dolu 
Konuşmak için çok geç vakit 
Bana bu ölümü lütfeder misin? 
Ki bana cana kastedecek yar gerek 
Öfkem:1 ben: 0 
Ki bu mısra da bir çok sitemi içinde barındırır 
Hayal kurduramam sana 
ve yoktur elimde bir ilaç kırık olanlara 
Ama istersen sana yeniden hayaller kurmayı öğretebilirim 
Tatmadığım acılar vitrinlerde boy gösterirken 
Yaşadıklarım elbet yaşayacaklarımın teminatıdır 
Şiir yürekten söküldü mü 
Sakallarım var ve bu beni ölüme daha çok yakıştırır 
Zaten şu günlerde boş bir sokak bulabilmek de çok zor 
Bize bu ateşin ilhamını belki bir kıvılcım verir 
Her ses hançereyi kanırttıkça 
Müzik defterlerine yeni bir nota eklenir 
Tüm şiirleri sökeceğim duvarlardan, 
Kalbimden ve kağıtlardan.. 
Tüm yangınlarda ilk susulacak bir söz kalır 
Lügatimde başka sözlere yer yok 
Konuşmak beyhude, susuyorum; hayır. 
Murat Özel
                
                                                                











