Kiraz Çiçekleri her yıl yeniden açarlar Kyoto’da. Genç kızlarının kalbi ürkektir, mutlulukları ise mevsimlik kiraz çiçekleri gibi geçicidir.*Çieko, parmaklığı tutup uzun süre baktı arkasından. Naeko, hiç dönmedi. Çieko’nun perçemlerine düşen hafif bir kar hemen eridi.*Çieko: “Mutluluk kısa sürer, yalnızlık ise çok uzundur. Böyle değil mi?” dedi. “Yatalım da öyle konuşalım bundan ötesini …”*“…Bahar ne çabuk …
Kategori: Yol Üstündeki Semender
Şub 23
Martin Eden
Ruth içtenlikle gülerek: — Bilmiyorum, unuttum. Daha fazla okumayalım artık. Kitap okunamayacak kadar güzel bir gün, dedi. Martin ciddi bir tavırla: — Bu tepelerdeki son günümüz olacak. Denizin ufuk hattı üzerinde fırtına bulutları toplanıyor. Kitap Martin’in elinden yere kaydı, ikisi de orada oturdukları yerden dalgalı körfezi, sanrılı ve görmeyen gözlerle kendilerini bırakmış bir halde, sessiz …
Şub 23
Denizde Şarkı
Ben hep böyleyim işte köpüklü dalgalarŞiir yazmak için gelip size bakarımGüzelliğinizden-iyiliğinizden söz ederimRüyalarıma da girersiniz benim Ama bana hiçbir parçanız bir gün”Güzel kız merhaba” bile demedinizGünler günü sahilinizde duran bu kızınHatırını bir defa olsun sarmadınız Sizin aklınız mı var sankiKöpük köpük kendinizi kendinizi taşlara vuruyorsunuzİnsan kardeşlerim sizi sevdikçeSiz neden öyle kuduruyorsunuz Bakın, ben niye geldim …
Şub 23
Kuzuları ve oğlakları kucağına alarak öptü. Ahırdaki işlere severek, gülerek yardım etti. Yarım saat kadar burada kaldık ve ben eve gittim, o ahırda yalnız kaldı.
Akşamüstü barda buluşan kasabanın rahibi, şerifi ve doktoru suçu tartışırlar. En büyük suç hırsızlıktır, der doktor ve devam eder; hırsızlığın en büyük suçu ise cinayettir. Bir insanı öldürerek hayatını çalıyorsunuz, hayallerini, umutlarını yok ediyorsunuz… Ağrı’nın Diyadin İlçesinin Taşbasamak Köyü’nde yaşayan Ebru, daha taze bir çiçekken soldu gitti. 12 yaşındaki küçük kız, sadece kendi canına kıymadı, …
Şub 23
Virginia Woolf’un eşi Leonard’a bıraktığı veda mektubu
Canım,Yeniden aklımı kaçıracağıma eminim;bu berbat dönemlerden birine daha tahammül edemeyeceğimizi hissediyorum. Bu kez iyileşmeyeceğim. Sesler duymaya başladım, dikkatimi toplayamıyorum. Bu yüzden en iyi şey neyse onu yapacağım. Sen bana dünyadaki en büyük mutluluğu verdin. Elinden geleni yaptın. Bu korkunç hastalık gelene kadar iki insanın bizim kadar mutlu olabileceğini sanmazdım. Artık bununla savaşamıyorum, senin hayatını berbat …
Şub 23
Yol Üstündeki Semender
Intiharla bir söyleşibu kitap. Edemediğimve edebileceğimintiharlarla. Her insanaklında en az bir kezöldürür kendini.Çünkü biliniyor artık;tek içgüdü değilyaşam içgüdüsü. Sözcükleri seçen kişi,zamanı sorgular durmadanve bu güncel zorunluluk,isteyelim istemeyelim;tarihsel bir an’daontolojik bir sorun olarak dabelirir. Galiba şuintiharın kökenindeki soru: Onaylıyor muyum?Buradan bakıldığında,bir “öteye geçiş“sorunu değildir intihar.Tam tersine:bir “burada oluş“sorunudur.Sartre’ı anımsayalım:“İntiharbir başka yoludurdünyada varolmanın.“ Camus’den yüzyıl önceNovalis yazmıştı:“İntihardırtek …
Şub 23
Virginia Wolf
Üşümesinden belli içimin: bitiyor yaz.Ufuk kör bir gözün ardı kadar boş. Geçiyor sonkuş sürüleri mumların titrediği bir katedraldedinlediğim orgun sönüp giden yankısı gibi dinli-yorum kanatlarının sesini Ey üzünç diyorum: Yaşamımın toplamı, koyaklarınıssızlığından damıtılmış bana kalan tek bilgelik. Üzünç: kolsuz bir askerin sakallı yüzü yansıyıp vitrinincamında ‘kendini öldür’ diye iç geçirince; tezgahdasızıp kalınca çocukluğunu ele veren …
Şub 23
Yıldızlı Gece
“Bu beni dehşetli bir ihtiyaçtan alıkoymuyor – hadi söyleyeyim – dinden. Sonra gece dışarı çıkıp yıldızları resmediyorum” -Van Gogh’un kardeşine bir mektubundan Şehir yerinde değil,sıcak gökyüzünde boğulan bir kadın gibiyükselip kayan karaşın bir ağaç dışında,Şehir sessiz, kaynıyor gece onbir yıldızlaAh! yıldızlı yıldızlı gece!Ben böyle ölmek istiyorum Hareket halinde. Her biri canlıAy bile esniyor turuncu rengiylesürmek …
