… DönelimHer geçen gün bir açıklamadırBiz yıllarca önce daha bir bunalırdıkKullanılmış eşyalar gibi ordan orayaTaşınır atılırdıkBir ağır çekimde yüzlerimizŞöyleydiSu içen güvercinler gibi ürkektik, bakışıklıydıkBir de alkollere düşkündük ki, kınanırdık, niye sankiÇünkü biz bilmez miydik alkol hiçbir zaman kurtuluş değildiÜstümüzde bir karabasandı yalnızcaYalnızcaBir anlayan olsa anlatırdık gözyaşını daHem o zaman gözyaşı bile kınanırdıHüzün de kınanırdı, yalnızlık …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Sitem
“eğer şiir bağışlanma değilse o zaman hiçbir yerden medet ummamalı”…Kavafis ben ona sıkıntılı güz günlerinde yedi renkli yaz yağmurları dilemiştim kırmak istememiştim duygu filizlerini büyük bir ustalıkla susturup içimdeki uğultuyu rüzgarımı olanca yumuşaklığıyla salmıştım üzerineincinmesin diye tek acıyı bile ters yüz eden incelikli bir gülümsemeyle yüzümde ben ona gittikçe soğuyan zamanlarda sıcacık bir sığınak olayım …
Şub 23
Ödünç Gece
1. Ay kesik yol urgan bu geceBin yıllık bir yağmur toptan yağmış gibiTevrat’tan bir yaprak kopmuşÖlüme bulaşmış akşam yemekleri Bu gece eşsiz bir duvar devrilmişŞurda burda rüzgar yamyamları türemişGümüşlü horoz gürültüleri işitilmiş Ben bu gece çok çıraklık ettimYarılan yağmura aşılanan ateşeİnsanları birden gökyüzüne ayarladımGecede bir göz oldum bir sabah doğurganı 2. Bu gece ölüler şehri …
Şub 23
yalnızım, yalnızsın, yalnızız
kimse içimdeki boşluğu görmüyor bir adresi yitirmek neler hissettirir insana kalp atışlarından uzak olmak soluğunda duyamamak mevsimleri, düşünmüyor çok şey bilmenin hoş karşılanmadığı zamanlardayız ciddiye alınmıyor sorularımız gün afrikalı kalmaya kararlı bu dünyadan olmamak da yetmiyor ve siz geliyorsunuz, sarı elbisenizle bir silüet hayatımdaki eksikleri gösteriyorsunuz küçülüp silikleşiyorum, hafifliyor bedenim yalnızlığım dağılıp çoğalıyor sesinizde ben …
Şub 23
bilmez miyim hiç
Bilmez miyim hiç bütün bu sözler ne der onaBu sözler ve bu sözlerin içinde çırpınan uzaklıklarDolaşıyorum bir başıma, ortalıkta kimsecikler yokKıyılar da bomboş, kır yolları daSoluğumu duyuyorum ara sıra, bir onu duyuyorumDuymuyorum belki de, biliyorum yalnızcaAyaklarımın altında yaban naneleri, kekiklerYol kenarında bir kapı, tahtaPeki, kim yitirmiş evini, ya daHangi yitikle yok olmuş o yapıKimbilirVuruyorum yokuş …
Şub 23
Başkasının Kuğusu
Siz benim meleklerimden daha saydamsınız,kirlenmeyen bir tek arzumuz kaldıysabağışlayın! rüzgârımızın arasına kibirdenbir cümle, yanlış bir hayal girmesin diyesabahtan akşama kadar yalnızlığımısulara çarpıyorum! İçimde hep bir hançer sıkıntısı varher yanım delik deşik, bir köpek gibihavlıyorum durmadan, birbirimizi birdaha görsek boğulacağız, nefesini içimedök, başım dönüyor bahçenizin nazından,ruhumu ısırıyorum!.. aşk için deniz susuyor, yaprak titriyoruzaşk için kelimelerden sihir …
Şub 23
Bir Çocuğa Layık Olmak
Çoğumuz yetişkin yanlışlarızdır aslındaKatı, güvensiz, kibirli…Çocuklar yaşar yanıbaşımızdaGizlice koruyarak güzelim bir sevgiyi. Narin bir duygudur taşar içlerindenKarşılıksız henüz ve hazır bağışlamaya.Soralım kendi kendimize bazen:Layık mıyız çocuklarımıza? Ataol Behramoğlu
Şub 23
Nezaket Kuralı
Gitmediğin hiçbir uzak kalmasın Yakınlarda kaybolma ihtimalin yüksek Silerek ayak izlerini kendi içimdeAyaklarım üzerinde doğrulmam gerek*Doldurarak delik ceplerine kederi Yoksanmış umutların yolculuk vakti Hatmi karşı kıyıda, kokusuna küs nergis Oysa dün yaprakları şeker pembeydi*Bir kenara yazılıp formüle dönüşse de İlle de unutulur bir kaç önemli ayrıntıİçindeki dipnotlar yalnızlığa teğelliBaştan düğüm atılmış karmaşık olma hali*İğreti duran …
Şub 23
Ne İstiyorsan O
kim satın alır ki ikinci el hüzünlerimiben şimdi ne yapayım kendimikim çizdi altını şaşkınlığımınbu yeryüzü denen cehennemdeama kimhangi yaşam tarzı sarhoş kederlerimisabaha varmaz öksüzlüğümühangi merhem iyi gelir yitik aşklarıma denize bıraktımellerimle yaktığım aşkın küllerinive yoksaydım ne varsabu çağlayan beni de boğar nasılsa fahişeleri ve minareleri bol olan bu şehirde çengeliyle, çengisiyle, çingenesiyle Mustafa Suphi
Şub 23
yenilgi günlüğü
pazartesi benim adımı bağışla. . . . . . . . .sabah uyandırıldığında pazartesiydibunu iyice bildi, ağzı çirişliyersiz, ürkek, yeni yaratılmış gibicoşkun bir göke uyumsuz ama kararlıdurmaya, direnmeye, aşk olmaya sankielleri ve beyni hemen çalışkan kesildisonra birden bir ışık bir ışık bir ışık hazır bir biçimlenmeyi aldı geldiçünkü -anlar gibiydim- biraz yenildihemen bir coşkuya gidiverir …