ı. bütün yaralılar haklıdır her saralı sadık bu bölüm saralılara değil saraya ayrılmıştır sara yeminlidir yaşı binlerce seneden haber verir bu süreçte sürekli tren kaçırmış ona sorarsanız hiç fırsat kaçırmamıştır bütün vapurları otobüsleri bütün kızları bir terkiye aklını bir bohçaya sarıp kaçırmış leylayı kaçırmamıştır yeminlidir herkesinki gibi onun da putu helvadandır fakat o acıkınca /sadıktır/ …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Tören Giysileri
Çürümüş donuk kalbinde bu toprakların Gözleri gördüm. Herkes sesiyle vardı Ve duruşuyla gövdesinin. Bir insanı en iyi sevişirken tanırız. Kalbimizi birlikte çürütürken. Ağırlaşan gövdemiz Gece uyandırır. Mezar gibidir avlulu evler. Çocukluk bir uykudur. Uzun sürer. Ve dokunmak için bir arzu Bir arzu sürükler bizi ölüme. Ben kendimi sınadım her gövdede Ben kendimi bıraktım her şehirde …
Şub 23
Masal
Çocuktum her şeyi anladığımı sanıyordum sonra büyüdüm, bombaların ve bankaların dağlardan ve ırmaklardan daha fazla olduğunu gördüm bahçıvanlar generallerden menekşeler mermilerden daha azdı yenilmişti dünya yenilmişti dünya duanın özgürleştiren rüzgarı Çekilmişti yüzlerden İnsanlar dua değil yönetmelik okuyordu nükleer artıklar ve çok uluslu yalanlarla kirlenmişti yüzümüz teknolojinin o yok edici, o gri gölgesi düşmüştü yüzlere yenilmişti …
Şub 23
Rüzgârı Acıtan Doğu
Geldim Suskun ve kederli Bıraktım kendimi toprağına Kalbim bekle diyordu Bir tapınak bu geç olmadan. Ama geciktim Gölgesi kalmış duvarların Kendileri gitmiş uzaklara Doğu diyorum bazan Rüzgârı acıtan doğu Yeter mi anlamama. Avunmak için Dörtlükler ve haritalar Topladım çantama Taşlar biriktirdim Saçlarımı uzattım kahırla. Senden konuşan O tuhaf kalabalığın ortasında Baktım dağ göllerinin derin uykusuna …
Şub 23
beş vakit / sabah
ey beş vakit bütün yürekleri yıkayan ırmaksecdedeyiz yineyine kıyam yine aşk ey sonsuz ışıklarıyla beklenen sonsuz şafak ey bütün zamanları koynunda saklayan görünmez sabahgün ne zaman doğacak … gün ne zamaney seher vaktini saran ey büyük ah şükür ki aşka çağıracak ezanlar yine birazdanelhamdulillah elhamdulillahnamaz hayırlıdır uykudan ve her hazdanyürekler bir dualar bir bir Allahkalk …
Şub 23
Yalnız Bir Opera
Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızdaYorgun, kirli ve umutsuz geçmişim Oysa bilmediğin birşey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim İmrendiğin, öfkelendiğin Kızdığın, ya da kıskandığın diyelim Yani yaşamışlık sandığın Geçmişim Dile dökülmeyenin tenhalığında Kaçırılan bakışlarda Gündeliğin başıboş ayrıntılarında Zaman zaman geri tepip duruyordu. Ve elbet üzerinde durulmuyordu. Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri …
Şub 23
Üveyka
1 uykusuz bir çıplaklıktır karanlıklaranahtar deliğinden sızar gibi aydınlıkbağışlıyor örtmediğim yalnızlıklarıkararıyor günbatımında birleşik kanatlarıniki ülkeyi sırtlayıp taşımışsın habersizdenizler ülkesinden ipsiz yalnızlıklarabir ölüm demişsin bir hayatkondurmadan ayaklarının ağrısınagetirip gelmişsin uzaklığıhangi takvimde doğuyor gemilersalıncaksız kurduğun bebeklik fotoğraflarıylagöster yalnızlığın resimleşen halinibüyüsün ağlayan çocuklar-büyü-sün göklerin seyrinden-ağ kurup göklere güneşi yakalamak adınabekleşsin altın kanatlı kuşlarla 2 ipsiz bir yalnızlıktır yokluğunun …
Şub 23
Bir Göl Nasıl Uyandırılır
bir göl nasıl uyandırılır bilmemneresine dokunulurbir taş atsam korkup sıçrar mıbilmem bir göl nasıl uyandırılır düş mü görür kabus muacaba saati mibelki derindir uykusubalıkları kırılır bir göl nasıl uyandırılır bilmembeni karşısında görmek istermirüzgar eğmişse kaşlarınıkapısı mı vurulur yorgunsa nasıl kıyılırbir göl nasıl uyandırılır Ali Ural
Şub 23
bizden başkası bilmeyecek bizi…
çok sıradan,sıradan bir insan gibi değil sadeceherhangi bir şey gibi yaşayacağız,taşta yosun, yosunda kuzey, kuzeyde yönyönde gemiler yolunu bulucak okyanusta bizimle… balık avlayan da biz olacağız, balık satan dabalığı satın alıp eve götüremeyen de biz olacağızhavda, karada ve denizde ordular peşimize düşmedenyani avlanmadan önce balıkla gözgöze gelmeyi de bileceğizsadece balık mı, yok uçamıyorsak serçe de …
Şub 23
hepsi bu
topu topu sesini duymaktı amacımçok değil, altı da, üstü de, hepsi bukaç kapının arkasına sakladınkibulamıyorum yankısını sesimin… zifir karanlıkta görmeyen göz,demiri kemiren pas,dudağı çatlatan tuzsusmuş sarkı kadar kederlidirçocukluğumun bayrak törenleri… bir iğde kokususunbir kenti yoldan çıkaran sokaklardan birisinbir yolsun, ayaklanmış bir günsün birbaşına… küfür ki, bir iç çekmeden de kısadırbir yolculuktur, sonu belli olmayanaçık yaradır, …
